ABD’de 3 Kasım başkanlık seçimleri için artık nefesler tutuldu. Nitekim yarın, ABD’li seçmenler sandığa gidecek, Başkan Donald Trump’a ya “Tamam” ya da “Devam” diyecek. Seçimin sonucunu ise Trump’ın, salgını iyi yönetip yönetemediği, ekonomideki düşüşte payının olup olmadığı, ırkçılık konusunda sorumlu davranıp davranmadığı ve dış politikada dengeleri iyi yönetip yönetmediği belirleyecek.
Oyunu postayla veya erken sandıklara giderek kullanan seçmenlerin sayısı 100 milyonu geçerken, yarın sandığa gidecek sayının 50 milyon civarında olması bekleniyor. Açıkçası katılımın yüzde 65’i aşarak, ABD başkanlık seçimleri tarihinde rekor kırması bekleniyor. Tabii ki, Kovid-19 nedeniyle birçok seçmen, posta yolu ile oy kullanmayı tercih etti. Zira örnek vermek gerekirse, geçtiğimiz Cuma günü ülkedeki Kovid-19 vaka sayısı 98 bin 500 idi.
Dolayısıyla başkanlık seçimlerinin Kovid-19 gölgesi altında geçtiğini ve seçim gününe kadar gelişmelerin Başkan Trump aleyhine işlediğini söyleyebilirim.
Başkan Trump, son 3 günde toplam 14 mitinge imza atarken, Biden ise ufak gruplarla program yapmayı tercih etti. Eski Başkan Barack Obama ile Biden, ünlü şarkıcı Stevie Wonder’ı da yanlarına alarak, Michigan’da kararsızların oyunu almak için güzel bir programa katıldılar.
Ancak herkesin tek birleştiği nokta, Başkan Trump’ın aralıksız kampanyalarının daha etkin olduğu... Biden’ın kampanyası da, ufak mitinglerle seçmenlere, Kovid-19 salgınına karşı çok dikkatli davrandıkları mesajını vermeyi amaçladı. Bununla birlikte, bazı Demokrat kökenli valilerin, örneğin Minnesota’da olduğu gibi Başkan’ın mitinglerini engellemek için bazı kurallar koymasının, aslında Trump’ın işine geldiğinin de altını çizmekte fayda var.
SONUÇLARI NE ZAMAN ÖĞRENİRİZ?
Başkan Trump ile Demokrat aday Biden arasındaki kıyasıya mücadeleyi kimin kazandığını hemen öğrenmek mümkün olmayacak tabii...
ABD’de milyonlarca seçmenin posta yoluyla oy kullandığını göz önüne alırsak, seçim merkezlerinin 1-2 günde bu oyları sayması imkansız. Bazı eyaletler, postayla seçimden sonra ulaşan oyları da kabul edeceğini açıkladı. Bu yüzden sonuçlar değişebilir. Ayrıca, seçim kurullarının posta yoluyla gelen oyları saymada çok deneyimli olmadığını hatırlatmakta fayda var. Örneğin önceki gün Florida’da Miami-Dede posta ofisinde yüzlerce zarfın yerlerde olduğunu gösteren görüntüler, başkan adaylarının kampanya temsilcilerinden büyük tepki gördü. Yani postayla oyunuzu kullanıyorsunuz ama yerine ulaşıp ulaşmadığına emin olamıyorsunuz... O nedenle de, birçok yerde kaybeden adayın mahkemeye gitmesine kesin gözle bakılıyor.
Yalnız burada önemli olan, elbette delegelerin sayısı. Trump veya Biden’ın başkan seçilebilmek için Seçici Kurul’da 270 delegeyi temsil eden eyaletlerde seçimi kazanması gerekiyor. Eyaletlerin büyük kısmı, belli bir partinin kalesi olarak biliniyor ve başkanlık seçimlerinde oy verdikleri parti pek değişmiyor. Ancak bazı “salıncak eyaletler”, adaya, politikalarına ya da mevcut gündeme göre tercihlerini değiştirebiliyor. Esas mücadele de, bu kritik eyaletlerde yaşanıyor. Hatırlanacağı üzere Hillary Clinton, Trump’a göre 3 milyon fazla oy almasına rağmen seçimi kaybetmişti.
FLORİDA VE PENSİLVANYA’YA DİKKAT!
