Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

İlki geçen yıl İstanbul’da yapılan Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali’nin ikincisine Bursa ev sahipliği yaptı. Festivale Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan’ın yanı sıra 10 özerk bölgeden 157 yapımcı, yönetmen, oyuncu ve 34 basın mensubu katıldı. Türkiye’den de bir o kadar sinemacı ve basın mensubu, festival için Türk Dünyası Kültür Başkenti Bursa’daydı. 1–5 Kasım tarihlerindeki festivalde katılımcı ülkelerden 52 film seyirciyle buluştu.

Türki Cumhuriyetler’den sinemacıları buluşturan festivalde “Türk Dünyası Sineması” da masaya yatırıldı. Devletleri farklı, ama kökleri aynı milletlerin sinemada nasıl ortak projeler üretebileceklerinin konuşulduğu toplantının sürprizi Nasrettin Hoca oldu. Hollywood yapımı “Abraham Lincoln: Vampir Avcısı”, “Gece Nöbeti”yle Angelina Jolie, Morgan Freeman gibi ünlülerin oynadığı “Wanted” filmlerinin Kazak yönetmeni Timur Bekmambetov, üzerinde çalıştığı yeni projenin Nasrettin Hoca olduğunu söyledi.

Haberin Devamı

Bursa’daki festivalde Nasrettin Hoca sürprizi

Moskova Halklar Tiyatrosu tarihinde ilk kez “Hoca Nasreddin”le bir kukla oyunu sergileyen yönetmen, Türki cumhuriyetlerde tanınan ve sevilen bu karakteri 100 dakikalık bir animasyon filmiyle sinemaya aktarmak için çalışmaya başladığını açıkladı. Bekmambetov, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yıllardır her şeyin tersini düzüne çeviren, bu zeki, yetenekli, mistik ve paradoksal karakterin hikâyesini anlatmak istedim. Çünkü Nasrettin Hoca, insanları bölmeyen, birleştiren, insani değerlere hizmet eden biri; üstelik eğlenceli. Doğu medeniyetinin efsanevi kahramanını anlatırken, özgürlükten sevgiye ve insan haklarına kadar, zamanımızın pek çok sorunu ve özlemini de anlatmış oluyoruz. Nasrettin Hoca, çağları aşarak yaşayan bir isim.”

13’üncü yüzyılda Eskişehir Sivrihisar’da doğup, Konya Akşehir’de öldüğünü bildiğimiz, Orta Asya Türkleri’ninse Özbekistan, Buharalı olduğuna inandığı Nasrettin Hoca’yı eşeğinin gözünden anlatacak Bekmambetov, “Kazakistan–Özbekistan ortak yapımı olarak başladığımız Nasrettin Hoca filmini, bu festivale katılan ülkelerin ortaklığında diziye çevirebiliriz. Her ülke kendi Nasrettin Hoca’sını anlatabilir” dedi. Bizde hep yaşlı olarak çizilen Nasrettin Hoca’yı Kazak yönetmen, işin içine aşkı da katacağı için sakallı, ama genç biri olarak tasarladı.

Haberin Devamı

Festival 2023’te Şuşa’da yapılacak

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ev sahipliğinde yapılan Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali, sembolü olan turna kuşu gibi ha bire göçüyor.

Festivalin ilki İstanbul’daydı, ikincisi Bursa’da yapıldı.

İki yıldır Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy adına festivale liderlik eden Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, “Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali’nin İstanbul ve Bursa’dan sonra tarihi kentlerdeki yolculuğu sürecek. Seneye festival, Azerbaycan’ın ev sahipliğinde, 28 yıl sonra Ermenistan’ın işgalinden kurtarılan Azerbaycan’ın kültür başkenti Şuşa’da yapılacak” dedi. Demircan, bakanlık olarak ayrıca 2023’te
11 ülkenin katılacağı Balkan Film Festivali için hazırlıklara başladıklarını açıkladı.

