Herkese merhabalar,
Başlıktaki söylemi çok sık duyarım çünkü bazı insanlar ilişkilerinde yumuşak veya esnek olmayı başaramadıkları için günlük hayatta çeşitli sorunlar yaşarlar. Bu durum karşımıza o kadar sık çıkıyor ki bunu yenmek ve ilişkilerinde daha esnek olmak isteyenler için özet bir yazı paylaşmak istedim.
Gündelik hayat zordur ve insan kimi zaman en yakınındaki dostlarından bile beklemediği darbeler alır, arkasından iç çevirenler olabilir ve ona ciddi zarar verirler. Bu ve benzeri durumlar insanın başkalarına yönelik güven duygusunu zedelediği gibi onun etrafına kuşandığı zırhı genişletip herkese ciddi mesafe koymasına sebep olabilir ve ilk bakışta sadece kendini savunmaya çalıştığını görüp ona hak veririz. Oysa bu davranışlar onun etrafına zırh örmekte ve belki ona korunma duygusu vermektedir fakat aynı zamanda çevresindeki insanların da ona ulaşımını engellediği için gittikçe daha yalnız ve izole bir yaşama doğru sürüklemektedir; dolayısıyla zamanla bu yalnızlık duygusu onu boğmaya başlar ve nefes alamaz, “İnsanlar beni sevmiyorlar” ya da “İnsanlar beni çok sert buluyorlar” gibi duygulara kapılır.
Erkek olsun kadın olsun dominant karakterler her gün karşımıza çıkmaktadır; bir danışanımın bana yıllar önce söylediği gibi: “Ben ilişkide mutlu veya huzurlu olmak istemiyorum, ben karşımdaki insana söz geçirmek ve onu yönetmek istiyorum, ben bundan zevk alıyorum ve bu duyguyu bana veren bir erkek bulamadığım zaman ilişkiden uzak duruyorum.” Açık ve net olarak kendini ifade edebilmesi ve her zaman söylediğim “İlişkide ihtiyacını tespit et” noktasını gerçekleştirmiş olması bakımından bu sözler son derece önemliydi ancak öte yandan bu ihtiyacını yerine getirebilmesi için ilişkide domine edilmeyi seven ve kadının emirlerini dinlemekten büyük zevk alan bir erkek bulması gerekiyordu. Kendisi aslan kadını olduğu için bunu normal karşılamıştım zira aslan burcu kadınlarının bir alfa erkek ile ilişki yaşadığını pek görmedim, bazı istisnalar dışında genelde yönlendirmeye açık ve pasif karakterde erkekleri tercih ettiklerini biliyordum. Öte yandan kendisi bu durumdan rahatsızdı ve istediği gibi yönlendirebildiği bir Hımbıl erkeği piyasada bulabilmenin ne kadar zor olduğundan dem vuruyordu ancak bu sert mizacını değiştirmek istemiyordu çünkü ilişkide bundan zevk aldığını, bir erkeğe emirler verdiği zaman kendini harika hissettiğini söylüyordu.
Bu yazının konusu ise, farkından olmadan ilişkilerinde sert bir mizaca kapılmış ve bu sert mizacı biraz esnetip yumuşatarak kendini değiştirmek isteyen kadınlarla ilgilidir, çünkü değişime açık ve dişi enerjiye yönelmek isteyen kadınların sayısı da oldukça fazla. Beni yakından takip edenler bilirler, tarzım gereği maddeler halinde yapabileceğiniz esneme hareketlerini sizlere sunuyorum:
1) Gülümse. Evet aynen, ilk esneme hareketimiz bu, gerek iş hayatında gerekse özel hayatınızda gülümsemeye özen gösterin, unutmayın ki sert mizacınız öncelikle beden dilinize yansıyor, insanlar belki de hiç gülümsemediğiniz için sizden uzak duruyor olabilirler. Burada her dakika her saniye sırıtmaktan bahsetmiyorum elbette çünkü bunu kim yaparsa yapsın sahte görünecektir, benim bahsettiğim örneğin birine selam verirken veya günaydın derken bile gülümsemeyi başaramayan ve aynı ciddi tavırla adeta askeri selamlaşma gibi günaydın diyen insanlara yönelik bir tavsiyeden ibaret. Her ne söylerseniz söyleyin ve ne yaparsanız yapın işin içine bir miktar gülümseme kattığınız zaman karşınızdaki insanda yarattığınız etki 180 derece değişir. Bunu söylerken en önemli detayı size aktarmak istiyorum; gülümserken bunu kesinlikle sahte veya zorunlu gülümseme gibi yapmayın, yoksa hiç gülümsememek bile daha iyi bir seçim olabilir. Peki samimi gülümsemenin sırrı nedir? Dudaklarınız ile gözleriniz aynı dilden konuşmalıdır; eğer ağız dolusu gülümserken gözlerinizde son derece mat ve duygusuz bir ifade varsa bu gülümseme karşınızdaki insanda tam tersi bir etki yaratıp sizden uzaklaşmasına sebep olabilir. Yeri gelmişken söyleyelim; bu yazdıklarıma cevaben içinden “Bana ne insanların bana yakın olmasından, onlar umurumda bile değiller ben kendimi kimseye sempatik falan göstermek zorunda değilim” diye geçirenler MUTLAKA vardır, onlara tavsiyem bir terapiste görünmeleridir çünkü insanlara veya erkeklere yönelik bu öfkelerinin altyapısında geçmişteki bazı travmalar olabilir. Bunları tespit edip çözdükleri zaman hayatta çok daha özgür ve mutlu hissetmek onlara da iyi gelecektir çünkü insan her şeyden önce kendi yaralarından ve travmalarından kurtulmalıdır, insanı ruhen özgürlüğe götüren ilk yol budur.
