Güneşi görmek...
“İKİ GÜN GÜNEŞİ GÖREMEDİK”.
Bu cümle Türkiye’nin en büyük yangınlarından birini yaşayan Manavgat’tan geldi.
Öyle bir yangını yaşamışlar ki havadaki dumandan dolayı Manavgat halkı 2 gün güneşi görememiş.
Bu sözleri Manavgat’ta avukatlık yapan sınıf arkadaşım Hüseyin Kılınç aktardı sohbetimizde.
Ben Manavgatlıyım.
Ailem, akrabalarım, dostlarım, arkadaşlarım orada.
4 yerde birden yangın başladığı zaman Azerbaycan Gence’deydim.
Birkaç saat ulaşamadım kimseye.
Bir abim evini bırakıp kayınpederinin evine gitmiş.
Diğer abim ise yangından etkilenen kayınpeder ve ailesini evlerine getirmiş.
Birçok aile etkilendi yangınlardan. Elektrikler uzun süre kesildi.
Manavgat öyle bir yangın yaşıyor ki üzerinden 10 gün geçmesine rağmen hala tam olarak söndürülemedi. Bir noktada kontrol altına alınıyor diğer bir noktadan nem olmaması ve rüzgar nedeniyle tekrar çıkıyor.
Devlet tam bir seferberlik başlatmış Manavgat’ta.
Manavgat’taki yangınlarda şu ana kadar 2 insansız hava aracı, 6 uçak, 17 helikopter, 1878 araç kullanılmış. Binlerce personel çalışmış.
Dikkatinizi çekerim bu rakamlar sadece Manavgat için. Manavgat halkı da yangınlara yönelik başlatılan seferberliğin farkında.
Bir fotoğraf geldi Manavgat’tan. O fotoğrafı görünce güneşi görmenin ne anlama geldiğini daha iyi anladım.
Geçmiş olsun Manavgat, geçmiş olsun Türkiye...
Kahramanlara alkışlar
40 dolayında ilde 200’e yakın orman yangını çıkmış.
Bunun yüzde 90’ı kontrol altında.
Yüzde 10 dolayında ise yangınlar bir inip bir çıkarak devam ediyor. Ama söndürülen yerlerde de zaman zaman tekrar yangınlar olabiliyor.
On binin üzerinde kişi bu yangınları söndürmek için büyük mücadele veriyor. Bunun 3 bin 220’si Orman Genel Müdürlüğü personeli. 2 binin üzerinde ise diğer kurumlardan gelenler.
Birçok ilden yangın çıkan illere takviyeler yapılmış.
Kahramanlar yoğun mücadele ederken konuyu siyasete alet etmemek lazım.
Yangınları söndürmek için canlarını hiçe sayarak mücadele edenlere saygısızlık etmemek lazım.
Gün birlik beraberlik içinde bu günleri atlatma günü.
Yetiştim Gardaşım
Karabağ zaferi sırasında Türkiye, Azerbaycan’a büyük destek verdi.
Azerbaycan da şimdi Türkiye’deki yangınların söndürülmesi için büyük çaba harcıyor.
Cumhurbaşkanı Aliyev, Türkiye’nin Bakü Büyükelçisi Cahit Bağcı’dan sürekli bilgi alıyor.
Büyükelçi Bağcı ile telefonla görüştüm.
Bağcı’dan aldığım bilgilere göre Azerbaycan yönetimi Türkiye’ye şu yardımlarda bulunmuş:
- Cumhurbaşkanı Aliyev’in özel talimatıyla yangınların başladığı ilk gün 1 helikopter, 11 mürettebat ve 100 itfaiyeci Türkiye’ye gelmiş.
- Birkaç gün sonra Azerbaycan Fevkalade Haller Bakan Yardımcısı Etibar Mirzayev geniş bir teknik ekip ve araçlarla Türkiye’ye gelmiş.
- Arkasından da 1 helikopter daha göndermiş Azerbaycan.
- Daha sonra 53 itfaiye ve araç karayolu ile Türkiye’ye gönderilmiş. 250 personel gelmiş bu esnada.
- Ayrıca jandarmanın elindeki helikopterlere takılması için Azerbaycan su tankı da göndermiş Türkiye’ye.
- 13 ton su atan uçak da gönderilirken ayrıca 40 itfaiye ve araç 150 personelle birlikte karayolu ile Türkiye’ye geliyor bir kaç gün içinde.
Yani özetle Azerbaycan “yetiştim gardaşım” diyor Türkiye’ye.
Ve bir de son söz olarak ‘borcumuzdur’...
Kaç uçak, kaç helikopter?
40 ildeki yangınlarda 9 İHA, 16 uçak, 51 helikopter, 150 iş makinesi, 850 arazöz ve on bine yakın personel kullanılmış.
Bu sayı günden güne de artıyor. Denizlerden de müdahale ediliyor.
TSK da askeri personelini seferber etmiş çalışmalar için.
Asker, polis, sivil, ormancı, sağlıkçı başta olmak üzere herkes elinden geleni yapıyor.
Bugünler de geçecek.
