Ali Değermenci

Ali Değermenci

ali.degermenci@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Dünyadaki durumu da anlatarak karşılaştırmalı okuma yapan ender tarihçilerden Prof. Dr. Toprak yıllarca araştırdı, inceledi ve müthiş bir külliyat bırakarak aramızdan ayrıldı, Cumhuriyet Tarihi’nin 4 ciltlik bir eserinin yazımını da hayata veda etmeden bitirdi...

Cumhuriyet Tarihi konusunda uluslararası üne sahip bir tarihçi olan Prof. Dr. Zafer Toprak arkasında çok değerli eserler bırakarak ayrıldı; kalıplara uymayan, bilimin ışığında mesleğini yapan, örnek bir akademisyen, bir düşün insanı idi. 

Haberin Devamı

Zafer Toprak, erken dönem Cumhuriyet tarihçisi ve sosyal bilimcisi olarak, Cumhuriyet’in ilk döneminden, Atatürk’ün siyasal, entelektüel kimliğine, iktisat politikalarından, antropolojiye kadar çok geniş bir alanda Türkiye’nin o dönemini, kurucu miti ve düşün yapısını anlattı. Dünyadaki durumu da anlatarak karşılaştırmalı okuma yapan ender tarihçilerdendi. Zafer Toprak yıllarca araştırıp, inceleyip, kütüphaneler kurarak müthiş bir külliyat bıraktı geride. 

Darbelerle geçen tarih 

Cumhuriyet Tarihi’nin 4 ciltlik bir eserini de hayata veda etmeden çok kısa süre önce de yazımını bitirdi, yayınlanmaya hazır hale getirdi ve göçtü bu dünyadan. 

Zafer Toprak, modern Türkiye kavramına, Cumhuriyet’in değerlerine yürekten bağlı, evrensel düzeyde entelektüel bir tarihçiydi. Bugünün söylemiyle bir Atatürkçü ama evrensel değerleri de beraberinde harmanlayan demokrattı. 

Cumhuriyet, Kemalizm, Tek Parti Dönemi gibi çok politik, çok ideolojik olan bir alanda araştırma yapmak, kitaplar, makaleler yayınlamak ve bütün bu tartışmalar ışında üretilen kitapların yanlı, yansız herkesin takdirini kazanmak, Türkiye gibi olaylara çok politik olarak bakılan bir yerde hiç de kolay değildir. 

Türkiye tarihi bir anlamda darbeler, müdahaleler tarihi gibidir. Askerî darbeler toplumu kıskaca aldığı gibi akademi dünyasını da zora sokuyordu. 12 Mart Muhtırası nedeniyle bir süre yurda dönemedi. Londra Üniversitesi’nde “Alan Araştırmaları” konusunda yüksek lisansını tamamlayarak, 1971 yılında Türkiye’ye dönebildi. 1977 yılında Boğaziçi Üniversitesi’nde Atatürk Enstitüsü kurulmasına karar verildiğinde başına Zafer Toprak getirildi. 

Haberin Devamı

Türkiye’nin zor yıllarıdır. Atatürkçülük o tarihlerde resmî ideoloji idi ve belirli kalıplarla anlatılıyordu. Askerler bu konuda çok ketum ve sert ideolojik bakışa sahipti. Siyaset sahnesi askerlerin kontrolünde idi. Zafer Hoca bütün bunlara rağmen erken Cumhuriyet dönemini objektif anlatmayı amaçladı. Kemalizm’e eleştirel bakan insanlara da bölümde yer verdi. Ama ana ekseni etik değerlere sahip bir bilim insanı olarak tarihi olayları ve vesikaları ortaya çıkarmaktı.12 Eylül darbesi ile topluma yine dar kalıplar giydirilirken Zafer Toprak, askerlerden gelen ideolojik yönlendirmelere ve direktiflere hep karşı koydu. Onların isteklerini savuşturmasını da bildi. Çünkü biliyordu ki, Atatürk bu şekilde bir lider değildi. 

Cesur bir entelektüel: Prof. Dr. Zafer Toprak

Titizlikle inceledi 

Atatürk’ü karga kovalayan çocuk tanımından çıkarıp, onun fikir dünyasına girdi. Atatürk’ün siyasal düşüncesini oluşturan okuduğu kitapları, konuşmalarını, gazetelere verdiği demeçlere kadar inceledi ve karşımıza entelektüel bir lider portresini çıkardı. Cumhuriyet döneminde canla başla girişilen modernleşme mücadelesine, iktisadi konulardan, kadınlara kadar her alanı titizlikle inceledi. İnsan, politik, komutan, devrimci, entelektüel Atatürk’ü tarihin kapalı sayfalarından çıkarmasını bildi. 

Haberin Devamı

Zafer Toprak, araştırmalarını yaparken, dar kalıplı ideolojik anlatımlara hiç kapılmadan, dönemin bütün alanlarını bütün yalınlığıyla inceledi. Devrimler yapılırken dünya hangi haldeydi, neler yaşanıyordu, siyasal ekonomik iklimler nasıldı? Dönem anlatısı yaparken tarihi olayları karşılaştırmalı olarak anlattı. Zafer Hoca’nın kitaplarını okurken dönemin Avrupa’sının, Sovyetlerinin nasıl bir iklim olduğunu da öğrenirsiniz. Dönem okumasını yaparken, en önemli çalışma alanı iktisattı. Dönemin iktisadi durumu ile dönem anlatısını her kitabında görürsünüz. Hatta dünyanın ekonomik durumunu, buhranları da detaylı anlatır. İktisatla ilgili birçok kitaba imza atmıştır. İktisat tarihi, İttihat ve Terakki’nin iktisat politikasından, Cumhuriyet Dönemi üzerine; şirketlere, bankalara kadar çok geniş alanda tarih çalışmaları yapmıştır. 

