Herkese merhabalar,Herkese merhabalar,Bir kavram karmaşası var, kim sırtlan kim alfa belli değil, bu tabirleri ortaya attığım günden beri en çok aldığım mesaj şudur: “Adil Beycim benimki alfa mı yoksa sırtlan mı?” Bu soruya toplu bir yanıt vermiş olalım ve her zaman olduğu gibi farklı bir pencere açarak sizlere erkek dünyasından detayları aktarmak istiyorum. Aşağıda sizlere ileteceğim maddeler üzerinde düşünerek birlikte olduğunuz adamın bir alfa erkek olup olmadığını anlayabilirsiniz;
1) Günümüzde ilişkileri en çok hırpalayan konuların başında maddiyat geliyor; maddi anlamda güçlü olmaktan bahsetmiyorum, aralarında para alışverişi olan çiftlerin yaşadıkları sorunlardan bahsediyorum. Bu konuda o kadar çok soru geliyor ki, son dönemde birlikte olduğu kadını maddi anlamda kullanan erkeklerin sayısının gittikçe arttığını anlıyoruz, “Ben zor durumdayım” “Sıkıntılar yaşıyorum bana biraz borç verir misin?” gibi yaklaşımlarla şansını deneyen ve aldığı borç parayı ödemeye yanaşmayan sevgililer konusunda binlerce mail alıyoruz. İşin
Herkese merhabalar,
Pandemi sürecinde bazı çiftler ayrı kaldılar, aralarına mesafeler girdi ve dünyanın geçirmekte olduğu bu garip süreçte ilişkilerini korumak adına çaba gösterdiler kimileri başarılı oldu ve ilişkileri daha da sağlam hale gelirken kimileri ise bu süreçten ayrılıkla çıktılar ve aralarına giren mesafeler nedeniyle sağlıklı iletişimi koruyamadılar.
Araya mesafeler girdiğinde sağlıklı iletişimi korumak mümkün müdür?
Neden olmasın?
İletişim çağındayız ve tüm teknolojik olanakları kullanarak en etkili iletişimi sağlayabilirsiniz önemli olan niyettir, örneğin bir alfa erkek aradığı kadını bulduğu zaman o kadını hayatında tutabilmek adına tüm yöntemleri kullanır ve ona yakın olmak ve yakınında kalmak için gereken her şeyi yapacaktır, gerekirse saatte bir arayıp onun sesini duymak ister çünkü kadının ona hissettirdiği duyguları kesinlikle kaybetmek istemez, onun eksikliğini hissetmek erkeği üzmektedir ve ayrıca mesafeler nedeniyle kadını kaybetmek istemez, yani elinden gelen her şeyi yapar.
Herkese merhabalar,
Sıklıkla karşılaştığımız bir duruma bu yazımda yer vermek istiyorum; çünkü bu durumla karşılaşanlar için aydınlatıcı bilgiler olacaktır, her zaman olduğu gibi maddeler halinde sizlere “Bir erkek görüşmeden neden kaçar?” başlığını detaylı olarak açıklıyorum.
Sosyal medya üzerinden tanışmalar (bana göre yüz yüze olmadıkça herhangi bir tanışmadan söz edemeyiz) yani yazışmalar günlerce hatta haftalarca sürüyor ve bir türlü yüz yüze görüşme seviyesine gelemiyor. Genellikle bu erkek tarafından kaynaklanıyor çünkü sırtlan erkek dediğimiz sınıf taktik gereği yazışmaları uzun tutarak kadında bir duygu geliştirmeye çalışıyor, örneğin uzun zamandır hayatına kimseyi almamış ve duygusal boşlukta olan bir kadın bu süreçte sadece yazışmalardan bile duyguya girebiliyor ve dolayısıyla erkeğe karşı derin duygular beslemeye başlıyor, henüz tanışmadığı adamla ilgili “Bu adam benim kaderim, hissediyorum” diyen kadınlara şahit oldum. Dolayısıyla bir takım zampara adamlar bu yazışmayla
Herkese merhabalar,
Başlıktaki söylemi çok sık duyarım çünkü bazı insanlar ilişkilerinde yumuşak veya esnek olmayı başaramadıkları için günlük hayatta çeşitli sorunlar yaşarlar. Bu durum karşımıza o kadar sık çıkıyor ki bunu yenmek ve ilişkilerinde daha esnek olmak isteyenler için özet bir yazı paylaşmak istedim.
Gündelik hayat zordur ve insan kimi zaman en yakınındaki dostlarından bile beklemediği darbeler alır, arkasından iç çevirenler olabilir ve ona ciddi zarar verirler. Bu ve benzeri durumlar insanın başkalarına yönelik güven duygusunu zedelediği gibi onun etrafına kuşandığı zırhı genişletip herkese ciddi mesafe koymasına sebep olabilir ve ilk bakışta sadece kendini savunmaya çalıştığını görüp ona hak veririz. Oysa bu davranışlar onun etrafına zırh örmekte ve belki ona korunma duygusu vermektedir fakat aynı zamanda çevresindeki insanların da ona ulaşımını engellediği için gittikçe daha yalnız ve izole bir yaşama doğru sürüklemektedir; dolayısıyla zamanla bu yalnızlık duygusu onu boğmaya başlar ve nefes alamaz, “İnsanlar
Herkese merhabalar,
İnsan davranışları dinamiktir ve dolayısıyla insanlar arasındaki ilişkiler son derece dinamiktir; iki gün birbirinin aynı değildir, örneğin aranız çok iyi olmasına rağmen son derece ufak bir detaydan aniden bir arkadaşınızla aranız bozulur ve neden olduğunu bile anlayamazsınız. Son dönemde bunu yaşayan çok sayıda insan olduğunu biliyorum. Kimileri bunları astrolojik hareketlere bağlıyor ancak tarihin ilk durağından beri insan davranışları ve dolayısıyla insanlar arasındaki ilişkiler dinamiktir yani hep böyle olmuştur ve hep böyle olacaktır. Çünkü insan sürekli devinim yaşayan bir varlıktır.
