‘Karadağlı yazdırdı, Beşikçioğlu sildirdi’ başlıklı yazım üzerine Etimesgut Belediye Başkanı Erdal Beşikçioğlu aradı. Beşikçioğlu, Etimesgut Belediyesi’ne ait 100. Yıl Kültür Merkezi’nde yaptıkları operasyonun kendilerince haklı sebeplerini şöyle anlattı:
“Devlet Tiyatroları’nı çıkarmıyoruz. Ancak DT, Akün Sahnesi’ne 800 bin lira civarında aylık kira ödüyor. Etimesgut’ta Avrupa standartlarındaki böyle bir yere bir kuruş kira vermiyor. Bu anlamda doğru da görünmüyordu o iş. O yüzden tek taraflı fesih hakkımızı kullandık. Doğru olan bizim yaptığımız. İstedik ki, DT salonu haftanın beş günü değil, iki günü kullansın.
Kent Tiyatrosu kuruyoruz, orada oyunlarımız sahnelensin, iki gün de İstanbul’dan turneye gelen tiyatrocular sahne alsın ve çeşitlilik olsun.”
Beşikçioğlu’na yıllarca çalıştığı ve emekli olduğu DT yönetimiyle iletişime geçip, “Ortak bir yol bulamadınız mı?” diye sorduğumda ise şunları söyledi:
“Geldiğim günden beri arkadaşım olan Tamer Bey’i (Karadağlı) arıyorum. Tamer Bey, resepsiyon resepsiyon dolaşıyor. Hepsi arkadaşım, defalarca söyledim, ‘Gelin yeni bir düzenleme yapalım’ diye. Hiçbiri bana dönüş yapmadı. Genel Müdür Yardımcısı arkadaşım Sükun Hanım’a (Işıtan), dedim ki, ‘Artık çıkartacağım sizi. Böyle olmaz. Hem kira ödemiyorsunuz, personelin maaşına, elektrik, su giderlerine karışmıyorsunuz, hem fütursuzca bir tavır içindesiniz.”
Beşikçioğlu’nun, “Protokoldeki tek taraflı fesih hakkımızı kullandık” dediği 12. Madde şöyle:
“Genel Müdürlük ile Belediye protokolü karşılıklı fesih hakkı saklı kalmak şartı ile anlaşarak protokol içeriğinde değişiklik yapabilecek ve bu değişiklikler ek bir protokole bağlanabilecektir.”
Buna dayanarak tek taraflı fesih mümkün mü?
Kültür ve Turizm Bakanlığı, konuyu yargıya taşıyacağı için mahkemenin vereceği karar belirleyecek bunu.
Dipnot:
DT, özel sektörden yer kiralayabiliyor, ama yasa gereği kamudan kamuya kiralama olmuyor, tahsis olabiliyor. DT’nin bu anlamda çoğu belediye olmak üzere tahsis protokolüyle kullandığı 38 sahnesi var.
Cezasını ödedi ‘Param çöpe gitti’ dedi!
Temizlik videolarıyla ünlenen sosyal medya fenomeni Cem Özkök, kendisine ait markanın ürününü anlattığı hikâyesine ‘reklam’ yazmadığı için 500 bin lira ceza yedi!
Nereden mi öğrendik bunu?
Özkök’ün Ticaret Bakanlığı’nı hedef alan uzun açıklamasından...
Bu fenomenin şimdiye kadar kazandığı paralarla ne gibi hayır işleri veya yardımlar yaptığı ilgilendirmiyor beni...
Ancak yediği ‘gizli reklam’ cezasını iptal ettirmek için yargıya başvuran Özkök’ün, “Belki ben yardım yapacaktım? İhtiyacı olan birini buldum, onun evini tadilat yapacaktım. Neden çöpe attım ben bu parayı haksız yere?” diye yazması inanılır gibi değil!
Şayet yargı, cezayı onarsa her kamu kurumunun verdiği para cezası gibi bu da devletin hazinesine gidecek. Hazineye gelir kaydedilecek bir cezayı, “Çöpe atılan bir para” olarak gören biri, 500 bin lirayı bir kalemde ödeyecek kadar para kazanıyorsa bu ülkede, bu kimin ayıbı?
GÜNÜN SÖZÜ: “İnsanlara ne istediğini sorsaydım, daha hızlı giden bir at üretmek zorunda kalırdım.” (Henry Ford)