Demet Akalın’la Şevval Sam’ın farkı

Demet Akalın, bir kez daha Twitter’da TT oldu. Bu kez neden, şarkıcının anlattığı şu anısıydı:

“Bir gün arkadaşımla otomobille giderken lastik patladı, takır takır jantın üstünde gidiyoruz. Durduk ve hemen kocamı aradım. Mesela o arayamadı. İnsan bir erkeğin gücünü istiyor.”

Konu Twitter’da “Özür dile Demet” hashtag’iyle gündem oldu, ama şarkıcı hemcinslerinden özür falan dilemedi.

Magazinciler, karşılaştıkları Şevval Sam’a, “Siz aracınızın tekerleği patlarsa değiştirebilir misiniz?” diye sorunca oyuncu ve şarkıcının yanıtı şu oldu:

“Kiraladığım bir otomobilin tekerleği patladığında değiştirdim. Klasik otomobillerden de iyi anlarım.”

Demek ki her ünlü kadın aynı değilmiş!

Lastik patlayınca “Gücüne ihtiyacım var aşkım” deyip eşini arayan da var, panikleyip ne yapacağını şaşıran da, otomobili sağa çekip kriko ve bijon anahtarını alıp, tekeri değiştiren de...

Bunun sebebi kadın ile erkek arasındaki güç farkı mı, yoksa bu da bir “öz güven” sorunu mu?

Galiba asıl mesele bu…

Kadınlar erkeklerden daha adil, saf ve özenli

Güney Kaliforniya Üniversitesi’nce yapılan bir araştırma, kadınlar ile erkekler arasındaki farkları bir kez daha gözler önüne serdi.

Araştırmanın ilk aşamasında 67 ülkede 330 binden fazla kişiye, etik kararlar alırken hangi faktörlere önem verdikleri soruldu. Anketten çıkan veriler, başka bir araştırma ekibinin 19 ülkede 12 bin kişiyle yaptığı anketin sonuçlarıyla karşılaştırıldı ve doğrulandı. Kadınların erkeklerden daha adil, saf ve özenli, cinsiyet eşitliğine önem veren kültürlerde de daha uysal ve güçlü olduğu ortaya çıktı.

Sadakat ve otorite değerleri konusunda ise cinsiyetler arası fark görülmedi.

Jennifer Aniston’a niye tebrik yağdı?

ABD’deki Başkanlık seçimi 3 Kasım’da, ama şimdiden 50 milyon seçmen oyunu kullandı.

Seçime günler kala tercihini çoktan yapanlar arasında uzaydan oy kullanan NASA astronotu Kate Rubins de var, oyunu posta kutusuna atan Jennifer Aniston da. “İleri demokrasi” dedikleri bu olmalı.

Jennifer Aniston, oyunu kullanmakla yetinmedi. Oyunu posta kutusuna atarken çekilmiş fotoğrafının altına başkan adaylarının ismini vermeden, tercihini nelerin etkilediğini yazdı.

Oyuncu, ırkçılığı hortlatan, kadınların vücutlarıyla neler yapıp yapamayacağına bile karar veren, bilime saygı göstermeyerek salgından insanların ölmesine sebep olan bir başkan adayına oy vermediğini yazdı.

Instagram’daki paylaşımında ülkesi ve dünyanın geleceği, eşit insan hakları, sevgi ve ahlaktan yana oy kullandığını vurgulayan Aniston’a ünlülerden tebrik yağdı. Bu da bana dejavu yaşattı. Çünkü ABD’deki son seçimde de Hollywood yıldızlarının çoğu Trump’ın başkan seçilmesine karşıydı. Hatta bazıları Trump seçilirse ülkeyi terk edip, Kanada’ya yerleşeceklerini açıklamıştı, ama hiçbiri bunu yapmadı.

Nedir bu insanların salgınlardan çektiği?

Gazeteci Umur Talu, bugüne kadar yayımlanmış eserler ve makaleleri derleyip, insanlığın salgın maceralarını “Senin Adın Corona Olsun” adlı kitapta topladı. Umur Talu, kitabı yazma amacını “Sunuş” bölümünde şöyle anlattı:

“Elinizdeki bu kitap bir tarih kitabı değil, ama tarihten koparılıp başka başka türlü birleştirilmiş sayfalar var.

Elinizdeki bir hikâye kitabı değil, ama birbirini kovalayan, bir diğeri içine geçiveren öyküler var.

Elinizdeki bilimsel bir kitap değil, ama bilime, araştırmaya, meraka, buluşa saygı var.

Tarihçi değilim, bilim insanı değilim, doktor değilim, edebiyatçı da değilim. 40 yıl gazetecilik yaptım. Bir gazetecilik ürünü olmasa da, bir gazetecinin salgınlar, yüzyıllar, insanlar arasında, merak ederek, şaşırarak, bağlantılar arayarak ve sık sık bağlantılarla karşılaşarak veya olayları, kişileri bir diğeriyle buluşturarak yaptığı yolculuktan çıktı buradaki öyküler.

Elbette sebebi Corona’ydı.”

GÜNÜN SÖZÜ

“Evrende en büyük ziyan, sorgulama yeteneğini yitirmiş bir beyindir.” (Albert Einstein)