Zaten bütün mesele de burada saklıdır, insan bu ruhsal ve bedensel devinimden bir devrim çıkartabildiği ölçüde gelişim sağlayacaktır aksi halde gelişime karşıt yaşadığı sürece ruhsal buhranlar ve depresyonlar arasında git gel yaşayan bir varlık olmaktan öteye gidemez. İnsanın buhranlı bir varlık olması İlişki Koçluğu mesleğini de dinamik bir meslek haline getiriyor çünkü bizim işimiz tamamen insanlar arası ilişkilerle ilgili bir meslek ve 7/24 insan
Herkese merhabalar,
Bu haftaki yazımda son dönemde sıklıkla karşıma çıkan bir soruyu size yöneltmek istedim çünkü bu soruya vereceğiniz yanıt sizin günümüzde kadın erkek ilişkilerine bakış açınızı ortaya koyacaktır; öyle ki eğer bu soruya cevaben evet diyorsanız bunun anlamı vereceğiniz hayır cevabının anlamından oldukça farklıdır.
Uzun yıllardır İlişki Koçu sıfatıyla kadınlarla birebir seans yaptığım için detaylı gözlemlerde bulundum ve bu yazının konusu olan sahiplenme olgusunun kadınları ikiye böldüğünü fark ettim; şöyle ki bazı kadınlar sahiplenme duygusu olmadan kendimi bir ilişkide hissetmiyorum derken diğerleri ise “Bir erkeğin beni sahiplenmesine kesinlikle ihtiyacım yok ben kendim yeterince güçlüyüm böyle saçma sapan hareketlerle işim olmaz” diyorlar.
Görüldüğü üzere arada ciddi bir anlayış farkı var, bir taraf sahiplenme duygusu benim için ilişkinin özüdür ve bir erkeğin bana sahip çıkması kadınlık duygumu alevlendirir, kendimi kadın olarak hissetmemi sağlar diyor.
Herkese merhabalar,
Kadın erkek ilişkilerinde dinamikler her an değişiyor ve yepyeni başlıklar ile karşılaşıyoruz fakat bazı konular var ki bunların modası asla geçmez.
Devam eden bir ilişkide tarafların birbirinin sevgisinden emin olmak istemeleri son derece normal bir ihtiyaç gibi görünebilir ancak öte yandan sevgisinden emin olmadığın ya da şüphe duyduğun bir insanla ilişkine neden devam edersin? Bu ve benzeri felsefi soruları bir kenara bırakacak olursak, bitmiş ilişkisinde bile eski sevgilisinin zamanında onu sevip sevmediğinden emin olmak isteyen insanlar vardır; “Acaba beni sevmiş midir?” diye sorarlar ve geçmişe dair yaşantıların altında yatan duyguları anlamaya çalışırlar.
Günümüzde insanı en çok korkutan travmaların başında aldatılma gelir; herkes bu duygudan kaçmaya çalışır, aldatılma meselesi sadece cinsel anlamda başkasıyla ilişkiye geçmesi demek değildir; aynı zamanda seviyor gibi yaparken aklının başkasında olması da bir çeşit aldatmaya girer. O insanı sevdiğine inandırmak ancak aslında ona karşı hiçbir şey hissetmemek ciddi anlamda aldatmaktır, o
Herkese merhabalar,
Bu haftaki yazımda sizlere bana en çok sorduğunuz konular arasında yer alan “İlk görüşmede yapılması gerekenler nelerdir?” başlığı altında bazı altın değerinde detayları aktaracağım. Biliyorsunuz ilk görüşme, flörtte karşıdaki insan üzerinde olumlu bir intiba yaratmak ve onu etkilemek açısından son derece önemlidir.
İnsanlar genelde ilk görüşmede karşı cinsle ilgili zihinlerinde yaptıkları konumlamayı değiştirme konusunda isteksiz davranırlar oysa bu pek objektif bir yaklaşım biçimi değildir; çünkü sizinle görüşmeye gelen insan kötü bir gün geçirmiş fakat buna rağmen sizinle olan görüşmesini iptal etmek istememiş olabilir, onun gününde yani formunda olmadığını görerek buna göre değerlendirmek gerekir çünkü her insanın kötü günleri olacaktır fakat zihnimiz en kısa yoldan konumlama yapma ihtiyacı içerisinde olduğu için ve bizler de onu bir algı yaratmaya zorladığımız için karşımızdaki insanın ilk görüşmede hal tavır ve davranışları çoğunlukla