20 Delegesi olan Pennsylvania genelde Demokrat adaylara daha fazla oy veren bir eyalet. Ancak 2016’da eyaletin batısındaki seçmenlerin Donald Trump’a daha fazla oy vermesi nedeni, Cumhuriyetçiler bu eyaleti kazanmıştı. 26 delegesi olan Florida da belli bir partinin kalesi olmaması nedeniyle sürekli yörüngesi değişen bir eyalet. En önemli özelliğiyse, 1964’den bu yana beri bu eyaleti kazanan adayın başkanlık seçimini de kazanıyor olması. “Real Clear Politics”deki tüm anketlerin ortalamasına göre Biden, Florida’da Trump’ın sadece 1.2 puan önünde.
YARIN VE ÇARŞAMBA GÜNÜ BEYAZ SARAY’DAN CANLI YAYINLAR
Milliyet ve CNN Türk için, 3 - 4 Kasım’da Beyaz Saray içinden seçime ilişkin gelişmelerin yanı sıra değerlendirmeleri de sıcağı sıcağına bildiriyor olacağım. Başkan Trump’ın seçim akşamı Beyaz Saray’da olması bekleniyor. Trump’ın, başkentteki kendi otelinde özel seçim gecesi yapmak istediği ancak Washington D.C belediyesinin Kovid-19 nedeniyle buna izin vermediği ortaya çıktı. Ayrıca, Washington D.C’de oy kullanan Türk toplum liderleri ve iş insanlarının seçim yorumlarını, değerlendirmelerini de CNN Türk ekranlarına yansıtacağız.
ABD’DEN SAMİMİ DEPREM MESAJLARI
İzmir’de yaşanan depremi, sabahın erken saatlerinde bir toplantı sırasında öğrendim. Yanımda bulunan bir Amerikalı arkadaş, “1999’daki Gölcük depremi gibi mi?” diye sorunca, “Yok ama maalesef can kayıplarımız var” dedim. Birçok Amerikalı, Gölcük depremi ve Başkan Bill Clinton’ın ziyaretini hala hatırlıyor. İzmir’de hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.
Bununla birlikte depremin duyulması sonrasında ABD’den samimi mesajlar geldi:
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Robert O’Brien : “(Türkiye ve Yunanistan) Her iki ülkenin farklılıklarını bir kenara bırakarak, ihtiyaç zamanında birbirine yardım ettiğini görmek çok güzel. ABD de gereken yardımı yapmaya hazırdır.”
Başkan Adayı Joe Biden: “Ben ve eşimin duaları Türkiye ve Yunanistan halkıyla. Kurtarma ekiplerinin çalışmalarına minnettarız. Türk ve Yunan hükümetlerinin farklılıklarını bir kenara koyup birlikte çalışmasını takdir ediyoruz.”
ABD’nin Ankara Büyükelçisi David Satterfield: “Cumhurbaşkanlığı, Dışişleri Bakanlığı ve İzmir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile görüşerek İzmir sakinlerine ve depremin etkilediği herkese taziyelerimi, en iyi dileklerimi sundum. Hükümetimiz, ihtiyaç olduğu anda yardıma hazırdır.”
İzmir USA Derneği Yönetim Kurulu üyelerinden Mert Aygen: İzmir’de yaşanan deprem sonrası birçok ilçe belediye başkanı ve yardım dernekleriyle irtibata geçtiklerini, ABD’deki İzmirliler olarak maddi/manevi destekte bulunacaklarını açıkladı.
ABD’DE GÖZDEN KAÇANLAR
- 3 Kasım seçimlerinde de 4 Türk-Amerikalı aday, yerel yönetimde görev almak için yarışıyor,
- Son 5 ayda, Kovid-19 nedeniyle oluşan iş kayıplarının yüzde 52’si telafi edildi ve 11.4 milyondan fazla insan yeniden işe girdi,
- Perakende devi Wallmart, seçim öncesi protesto ihtimaline karşı raflarından ateşli silah ve mühimmatı kaldırdığını açıkladı,
- Geçen yıl, isimsiz imzayla New York Times’ta Trump aleyhine yazı yazan kişinin, İç Güvenlik Bakanlığı Özel Kalem Müdürü Miles Taylor olduğu ortaya çıktı,
- New York’un ünlü “5. Cadde”sindeki birçok dükkanın yanı sıra başkentteki bazı işyerleri, yağma riskine karşı girişlerini tahta ve suntalarla kapattı,
- Bazı çalışanlarda Kovid-19 tespit edilmesinin ardından Birleşmiş Milletler genel merkezine girişler ve toplantılar yeniden kısıtlandı.