New York, rüyalar ülkesi Amerika’nın en canlı şehirlerinden biri.
Manhattan bölgesine gelip gökdelenlerin içinde kaybolunca kendinizi Hollywood filmlerini yaşıyormuş gibi hissediyorsunuz.
New York’ta gece her yer ışıl ışıl ve bir çok yer 24 saat açık.
Metroyu da 24 saat kullanabiliyorsunuz.
Hiç uyumayan şehir olan New York milyonlarca turisti ağırlıyor her yıl.
İlk gezilecek yerler Times Meydanı, Özgürlük Anıtı, Brooklyn Köprüsü, Empire State Binası, Central Park.
100’e yakın müze varmış New York’ta.
Bunlardan en önemlileri Modern Sanatlar Müzesi, Metropolitan Müzesi, Guggenheim Müzesi ve Modern Tarih Müzeleri.
Her yıl 50 milyonun üstünde turist ağırlayan New York’a Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılacağı BM toplantılarını izlemek için geldim.
Taksi bulmak zor
New York’da trafik sürekli yoğun ama BM nedeniyle daha da sıkıntılıydı.
Liderlerin geçeceği saatlerde bir çok cadde trafiğe kapatıldı.
Liderlerin kaldığı otellerde giriş ve çıkışlar da bazen durduruldu.
Manhattan’da taksi bulmak çok zor. Hele yağmur yağdığı zaman hiç bulamıyorsunuz.
Sürekli taksi için elini kaldıran insanları görüyorsunuz.
Taksi ücretleri yüksek değil ama trafikte sıkışınca gideceğiniz mesafe kısa da olsa ücret yükseliyor.
Manhattan’ı gezmek için en iyi yol yürümek.
Bahşiş Amerika’da bilmeniz gereken gerçeklerden.
Hem taksi de hem de restoranlarda yüzde 25-30’lara varan oranlarda bahşiş veriyorsunuz.
Vermeyince zaten istiyorlar.
Markalarda büyük indirim
New York insanların uygun fiyatlara alışveriş yapacakları yerlerle de ünlü.
Hem şehir dışında kurulan outlet köyleriyle hem de şehir içindeki mekanlarla.
Markaları çok ucuza bulmak mümkün. Yüzde 60-70 indirimlerle.
New York’ta Türklere en çok alışveriş mekanlarında rastlıyorsunuz.
Times Meydanı
Gece sokaklar çok hareketli New York’ta.
Binaların ışıklandırmaları gündüzden bile aydınlık kılıyor sokakları.
Geceleri insanlar akın akın Times Meydanı’na geliyor.
Bütün film kahramanlarını bu meydanda bulmak mümkün.
Ücretle karşılığı hatıra fotoğrafı çektirmek için kahramanların kostümlerini giymiş insanları sürekli karşınızda buluyorsunuz.
Meydanda dans ve şovlar da var.
Helal Gıda
New York’ta bütün dünya ülkelerinin lokantalarını yan yana buluyorsunuz.
Belirli zincirlerin cafeleri 250 metre arayla karşınıza çıkıyor.
“Halal Food” (Helal Gıda) bile var yollarda.
Daha çok Pakistanlı ve Arapların işlettiği küçük arabalarda insanlar ayaküstü kebap yemek için sıraya giriyor.
Özgürlük Anıtı ve Brooklyn Köprüsü
Özgürlük Anıtı’na özel tekneyle gidiyorsunuz gidiş dönüş bilet alarak.
15 dakikalık deniz yolculuğu ile küçük adadaki Özgürlük Anıtı’na ulaşıyorsunuz.
Arkanızda müthiş bir New York manzarası kalıyor.
Turistler bu esnada gökdelenlerin fotoğraflarını çekiyor.
New York’un en güzel yerlerinden biri de Brooklyn Köprüsü.
Özel yaya yolunun altından araçlar geçiyor. Yaya yolunda bisiklet de kullanılabiliyor.
Ayrıca gökdelenlerle aynı yükseklikte hissediyorsunuz kendinizi.
1883 yılında açılan köprünün yapımı 13 yıl sürmüş.
New York’un sembollerinden biri olan Central Park ise gökdelenlerin yanında müthiş bir doğallık sunuyor. Göllerin ve ormanların olduğu parkta otururken biran da yanınızda sincapları görüyorsunuz.
IPhone kuyruğu
Amerika’ya gidenlere hep IPhone sipariş edilir. Bizim geldiğimiz hafta da İphone 7 yeni çıkmıştı.
Apple mağazalarında kuyruklar sabahın 4’ünde başlıyor.
Bütün gün kuyruk var.
Kuyruğu girmeniz ve paranızın olması almanız için yeterli olmuyor.
İstediğiniz rengi ve modeli bulmak kolay değil.
32 GB siyah için girdiğiniz kuyruktan 256 GB rose ile çıkabiliyorsunuz.
Ayrıca 3-4 saat beklemeniz gerekiyor sıranın size gelmesi için.
150 dil konuşuluyor
New York’un her yerinde Türklere rastlıyorsunuz. Kimisi turist kimisi burada yaşıyor.
150 civarında dilin konuşulduğu New York’ta Amerikalıya rastlamak daha zor. Taksiler ve hediyelik eşyacılar başta olmak üzere bir çok iş alanında hep göçmenler var.
Finans dünyasının kalbi olan Wall Street de Manhattan’da.
New York’ta müzikal sanatla özdeşleşen cadde ise Broadway. Bu caddede onlarca müzikal tiyatro bulmak mümkün. Hepsinin de önünde uzun kuyruklar oluşuyor.
New York ve Manhattan’ın neden dünyanın odağında yer aldığını gördüğünüzde anlıyorsunuz.
