Önce İdlib’de 8 askerimizin şehit edilmesi, Elazığ’daki deprem, Van’daki çığ ve bir de uçak kazası. Türkiye, üst üste çok üzücü olaylar ile sarsıldı. Türkiye’ye taziye mesajlarını yollayan ülkelerin başında da ABD geldi.
Son beş günde de, İdlib’deki mücadelesinden dolayı ABD’nin tüm resmi kurum temsilcilerinden destek ve tebrik mesajları geliyor. Tabii bu desteklerin, kuru demeçler dışında daha aksiyon odaklı olması önemli ancak batının Türkiye’ye daha samimi desteği şart. Yakın zamanda organize ettiğimiz THO’nun (Turkish Heritage Organisation) “İdlib’de neler oluyor?” panelinde, buradan canlı olarak programa katılan Kuzey Özgür Doktorlar Sendikası Başkanı Doktor Valid Tamer, içimizi yakan şeyler anlattı. Bölgedeki insanların ölümü beklediğini, insanların “bombardımanda mı yoksa yavaş yavaş mı öleceklerini” düşündüklerini anlattı... Dinlerken içimizin dayanmadığı bu durumu, masum insanların bizzat yaşadığını bir kez daha gördük...
“Uluslararası kriz yaratabilir”
Türkiye’nin, Esad rejimine Şubat sonuna kadar süre vermesi, Türk ve Rus yetkililerin bu hafta sonu görüşmesi bir umut olurken, Suriye’de bir oyalamanın olduğu da gerçek. Yakinen tanıdığımız ve birçok programda konuk ettiğimiz ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, Suriye ordusunun ve Rus savaş uçaklarının İdlib’de 200 hava saldırısı düzenlediğini, kentte yerlerinden edilmiş 700 bin kişinin Türkiye sınırına doğru harekete geçtiğini belirterek, “Bu durum uluslararası bir kriz yaratabilir” diye net olarak ifade etti..
Peki çözüm?
Türkiye’nin hem uluslar arası kamuoyuna hem Rusya’ya baskısı devam ederken Birleşmiş Milletler’in de maalesef eli kolu bağlı. İki ay önce, BMGK’de (Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi) Rusya ve Çin’in veto etmesiyle birlikte Suriye’ye gitmesi planlanan BM kaynaklı insani yardım şu an durdurulmuş durumda! Batının askeri operasyon yapacak cüreti yok. Zira Rusya ile dalaşmak istemiyorlar. Net olan, Rusya ve İran Esad rejimini desteklediği sürece, rejim yıllarca hükümdarlığını devam ettirecek.
ABD’de terör örgütü YPG-PKK konusunda bizlerle yakın çalışan Suriyeli Arap ve Kürt liderlerse, önemli. Zira, ABD’de Kongre üyeleri, Suriyelilerin YPG-PKK bağlantısını anlatan sözleri karşısında zaman zaman “çıt” çıkaramıyor.
Peki çözüm önerileri neler?
ABD ve Türkiye’nin daha yakın çalışması,
Türkiye’nin ateşkes çabalarına uluslar arası kamuoyunun daha fazla destek vermesi,
Sivillerin korunması, Rusya ve Esad’ın saldırılarının durdurulması,
Suriye’nin siyasi birliği ile toprak bütünlüğünü göz önüne alınarak BM öncülüğündeki siyasi sürecin hayata geçirilmesi (2254 sayılı karar).
38 yaşındaki aday adayı, herkese meydan okuyor
Aniden ABD gündemine oturan bir genç... 100 bin nüfuslu Indiana’da ufak bir şehrin belediye başkanlığını yapmış, eşcinsel, Oxford/Harvard mezunu, ABD ordusuna 8 yıl hizmet etmiş, 8 yabancı dil bilen Pete Buttigieg, Demokrat Parti Başkan aday adaylarından! Diğer adaylar bu gence “çaylak, hiç şansı yok” derken, Iowa’da beklenmedik şekilde ön seçimleri kazandı. Yarın, New Hampshire’da yapılacak ikinci ön seçimi de kazanma ihtimali yüksek ve rakibi Sanders ile kafa kafaya mücadele ediyor. Yakinen tanıdığım ve önceden beraber çalıştığım, Pete’in kampanya müdürü Jennifer Holdsworth Iowa’da sonuçların açıklanması sonrasında şunu söyledi:
“Bize güldüler. Bizimle kavga ettiler. Asla pes etmedik ve biz kazandık. Ama yapacak çok şeyimiz var.”
