Pınar Deniz’e yapılan yanlış

Pınar Deniz, Paris Moda Haftası kapsamında düzenlenen L’Oréal Paris’in açılış defilesinde Kendall Jenner, Cara Delevingne, Jane Fonda, Eva Longoria, Andie MacDowell, Aishwarya Rai, Leïla Bekhti, Alia Bhatt, Marie Bochet, Cindy Bruna, Viola Davis, Luma Grothe, Liya Kebede, Aja Naomi King, Aishwarya Rai ve Bebe Vio gibi yıldızlarla aynı podyumu paylaştı.

Paris’in ikonik sembollerinden Place de l’Opéra’daki defilede L’Oréal Paris Güzellik Elçisi olarak Türkiye’yi temsil eden Pınar Deniz’in kıyafetini, podyumda yürüyüşünü ve sempatik hareketlerini beğendim. Bir Türk olarak oyuncumuzun dünya yıldızlarıyla aynı podyumu paylaşmasından gurur duydum... Pınar Deniz’in podyumda yürürken Kendall Jenner’dan eksiği yoktu, fazlası vardı, çünkü hamileydi...

Fransa’nın internet medyasının, defileye katılan ünlüler için fotoğraf galerileri yaparken Pınar Deniz’i yok saymasını anlarım. Çünkü oyuncumuz, aynı podyumu paylaştığı yıldızlar kadar dünya çapında tanınan biri değil...

Ancak defileyi düzenleyen L’Oreal Paris’in Instagram paylaşımları ve storylerinde Pınar Deniz’e yer vermemesine şaşırdım.

Pınar Deniz’i Paris’e götüren L’Oreal’in Türkiye yetkililerinin L’Oreal Paris’i yönetenlerin üzerinde ya hiçbir özgül ağırlığı yok ya da amaçları sırf Türk medyasına haber servisi yapıp markanın PR’ıydı.

L’Oreal Paris bile sosyal medyasında Pınar Deniz’e hiç yer vermediğine göre yine kendimiz çalıp, kendimiz oynadık! ‘Pınar Deniz dünya yıldızlarıyla aynı podyumda’ haberi de bu hâliyle Türk’ün Türk’e propagandasından başka bir şey değil.

Web sitesindeki canlı yayının 22’nci dakikasında ve defileye çıkan ünlülerle çekilen toplu fotoğrafta -arka tarafta da olsa- yer veren L’Oreal Paris’in Instagram hesabı, Fransız medyası gibi oyuncumuzu es geçip, Aishwarya Rai, Eva Longoria ve Kendall Jenner gibi isimlerin postunu paylaştı. Ev sahibi L’Oreal Paris, Türkiye’den gelen L’Oreal Paris Güzellik Elçisi Pınar Deniz’e haksızlık yaptı ve ayıp etti.

Hande Erçel’den habercilik dersi!

Her ünlü kendisine mikrofon uzatılıp, yöneltilen sorulara yanıt vermek zorunda mı?

Değil...

Hadise, Venedik’ten dönüşte havalimanında kendisini karşılayan basın mensuplarına, “Ben konuşmayı sevmiyorum havalimanında. Konuşmayı sevenlerle konuşun” dedi.

Hadise isim verdi mi?

Hayır.

Dediği şu:

“Konuşmayı sevenlerle konuşun.”

Buna rağmen biri ya da birileri, Hadise’nin Hande Erçel’i kastettiğini ortaya attı.

Yalan cazip ve alıcısı çok.

Buna inanıp, Hadise’nin söylediklerini havalimanında Hande Erçel’e hatırlatanlara oyuncunun yanıtı şu oldu:

“Yalan haber yapmayı ne zaman bırakacaksınız? Çok gereksiz bir iddia bence. Hiç zannetmiyorum bana göndermede bulunduğunu, kendisi de mükemmel bir kadın.”

Bugüne kadar basın mensuplarına karşı en küçük bir saygısızlığı olmayan, kendisine yöneltilen sorulara mümkün olduğunca yanıt veren Hande Erçel’i bile, sırf televizyon programlarına yalandan malzeme çıkarmak için bu noktaya getirenler mesleklerine ihanet ettiklerinin farkında değil mi acaba?

GÜNÜN SÖZÜ

“Fazla konuşmak insanın ne kadar fazla bilgisi olduğunu değil sadece ne kadar geveze olduğunu gösterir.” (Alan Moore)