300 bini aşkın Suriyeli göçmenin yaşadığı Gaziantep ve nüfusundan daha fazla Suriyeliyi ağırlayan Kilis’te tüm yaşam Suriyelilere endekslenmiş adeta. İki kentte Türkçe tabelaların yanı sıra Arapça tabelalar dikkat çekerken, sokaklarda Arap müzikleri yankılanıyor
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin en büyük şehridir Gaziantep. Tarihte Hitit, Pers, Roma, Memlükler ve Osmanlı gibi bir çok uygarlığın hakimiyetinin yaşandığı Gaziantep, tarihi İpek Yolu’nun da geçtiği yerdir.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen hafta sonu Kilis ziyaretini izlemek için geldiğim bölgede bir gün kaldım, gazi şehrinde. Altı bin yıla yaklaşan geçmişi ve 20’den fazla medeniyete ev sahipliği yapan Gaziantep’in mutfağı bu nedenle çok zengin.
Lezzet diyarı Gaziantep özellikle fıstıklı baklavası başta olmak üzere tatlılarını tüm yurda gönderen bir şehir.
Gaziantep’in yemeklerini de duymayan yoktur. İçli köfte, çiğköfte, kebaplar, ciğer, yuvarlama, lahmacun, karışık dolma, alinazik… Say say bitmez yemekleri.
Geçtiğimiz hafta sonu Ramazan olmasına rağmen yoğun mesai vardı Gaziantep’te. Hem yemekleri hem de tatlıları yetiştirmek için bütün gün çalıştı Antepliler. Siparişleri yetiştirmekte zorlanan tatlıcılar, “Günde deyim yerindeyse 25 saat çalışıyoruz. Ramazanda. bayramda bize uyku yok” diyor.
Duman altı olmak
Gündüz saatlerinde bir tatlıcıya gittiğinizde sıra ile alabiliyorsunuz akşam için tatlıyı. Gece yarısına kadar açık olan dükkanlarda bir yandan da il dışından gelen siparişler paketleniyor.
Gece de tatlı yapmaya devam ediyor dükkan sahipleri. “Ramazan en çok çalıştığımız ve yorulduğumuz ay” diyor tatlıcılar.
Kebapçılarda ise iftardan sahura kadar yer bulmak zor. Sokak kebapçıları da Antep’te büyük rağbet görüyor. Normalde kebapçılık yapmayan kasaplar Ramazan ayında iftardan sahura kadar dükkanlarının önüne masa ve mangallar koyarak farklı bir kültürü yaşatıyor. Sokak aralarında dumanlar altında ellerinde şiş ile ızgara sırası bekleyenleri görüyorsunuz Antep’te.
Antep’e gelince patlıcan ve biber kurusu, acı biber, salça ve isot almadan da dönmüyor kimse.
Halk artık alışmış
Gaziantep’te 300 binin üstünde Suriyeli yaşıyor. Esnaf ve halk alışmış Suriyelilerle yaşamaya.
Sokaklarda, dükkanlarda Türkçe’nin yanında Arapça tabelalara da rastlıyoruz. Arap müzikleri de çalınıyor dükkanlarda sık sık.
Bazı yerlerde yoğunlaşmış Suriyeliler. Arap ülkelerinde olduğu gibi gece dışarı çıkıyorlar kalabalıklar halinde. Bazı caddelerde sürekli Arapça konuşanları duyunca Arap ülkelerinde dolaşıyor gibi geliyor insana.
Gaziantep şehir merkezinde daha çok zengin Suriyeliler yaşıyormuş. Bunlar dükkanlar ve hatta pasajlar almaya başlamışlar kentte. İlk zamanlardaki kadar olmasa da yine zaman zaman sıkıntılar yaşanıyormuş. Ancak çözümü daha kısa sürede oluyormuş anlaşmazlıkların.
Caddede, kaldırımlarda iş bekleyen Suriyeli gençlere ve toplu oturan Suriyeli kadınlara rastlıyorum. Kadınların yanlarında da Suriye’deki savaştan kaçmanın mutluluğunu yaşayan çocukları.
Gaziantep’in 60 kilometre uzağındaki sınır kenti Kilis ise misafir ettiği Suriyeliler nedeniyle tarihe geçti. Kilis 90 bine yaklaşan nüfusunun üstünde yaklaşık 130 bin kadar Suriyeliyi misafir ediyor. Şehre girince ilk dikkat çeken caddelerdeki motosikletlerin fazlalığı. Arabadan çok motosiklet var. Dükkanların önü de motor parklarıyla dolu.
Bir süre önce her gün Suriye tarafından roketlerin atıldığı kentte bir süredir sakinlik hakimmiş. Bu dönemde göçler de olmuş başka şehirlere.
Suriyelilerde caddelerde fazlalığıyla dikkati çekiyor. Burada Gaziantep’ten daha fazla dükkanlardaki Arapça levhalar. Suriyelilerin çokluğu da ister istemez kira başta olmak üzere fiyatların biraz yükselmesine neden olmuş.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı da görmeye gelen Suriyeliler oldukça fazlaydı. Hatta bir süre caddelerde dolaşan ve dükkanlara giren Erdoğan’a Suriyeliler yoğun ilgi gösterdi.
Özellikle Erdoğan’ın, Suriyeli göçmenlerin Türk vatandaşlığına alınacağı açıklaması da memnuniyetle karşılanmış Antep ve Kilis’teki Suriyeliler arasında.