KOMEDYENLERLE POPÇULARIN FARKI

21 Kasım 2017

Cem Yılmaz’ın “Ben, komedyenler arasında son sırada geliyorum. Bunun nedeni de onlara tur bindirmem...” sözüne rakiplerinin ne yanıt vereceğini merak ediyordum.

Çünkü Yılmaz Erdoğan, Şahan Gökbakar ve Ata Demirer gibi komedyenlerin verecekleri yanıt, onların mizah zekasını ortaya sermesi açısından önemli bir gösterge olacaktı.

Başkaları üzerinden mizah yaparak yıldızlaşan isimler, söz konusu kendileri olduğunda nasıl davranacaklardı?

Zekice bir espriye zekice yanıtlar mı gelecekti, yoksa espriyle hakaret arasındaki kalın çizgi aşılacak mıydı?

İlk yanıt Yılmaz Erdoğan’dan geldi.

Cem Yılmaz’ın tur bindirdikten sonra önüne kattığı komedyenlerden Yılmaz Erdoğan, ‘Münaşaka’ adlı gösterisiyle Uniq Hall’deydi. Basın mensupları burada Erdoğan’a Cem Yılmaz’ın sözlerini hatırlatınca yanıtı şu oldu: “Ne zaman yapmış? Göremedim.”

Yılmaz Erdoğan, polemiklerden hoşlanmadığını söyleyip, soruyu geçiştirebilirdi ya da vereceği yanıtla tartışmayı alevlendirebilirdi. Ama öyle yapmadı. Bir mizahçıya yakışan zekice bir üslupla karşılık verdi. Bakalım Şahan Gökbakar ve Ata Demirer girecekler mi bu topa?

Yazının Devamı

NİLGÜN BELGÜN PAPARAZZİ OLDU

20 Kasım 2017

"İstanbul Komedi Festivali”nde Nilgün Belgün’ün tek kişilik oyunu vardı Cumartesi akşamı Beşiktaş Kültür Merkezi’nde.

“Nilgün Belgün ile Aşk ve Komedi”, sanatçının beş yıldır sahnelediği bir gösteri...

Türkiye’deki azınlıkların yaşadığı Büyükada’da geçen renkli bir hayat, genç kızken platonik aşkı Metin Akpınar’la karı koca oynama mutluluğuna erişen, dört evlilik yapan bir kadının hayatı eğlenceli olmaz mı?

Sanatçı, hayatından en renkli anıları oyuna dönüştürünce haliyle bol kahkahalı bir gösteri çıktı ortaya.

İçeri girdiğinde seyircilerin sevgisini alkışlarla gösterdiği Hülya Koçyiğit’le kulise geçtiğimizde sanatçı, “Gülmekten gözlerimden akan yaşlar yüzünden makyajım gitti” dedi.

Sanatçının şovundaki Abdullah Şahin, İlhan Gencer ve Atilla Demircioğlu ile evlilik maceraları, bir düğün çıkışında giydiği frag yüzünden vale sanıp otomobilini istediği kişinin Özcan Deniz çıkması, Ahmet Hakan’la gittikleri Günay’daki Emel Sayın konserinde çekip sosyal medyadan paylaştığı videoyla nasıl paparazzilik yaptığına dair anlattıkları izleyen herkesi kahkahaya boğdu. İşte Belgün’ün o macerası:

“Sabah kalktım ki cep telefonumda onlarca cevapsız çağrı. En çok arayan numara yine aradı. ‘Nilgün Hanım, a

Yazının Devamı

UFAK TEFEK BENZERLİKLER!

19 Kasım 2017

Salı akşamlarına damgasını vuran ATV’nin fenomen dizisi ‘Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’ karşısında, kısa sürede kendine yer edinen Star TV’deki ‘Ufak Tefek Cinayetler’ başlamadan birkaç paylaşım yapmıştım sosyal medyadan. Takipçilerimden Müge Tüylüoğlu (@mugetul) bu paylaşımlardan günler sonra şunları yazdı, ‘Günün Sözü’nün altına:

“Ufak Tefek Cinayetler, Nicole Kidman’ın bu sezon oynadığı ‘Big Little Lies’ dizisinden alıntı. Arabalar, sahneler, evler... Hep çalıntı, hep kopya...”

