Serenay’ın evi bizi niye gerdi?

Serenay Sarıkaya, AD dergisinin Orta Doğu baskısına (AD Middle East) evinin kapılarını açtı. Dergi, çekilen fotoğrafları, “Oyuncu Serenay Sarıkaya’nın İstanbul’daki evi! 

Sinematik, endüstriyel lüks bir sığınak” başlığıyla yayınladı. Oyuncu, derginin Instagram paylaşımını RT yapınca sosyal medyada olay oldu! 

Sarıkaya’nın paylaşımına yazılan yorumlara baktım, beğenenlerden çok eleştirenler vardı. X platformunda konuya dair paylaşım yapanların hiçbiri Sarıkaya’nın evini beğenmedi. İşte sosyal medyada Sarıkaya’nın evini beğenenler ve beğenmeyenlerden çarpıcı örnekler: 

“Çok soğuk ve çok kasvetli bir ev.” 

“Evin de sana benziyor. Zevkli ve benzersiz.” 

“Fotoğraflara bakarken ruhum daraldı.” 

“Hiç sevmedim, Allah affetsin mutfak morg gibi.” 

“Kızın hiç kötü bir şeyi yok.” 

“İnşaatın içine koltuk ve yatak atılmış gibi, yuva hissi vermiyor.” 

“Lüks, ama dekorasyonu hoş değil. Soğuk bir ofis havası var. TV ünitesi yerine kitaplar. Kitaplar eşya mıdır, dekorasyon malzemesi midir? Leopar koltuklar en fenası, varoş gibi.” 

“Çok şık, çok cesur.” 

“Serenay hepsini geçtim de, o leopar koltuk ne? Pembe’ye gelin mi gittin?” 

“Ev yaşam belirtisi göstermiyor.” 

“Ev o kadar güzel ki...” 

“Serenay’ın yengeç burcu olup böyle bir evde oturmasına çok şaşırdım. Ruhsuz, yapay ofis görünümlü, çok soğuk bir ev.” 

“Tek kelimeyle muhteşem.” 

“Ev çok tarz, fakat koltuk deseni çok varoş.” 

“Evin kapıları yok ve perdeyle ayırmış, atmosfer mükemmel.” 

“İconik.” 

“Kendisi gibi gizemli, tahmin edilemez ve tabii ki sıra dışı bir ev.” 

“Yatağın tavanındaki pirinç ayna ne öyle?” 

“Temizlikçi yerleri neyle siliyor, annem soruyor.” 

“Yerebatan Sarnıcı’nda mı yaşıyor?” 

“Serenay niye shopla yapıştırılmış gibi duruyor.” 

“İğrenç bir zevki varmış.” 

“Fotoğraflara bakarken bile üşüdüm; nasıl da soğuk, büyük ve ürkünç.” 

“Endüstriyel tesis gibi.” 

“Bu ev falan değil, showroom.” 

“Yorumlar çok tuhaf, insanlar çok kıskanmışlar.” 

“Bu ev ise bizimkiler ne?” 

Sarıkaya, “İlk gördüğümde, tamamen farklıydı. Ne kadar mükemmel olabileceğini de görebiliyordum” dediğine göre evinin dekorasyonu kendi zevkinin eseri... 

Zevkler ve renkler tartışılır mı? 

Hayır... 

O zaman bırakalım da Sarıkaya, “Benim kabuğum gibidir ve kabuğumda olduğumda kendimi güvende hissediyorum” dediği evi istediği gibi olsun. 

“Hangi evin dekorasyonunu beğendiniz?” yarışması değil ki bu... “Evim karanlık ve rahat olmalı, bu bana huzur veriyor” diyen, maksimalist ve dramatik unsurları seven, duvarları ve asma tavanları kaldırıp alanları tüllerle bölen, sadece leopar desenli kanepenin evindeki imza parçası olmasını isteyen bir artistin kendini rahat hissettiği sığınağı bu... 

GÜNÜN SÖZÜ

“Vücudun senden izin almaksızın yaşlanır. Ruhun ise sen izin vermedikçe yaşlanmaz.” (Kızılderili Atasözü)