16 Haziran 2005’de Başkan Donald Trump ilk adaylığını açıkladığında herkes dalga geçmiş, hatta kendi partisi bile asla kazanamayacağını söylemişti. Daha sonra gelinen nokta malum... Artık kimse anketleri ciddiye bile almıyor. 38 yaşındaki bu genç, kazansın ya da kazanmasın, büyük bir başarı hikayesi yarattı. Ne olursa olsun gençler için de güzel bir örnek. “Pes etmeyin!”
Koronavirüse karşı tedbirlerin farkı
Çin’deki ölümcül virüs, Aralık ayından bu yana 700’den fazla kişinin hayatını kaybetmesine, 27 ülkede binlerce kişinin etkilenmesin neden oldu. ABD’de bu konuda olağanüstü hal ilan edilirken, Türkiye de çok ciddi tedbirler aldı ve Türk vatandaşları başarılı bir operasyonla Vuhan bölgesinden tahliye edilerek Türkiye’ye getirildi. Çin’den Türkiye’ye gelenler havalimanlarında termal kameralarla kontrol edilirken, Washington D.C’de duyduğumuz “kesin bilgi”, Türkiye’nin bu işi nasıl ciddiye aldığını ortaya koydu.
ABD’de yaşayan Türk vatandaşlarımızdan biri, Çinli eşiyle tam da virüs ortaya çıktığında Vuhan bölgesine gidiyor ve 1 ay süreyle orada kalıyor. Geçen hafta geri dönebilen çiftin, ABD’ye gelişlerinde elini kolunu sallayarak hiçbir kontrole tabi tutulmadan geçtiğini öğrendim. Hem tedbiri konuşup hem de tedbir almamak!
Amerika’da THY’nin başarı hikayesi
Washington D.C’nin en saygın üniversitelerinden Amerikan Üniversitesi’nin Uluslarası Politika öğrencileri, geçen gün ziyaretimize geldi. Profesör Daniel Whitman önüme iki gazete kupürü koydu. Biri İdlib, diğeri de THY’nin başarı hikayesi ve Super Bowl’da yayınlattığı reklamın yankıları...
ABD’de yaşayan Türklerin değil, ABD’lilerin, Türkiye’nin milli markası Türk Hava Yolları’nı örnek göstermesi büyük bir gurur. Türk Hava Yolları’nın, Ay’a 1969’da yapılan ilk yolculuktan ilham alan yeni reklam filmi, ABD’nin en çok izlediği ve dünya genelinde 600 milyondan fazla kişinin izlediği Amerikan Ulusal Futbol Ligi final maçında (Süper Bowl) gösterildi. Ve reklamın beğenildiğini birçok Amerikalı’dan duymamız hoşumuza gitti. Uluslararası diğer uçak şirketleriyle karşılaştırdığımızda THY, ABD’ye en çok yatırım yapan firmaların başında geliyor. ABD’de New York, Los Angeles, Washington, Boston, Houston, Şikago, Miami, Atlanta ve San Francisco olmak üzere 9 noktaya uçan THY, önemli transit yolcu potansiyeli olan Newark’a 25 Mayıs’ta seferlere başlıyor. Gece gündüz çalışan ve toplumun sevdiği isimlerden başarılı THY New York Müdürü Cenk Öcal sayesinde Newark havalimanında uçuşların başlayacak olması büyük başarı. Zira hem New York’a yakın hem de aktarma merkezi işlevi gören 45 havalimanı şirketinin, 1200 uçak seferiyle 33 milyon yolcu kapasitesi olan bir havalimanından bahsediyoruz. THY, Kuzey Amerika’ya geçen yıl 2 milyon 393 bin 697 tarifeli yolcu ve sadece New York’a yıllık ortalama yüzde 89.5 doluluk oranıyla 41-42 bin yolcu taşımıştı. Dünya piyasasında Türkiye’nin milli markalarının artmasını ve daha nice diğer Türk firmalarının ABD’de başarılarını görmeyi diliyorum.