Takdir edersiniz ki benim yanıtlayacağım bir konu değil bu. O yüzden yorumu olduğu gibi kopyalayıp, ‘Ufak Tefek Cinayetler’de ufak tefek esinlenmeler mi söz konusu?’ notuyla dizinin basın danışmanlığını yapan Aslı Başar’a yolladım. Aldığım yanıt şu oldu:

“Dört kadını görünce, hemen öyle düşünüyor insanlar. ‘Sex and the City’le de ‘Desperate Housewives’ dizileri birbirine benziyor. Bizim dizide özellikle alıntı yapılan bir durum yok. Dört kadın ve entrikalar işin içine girince, illa benzer taraflar çıkıyor. Cinayet, gizem bizde ön planda ve farklı bir matematik var. Bizim karakterlerimizin hikayeleri ve çatışmaları tamamen özgün unsurlardan oluşuyor. İzleyenler, ilerleyen bölümlerde bunu daha net görecek.”

Baş

Yazının Devamı

‘AYLA’ FİLMİ, ‘BABAM VE OĞLUM’U GEÇER Mİ?

16 Kasım 2017

Türkiye’nin Oscar adayı ‘Ayla’ filminin gişe başarısı şu gerçeği bir kez daha gözler önüne serdi. Demek ki iyi bir şey yapıldığında karşılığını veriyor seyirci. Yapımcılığını Mustafa Uslu, yönetmenliğini Can Ulkay’ın üstlendiği, İsmail Hacıoğlu, Kim Seol, Çetin Tekindor, Ali Atay, Murat Yıldırım, Taner Birsel ve Sinem Uslu’nun oynadığı filmi, 17 günde 1 milyon 961 bin 193 kişi izledi. ‘Ayla’ sayesinde sinemalar ekim ayının son hafta sonunda ve kasım ayında seyirci rekoru kırdı.

Çünkü filmi izleyip beğenenler gitmeyenlere methetti ve ‘Ayla’nın gişe rekoruna koşusu başladı.

Filmin vizyondaki üçüncü hafta sonunda, önceki hafta sonlarına oranla sinemalara daha çok seyirci çekmesi, kendi kulvarında
rekora koştuğunun işareti.

2 milyon sınırındaki ‘Ayla’nın bu gidişle 3 milyon 839 bin 883 seyirciyle ‘Babam ve Oğlum’un elindeki ‘dram’ filmleri kulvarındaki seyirci rekorunu kırması sürpriz olmaz.

HÜSRAN YAŞAYANLAR VE SÜRPRİZ YAPANLAR

13 Ekim’de vizyona giren Kenan İmirzalıoğlu ile Meryem Uzerli’nin rol aldığı ‘Cingöz Recai’yi şimdiye kadar 655 bin 98 kişi izledi.

Yazının Devamı

ÇAĞLAYAN’DAN YILDIZLARI KIZDIRACAK AÇIKLAMALAR

14 Kasım 2017

bir süredir Kanal D’de projelerden sorumlu genel müdür olarak görev yapan televizyoncu Armağan Çağlayan’ın asıl mesleği avukatlık.

Hukuk doktorasını tamamladıktan sonra bir süre akademide ders de veren Çağlayan’ı kamuoyu avukat değil, ‘Popstar’ın sivri dilli jüri üyesi’ olarak tanıdı.

Çağlayan, artık kameranın önünde değil, arkasında. Çağlayan jüri üyeliğini bıraktı, ama ‘sivri dili’ni terk etmedi.

Hukuk camiasına hitap eden ‘h +’ adlı dergide Çağlayan’la yapılmış bir söyleşiyi görünce merakla okudum sonuna kadar.

Söyleşiyi yapan Av. Zeynep Burcu Giciri, dizi oyuncularının uzun çalışma süreleriyle ilgili serzenişini sorunca, artık televizyonculuk yapan eski meslektaşına, Çağlayan’ın yanıtı şu oldu:

“İşin doğasında bu var. Günde sekiz saat çalışarak haftada 75 bin TL kazanamazsınız. Bu ücretlerin de bir bedeli var, bunu ödemek zorundalar.

Mesai saatlerinin daha düzenli olduğu bir iş istiyorlarsa gidip market açsınlar ya da yiyorsa bir taraftan üniversite bitirip doktor, mühendis ya da avukat olsunlar. Hatta ALES’e girip yüksek lisans yaparlarsa daha rahat ve maaş olarak nispeten bol işler bulabilirler. Bu yolu seçtiyseniz günde 18 saat çalışmayı da göze alacaksınız. Aksi takdirde proje

Yazının Devamı

TV SATIŞLARI ARTTI REYTİNGLER DÜŞTÜ

13 Kasım 2017

Türkiye’de geçen yılın aynı dönemine oranla bu yıl televizyon satışları yüzde 100 arttı. Dizi ve film izlemeye ayrılan sürenin de artmasına rağmen ölçülen kanalların reytingleri artmadı, aksine azaldı. Çünkü insanların dizi ve filmleri izledikleri mecra değişti.