‘Demokrat Kemalist’ 

Zafer Toprak çok sayıda araştırmaya imza attı. Eserlerini incelediğiniz zaman genel olarak iktisat tarihini de görürsünüz. Aslında Cumhuriyet Tarihi’ni ekonomik perspektiften bakarak dönemin siyasal tarihini yazmıştır. 

Zafer Toprak Atatürkçü idi, popüler dille söylersek o bir Kemalist’ti. Atatürk’e ve devrimlerine şüphesiz büyük hayranlığı vardı. Prof. Dr. Mehmet Alkan, bir makalesinde dediği gibi o “demokrasiye şüphesiz inanan bir Kemalist” idi. Alkan ona, “Demokrat Kemalist” demiş ve bu tanımlama Zafer Hoca’nın çok hoşuna gitmişti. Toprak bu topluma çok büyük eserler, araştırmalar, makaleler yazarak dünyadan göçtü. Benim açımdan Zafer Hoca, bu topluma karga kovalayan, sonra asker olan klasik, yavan anlatıdan çıkarıp Atatürk’ün ve entelektüel taraflarını, okuduğu kitapları, Cumhuriyet Türkiye’sinin iç dinamiklerini, Doğu-Batı algısını, Kapitalizm-Sosyalizm tartışmaları ile reel, objektif Atatürk’ü anlatması idi. 

Birçok yönü vardır hocanın ama belki de en önemlisi Atatürk’ün bilinmeyen ve hiçbir zaman anlatılamayan düşün dünyasını ortaya çıkarmasıdır. Bugün değme entelektüellerin dahi okuyamadığı kitapların yurt dışından ilk siparişlerini verdiğini, kitap okurken, kenarlara aldığı notlara kadar bana Atatürk’ü tanıttı ve daha da sevdirdi. Hele bir kült olan Milli İktisat Kongresi’ni anlattığı kitap dünyaya bir kaynak niteliğindedir. 

Cesur bir entelektüel: Prof. Dr. Zafer Toprak

Yapamadığımız televizyon projesi

Zafer Hoca ile pandemi döneminde çok görüştük ve birkaç televizyon programı yaptık. O tarihlerde Sıraselviler’deki evine gittim. Ev değil kocaman kütüphane… Hocanın iki büyük kütüphanesi vardı. On binlerce kitaba tarihi vesikaya sahipti. Kitap kokusuyla dolu evine girerken, hoca her zamanki güler yüzüyle beni karşılardı. Arkadan Vivaldi’nin “Dört Mevsim” eserinin sesi geliyordu. Bitmesini istemediğim sohbetler ettik. Konuyu, Cumhuriyet’in 100’üncü yılına getirdim: “100’üncü yıla çok az zaman kaldı. Cumhuriyet Tarihi’ni televizyon programı olarak 10-15 bölümlük bir dizi yapalım” önerime, anlatamayacağım kadar sevinçle destek verdi: “Ali benim kaşem pahalıdır. Fakat bu projeyi çok sevdim. Benim bundan ekonomik olarak hiçbir beklentim yok. Bir televizyon ile anlaşma yapalım” demişti. Hatta “4 ciltlik Cumhuriyet Tarihi’ni yazıyorum. Bu eseri de kısa sürede bitireceğim, televizyon projesi bununla birlikte bir arşiv olarak kalır ve çok iyi olur” diye eklemişti.

Ben de o heyecanla yazdığım projeyi 3 televizyona ilettim, hatta gidip bizzat görüştüm. Türkiye’nin bilgiye, entelektüel hayata olan uzaklığı içinde bulunduğum medyadan hiç destek alamadım. “İzlenmez” dediler. Çok uğraştım bu projeyi yapmak için. Olmayınca da, hocanın vefatından çok kısa süre önce, “Hocam bu projeyi ben kendi imkânlarımla çekeceğim. En azından programı kayıt altına almış oluruz” dedim. Hoca, buna da evet dedi: “Ali bu projeyi en az senin kadar istiyorum” demişti, ama hayat bize bu işi yapmamıza fırsat vermedi.
Türkiye gibi sert ideolojik kavgaların yapıldığı, tabu haline getirilen bir dönemi, cesaretle, bilimsel kurallara uygun şekilde ele alan Zafer Toprak, geride harika eserler, konuşmalar bırakarak göçtü bu dünyadan. Ruhu şad olsun.

Cesur bir entelektüel: Prof. Dr. Zafer Toprak

Prof. Dr. Zafer Toprak kimdir?

3 Haziran 2023'te 77 yaşındayken hayatını kaybeden Zafer Toprak, 1946 yılında dünyaya geldi. Saint Joseph Fransız Lisesi'nin ardından 1969'da Ankara Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nü bitiren Toprak, Boğaziçi Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü'nün kurucu başkanı oldu. 

Tarih Vakfı'nın kurucuları arasında olan Zafer Toprak, 2012'de "Darwin'den Dersim'e Cumhuriyet ve Antropoloji" adlı eseriyle sosyal bilimler dalında Sedat Simavi Ödülü aldı. 

Prof. Dr. Toprak'ın Osmanlı ve erken Cumhuriyet dönemine ilişkin sosyo-ekonomik çalışmaları bulunuyor.