'Üretici ve tüketici için neler yapılıyor?'
Toprak Mahsulleri Ofisi Genel Müdürü Güldal hem üretici, hem tüketiciyi kollayan önlemlerle tedarik zincirinin işlediğini, rafların dolu olduğunu söyledi.
İç piyasada et, süt, un, ekmek gibi temel gıda ürünlerinin fiyatlarının istikrarlı seyretmesine yönelik hangi uygulamalar hayata geçiriliyor? Ekmeklik unda sıkıntı var mı? Bu gibi soruları Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürü Ahmet Güldal ile konuştuk.
Üreticiyi korumak, tüketiciyi kollamak için 2021'de olağanüstü tedbirler aldıklarını belirten Güldal, TMO'nun Ankara'daki pirinç ve buğday başta olmak üzere tarım ürünlerinin olduğu depolarını Milliyet'e gezdirerek sorularımızı şöyle yanıtladı:
- 2021 tarım piyasaları açısından nasıl geçti?
Salgın hem üretimi hem de ticarete konu olan ürünleri ciddi oranda etkiledi. Ayrıca dünyanın bir çok bölgesinde etkili olan kuraklık ülkemizde de etkili oldu. Özellikle İç Anadolu bölgemizde arpa ve buğday rekoltelerinde ciddi oranda kayıplar yaşadık. Salgın ve kuraklık olağanüstü bir yıl yaşamamıza neden olunca biz TMO olarak olağanüstü tedbirler almaya başladık. Normal zamanlarda TMO hasat zamanı ürün satışı yapmaz, dış alım yolu ile ürün tedarik yoluna gitmez. Biz temmuzdan itibaren etkin şekilde hem piyasada yer aldık hem de dış tedarik yoluna giderek tüketicilerimizi koruyacak şekilde hareket etmeye başladık.
TMO’nun en önemli görevi üreticilerimizi korumak. Bunu da açıkladığı taban fiyatlar ile yapıyor. Bir önemli görevi de tüketiciyi kollamak. Stokların takviye edilmesiyle herhangi bir darlık ve arz sıkıntısı çekilmemesinin en büyük sebebi TMO'nun aldığı tedbirlerdir. İç piyasaya satış yapmamız önemli oldu. Bu dönemde hammadde arayan hammaddeye ulaştı. Fabrikalar ve lojistik çalıştı. Tedarik zincirinde bir aksama olmadı. Darlık çekilmedi, raflar boş kalmadı.
TMO Genel Müdürü Ahmet Güldal Ankara'da tarım ürünlerinin olduğu depoların kapılarını Milliyet'e açtı.
Et ve sütte maliyeti azalttı
- Tüketiciyi nasıl kolluyorsunuz?
TMO olarak faaliyet alanımızdaki ürünlerde piyasada etkin şekilde yer alıyoruz. Üreticimiz, ürettiği ürününde alın terinin karşılığını alacak.
Biz açıkladığımız fiyatlarla bunu sağlıyoruz. Bu yıl da öyle oldu. Ancak bu işin bir de tüketici tarafı var. Onlar da makul fiyatlarda tüketebilmeliler. TMO’nun görevi üreticilerimizi aşırı fiyat düşüşleri karşısında korumak olduğu kadar tüketicilerimizi aşırı fiyat yükselişlerinden korumaktır.
İç piyasada et, süt, un, ekmek gibi temel gıda ürünlerinin fiyatlarının istikrarlı seyretmesine yönelik uygulamaya koyduğumuz ‘Un ve Yem Regülasyonu’ gibi iki önemli kamu politikası ile sahadayız. Bu iki politikayı da yeni hasat sezonuna kadar devam ettirmede kararlıyız.
- Yem regülasyon politikası nasıl işliyor?
Yem regülasyonu, besici ve yetiştiricilere yönelik bir uygulama. Et, süt üreticilerimiz olan besici ve yetiştiricilerimizin maliyetlerini azaltarak tüketicilerimizin bu ürünleri daha düşük fiyatlarla tüketimini sağlıyoruz.
Bu uygulamaya yeni hasat dönemine kadar devam edeceğiz. Temmuzdan bu yana besici, yetiştirici ve kanatlı entegre tesislerine arpa, buğday ve mısır temin ettik. Ülkemiz hayvancılık ve yem sektöründe 2 milyar TL ilave yükün önüne geçtik. Bugüne kadar hayvancılık sektörüne yönelik 2.6 milyon ton hububat satışa sunduk.
Yurtiçi arpa piyasa fiyatlarında 3.500-3.900 TL/Tona kadar yükselişler yaşanmasına rağmen TMO satış fiyatlarını 2.050-2.150 TL/Ton seviyesinde tuttuk.
Ekmek fiyatına fren oldu
- Un ve ekmek ile ilgili tartışmalar konusunda neler söyleyeceksiniz?
Un regülasyon çalışmamız, fırıncıların ekmek maliyetini düşürmek amacıyla un sanayicilerine yönelik uygun fiyatlı ekmeklik buğday uygulamasını içeriyor. Normal ekmek yapan Halk Ekmek dahil hepsi TMO’nun sağlamış olduğu buğdaydan elde edilen unu kullanıyorlar. Ve 200 TL’nin altında alıyorlar. Yurt genelinde fırınlara verilen ve esasen ekmek maliyetinin 1/3’ünü oluşturan unun fiyatının belirli bir aralıkta tutulmasını sağlıyoruz. Bu çalışmamız eylülden itibaren olmasaydı ekmek fiyatları şu anki bulunduğu seviyenin çok daha üstünde olurdu.
- Yeni sezonda ne bekliyorsunuz?
Yağışlarda geçen yıla göre yüzde 35 artış var. Yağışların en az kasım ayındaki gibi geçmesi durumunda 2022 yılının bereketli bir sezon olacağını söyleyebiliriz. Üreticilerimiz tarımsal üretime yönelik bütün hazırlık ve planlamalarını yaparak ekilişleri kasım ayı sonu itibari ile büyük ölçüde tamamladı. Şu an her şeyin iyi gittiğini rahatlıkla söyleyebilirim. TMO olarak üreticimizi korumaya, tüketicimizi ise kollamaya devam edeceğiz. 2022’de sıkıntı olmaması için her türlü tedbiri almaya kararlıyız.