Düne kadar insanlar, sevdiği bir dizinin yeni bölümünü izlemek için bir hafta beklemek zorundaydı. İnternet televizyonculuğu sayesinde izleyici özgürleşti. TV izleme programını artık kendi belirliyor seyirci... Türkiye’de insanların istediği diziyi, filmi, dilediği zaman ve sürede izleme keyfinin geldiği nokta hakkında Netflix Ürün İnovasyonu Başkan Yardımcısı Chris Jaffe’in açıkladığı veriler çarpıcı:

“Türkiye’de mobil cihazlarla Netflix’e abone olanların yüzde 62.4’ü, altı ay içinde dizi ve filmleri internete bağlı TV’lerden izliyor. İnsanların film ve dizi izlemek için TV ekranı karşısında geçirdikleri süre, mobil cihazlarla izledikleri sürenin iki katı. Türkiye’deki Netflix kullanıcılarının internete bağlı TV’lerden film ve dizi izleme süreleri de yüzde 55 oranında arttı.

” İzleyicinin internet televizyonculuğuna kayması, günümüzün entertianment kanalları için için tehlike sinyali. Reyting düşünce gelir azalacak ve bu da

Yazının Devamı

BAKAN’LA DOĞAN ALTIN FIRSAT!

12 Kasım 2017

ABD ekonomisi büyüklük olarak ‘deve’yse, bizimki ‘devede kulak’ onun yanında…

Amerikalılar, aynı anda milyonların izlediği Oscar’da markaları sansürlemiyor, aksine lanse ediyor, ama bizde dizi ve filmler, RTÜK Kanunu uyarınca buz deryasına dönüyor.

Türkiye dünyaya dizi ihraç ediyor, ama bu vesileyle ülkesinin markalarını pazarlayamıyor.

Çünkü bizde ‘gizli reklam’ yasağı var.

Dünya ‘yumuşak güç’ olarak adlandırılan dizi ve filmlerle sadece aşk, dram ve komedi satmıyor. O yapımlardaki markaları da pazarlayıp, çektiği dizi ve filmlerden kat be kat fazlasını kazanıyor.

Ekonomiye ihanet

Bu gerçeği gören Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, TV ve dizi sektörünün önünü açacak, ekonomimize büyük katkı sağlayacak bir açıklama yaptı:

Yazının Devamı

CİNAYETLER EKRANDA BÖYLE AYDINLANIYOR!

9 Kasım 2017

TV8’de Serap Paköz’ün sunduğu ‘Gerçeğin Peşinde’de otomobilde kendini yakarak intihar ettiği sanılan, otopside kalbinde yedi bıçak darbesi saptanan Fehmi Özcan konusu aydınlatılmaya çalışılıyor. Ekranda, ‘Feride’nin Nizip’ten komşusu’ yazan bir kadın bağlandı yayına...

İzleyici: Mahkemenin delil olarak kabul etmediği bir ses kaydından yola çıkıp, iki çocuk annesi bir kadının bu kadar mahrem şeylerinin ortaya dökülmesi izleyici olarak
beni rahatsız etti.

Serap Paköz: Mahkemenin bu ses kaydını delil kabul etmediğini nereden biliyorsunuz? O ses kaydına henüz ulaşılamadı ki?

İzleyici: Bunu bilmeyecek bir şey yok! İnternete giren herkes ses kaydının mahkemede delil kabul edilmediğini bilir. Bunun için bir bilgiye gerek yok.

S. P. : Ses kaydının mahkemede delil olarak kabul edilmediği doğrudur. Ancak o kişinin ruh hali hakkında aileye fikir verecektir.

Sonrasında Fehmi Özcan’ın yakınlarıyla, telefonla bağlanan kadın arasında tartışma sürdü ve bir ara Paköz devreye girdi:

“Bir avukattan bize mesaj geldi. ‘Ses kaydı mahkemede delildir. Bu dosya da bir ceza yargılaması. Ortadaki de bir cinayettir. Katili bulmak için ses kaydından kesinlikle yararlanılır’ diyor Ayşe Hanım.”

Yazının Devamı