2) İlk maddede gülümse dedik, ikinci maddemiz “Gülümset.” Bu ne demek? Size şöyle bir örnek vereceğim ve lütfen bunu okurken siz de kendi çevrenizden benzer örnekleri düşünün, mesela bir arkadaş grubu içindesiniz ve muazzam sert mizaçta bir erkek gördünüz, adama yaklaşmak bile içinizden gelmiyor. Sohbet ilerledikçe bu kasıntı herif de kalabalık sohbete dahil olmaya başladı ve kendisinden hiç de beklenmeyen yaratıcı espriler ile ortama neşe katıyor, sizi ve diğer herkesi şaşırtıyor, gülüyor güldürüyor ve yüzündeki o çelik perdeyi ortadan kaldırıyor! Sizin de böyle insanlarla tanıştığınıza eminim; ilk bakışta çok sert görünen fakat sonra yakından tanıdığınız zaman sizi güldüren, sımsıcak yaklaşımı ile sizi şaşırtan insanlar sizin şöyle düşünmenize sebep olabilirler: “Demek ki göründüğü gibi bir insan değilmiş…” Yani size diyorum ki; eğer çocukluğunuzdan bile beden dilinize yerleşen o sert ve acımasız ifadeyi kıramıyorsanız o zaman bol espri yapın, mizahı bir silah olarak kullanın, insanlarla sizi yakınlaştıran ve onların sizi sevmelerini sağlayan çok etkili bir silahtır. Sizi ağlatan ve sizi güldüren insanları asla unutamazsınız, unutulmamak adına ağlatma yöntemini pek tavsiye etmiyorum dolayısıyla siz güldürme yöntemini kullanın, göreceksiniz sizin yanınızda kendini iyi hisseden ve bol kahkaha atan insanlar sizi daha yakından tanımak için çaba gösterecekler ayrıca onlardan şunu duyduğunuz zaman sakın şaşırmayın: “Ya biz senin böyle neşeli, keyifli bir insan olduğunu bilmiyorduk, ilk bakışta çok sert ve mesafeli bir görüntü veriyorsun, seni tanıdıkça şaşırdık…”
3) Diyorsunuz ki; “Adil Beycim ben gülümsemeyi sevmem, ayrıca espriden falan da anlamam mizah bana hafiflik gibi görünüyor, insanları güldürdüğüm zaman kendimi palyaço gibi hissediyorum, bence güldürmek bir çeşit soytarılıktır, hatta çocukken ne zaman saçma sapan espriler yapsam bana bana dönüp soytarılık yapma! diye bağırırdı, ben çok sert askeri disipline sahip bir baba tarafından büyütüldüm…” Bunu diyen danışanlarım oldu, bazı kadınlar maalesef baba kız ilişkisinin olumsuz yanlarını hayat boyu taşımak zorunda kalıyorlar ancak benim yine de size bir çözüm önerim olacak çünkü benim misyonum size “Farklı bir pencere açmak.” İsteyen bu pencereden sunduğum farklı manzarayı izleyebilir isteyen de hayatına aynen olduğu gibi devam edebilir. Peki nedir bu üçüncü yöntem? Gülümsemeyi sevmiyorsunuz ve kimseyi güldürmek istemiyorsunuz; işte o zaman iletişimde olduğunuz insanla ORTAK YÖNLER bulmaya ve bu ortak yönlerin üzerine gitmeye özen gösterin. Örneğin bir adamla tanıştın ve adamla ortak zevkleriniz var, dans etmek, seyahat etmek ve benzeri ortak zevkleri bulun ve sohbeti bunlara kaydırın; “Seninle çok fazla ortak zevkimiz var, daha önce bana bu kadar benzeyen bir adamla tanışmadım” cümlesi bile sizin hiç beklemediğiniz etkiler yaratacaktır, adam size farklı bakmaya ve daha fazla özen göstermeye başlar, buna şaşıracaksınız. İnsanlar, sanıldığı gibi, zıtlıkların değil benzerliklerin peşinde koşarlar ve kim onlara benziyorsa onunla daha yakın olmak için çaba gösterirler çünkü kimse kendisiyle hiçbir benzerliği olmayan bir insanı kendine yakın hissetmez, hissedemez. Bu imkansızdır. Farklı insanlarda bizi çeken onlarda olan ancak bizde olmayan tarafları keşfetme ve keşif sürecindeki heyecan adrenalin duygusudur fakat bu kısa sürer, hadi bilemedin birkaç ay! Sonrasında zıtlıklar batmaya ve rahatsız etmeye başlar. Dolayısıyla ne yapıyorsunuz? O insanla aranızdaki benzerlikleri tespit ederek onları sürekli dile getirmeniz harika olur.
Bu yazımda sizlere ilişkilerde üç esneme hareketini aktardım, günlük hayatınızda bunları deneyin ve faydalarını göreceksiniz çünkü esnek olmak her zaman güzeldir.
Haftaya görüşmek üzere,
Sevgiler
Adil Yıldırım
Twitter: @authoradilyldrm
Instagram: @adilyildirimyazar
YouTube: Adil Yıldırım