‘Çok iyi konuk ağırlarız’

Haberin Devamı

Bursa’daki festivalde Nasrettin Hoca sürprizi

Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan’dan Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali’ne gelen oyunculardan bir kısmıyla –kimiyle Türkçe, kimiyle tercüman aracılığıyla– mini söyleşiler yaptım. Çok iyi Türkçe konuşan Azerbaycanlı genç oyuncu Turana Hüseynli, “Türkiye” denilince aklına ne geldiğini şu sözlerle dile getirdi: “Türkiye denince aklıma kardeşlik, dostluk ve kan bağı geliyor. Çocukluğumdan beri Türkiye’ye çok gelip giden, Türkiye’yi çok seven biriyim. Çocukluk yıllarımda 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, gençliğimde de 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı törenlerine katılıp, Milli danslarımızı sergiledik. İstanbul’a çok sık gidip, geliyorum. Antalya’yı biliyorum, Bursa’ya ilk defa geldim.”

Türk yönetmenlerden Nuri Bilge Ceylan’ın filmlerinin yanı sıra “Kelebeğin Rüyası”, “7. Koğuştaki Mucize” gibi yapımları seven, “Aşkı Memnu”dan “Yaprak Dökümü”ne birçok Türk dizisini severek izleyen Hüseynli’nin dinlediği Türk şarkıcılarsa şöyle:

“Sezen Aksu ve Ajda Pekkan’ı dinliyorum. Tarkan’ı çok seviyorum. Genç jenerasyondan da dinlediklerim var, Yalın, Hadise, Ebru Gündeş ve Manga.”

Kıvanç Tatlıtuğ’u her defasında kendini geliştirmesi, farklı bir biçimde seyircisi karşısına çıkması nedeniyle çok sevdiğini ve saygı duyduğunu söyleyen oyuncu, “Onunla bir projede birlikte oynama şansım olsa benim için mucize olur” dedi.

Bursa’daki festivalde Nasrettin Hoca sürprizi

Genç oyuncu, festivalin seneye ülkesinde yapılacak olmasıyla ilgili de şunları söyledi: “Festivalin gelecek yıl bizim ülkemizde olacağını ümit ediyorum, Bakü’de ve Şuşa’da. Biz iyi konuk ağırlarız. Hepinizi bekleriz. Misafirperverlik bizde çok iyi, çok iyi karşılarız sizi.”

Meerim Atantaeve: Burak Özçivit ve Fahriye Evcen’le oynamak isterim

Kırgızistanlı oyuncu Meerim Atantaeve, Türkçe bilmediği için onunla iletişimim tercüman aracılığıyla oldu.

Türkiye’ye sıkça gelip gittiğini, İstanbul ve Ankara’dan sonra Bursa’yı ilk kez gördüğünü anlatan oyuncu, “Türk dizisi” denince aklına ilk gelenin “Muhteşem Yüzyıl” olduğunu söyledi.

Bursa’daki festivalde Nasrettin Hoca sürprizi

Türk oyunculardan kimleri beğendiğini sorduğum Atantaeve’nin yanıtı şu oldu:

“Burak Özçivit ve Fahriye Evcen’i çok beğeniyorum. Onları yakından takip ediyorum. İkisiyle de güzel bir projede oynamak isterim. Türkler arasında beğendiğim ve sevdiğim başka oyuncular da var, ama Burak Özçivit ve Fahriye Evcen’in bendeki yeri başka.”

Usmanov’un en beğendiği Türk dizisi

Bursa’daki Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali’nde “İnsan” adlı belgeseliyle yarışan Özbekistanlı yönetmen, senarist ve yapımcı Furkat Usmanov, şimdiye kadar izlediği Türk yapımları arasında Fatih Sultan Mehmet’in destansı hikâyesini anlatan “Rise of Empires: Ottoman”ı her yönüyle çok başarılı bulduğunu, dizinin başrol oyuncusu Tuba Büyüküstün’ü çok beğendiğini söyledi.

GÜNÜN SÖZÜ

“Koyunlar ömrünü kurttan korkarak geçirir, halbuki sonunda onu yiyen çobandır.” (Thomas Hobbes)