Erdoğan’ın ilk tepkisi: Direneceğiz

Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın, 15 Temmuz gecesi ilk saatlerde yaşananları ve darbe girişimine yönelik temas trafiğini ilk kez Milliyet’e anlattı.
Akşam saatlerinde ilk bilgiler gelmeye başladığında hemen kendi aralarında koordine olmaya çalıştıklarını belirten Kalın, “Ben Cumhurbaşkanımızı aradım, yanında Hasan Doğan Bey (Özel Kalem Müdürü) vardı onunla konuştum. Cumhurbaşkanımızla konuştum. Milli Savunma Bakanımızla konuştum. MİT Müsteşarımızla konuştum. Ulaşabildiğimiz herkesle konuştum. O saatlerde yüzlerce telefon görüşmesi yaptık tabii. Daha sonra Cumhurbaşkanımızın emniyette olduğunu öğrendikten sonra bir eylem planı Cumhurbaşkanımızın direktifleriyle hayata geçirildi. Ve orada Cumhurbaşkanımızın çağrısıyla da hamdolsun bu iş tersine çevrildi” dedi.
Sevinç ve hüzün
O gece ilk saatlerde yaşananlarla ilgili olarak Kalın, “İki şey beni o gece hem rahatlattı hem hüzne boğdu. Birincisi Cumhurbaşkanımızın sesini duymak. Onun kararlılıkla ‘Bu darbeye karşı direneceğiz’ ifadesini önce telefonla bize söylemesi sonra kamuoyuna verdiği mesaj. Ve bizim el birliği ile bu sürecin içinde olmamız. Tabii iki şehadet haberi beni şahsen çok yaraladı. Bir tanesi Mustafa Varank’ın (Başdanışman) abisi İlhan Varank. Bunu Mustafa’nın kendisinden öğrendim. O tabii çok ağır bir şeydi. İkincisi Erol Olçok abimizin ve oğlunun şehadet haberi. İnsan önce inanmak istemiyor. Acaba, gerçek mi olabilir mi kesin bilgi mi diye” dedi.
İzahta zorlandı?
Kalın küçük kızına izah etmekte zorlandığı konuyu da şöyle anlattı:
“O gece unutamayacağım şeylerden bir tanesi, eminim bir çok insan yaşadı bunu. Daha ilk hareketlilik başladığında. Sürekli darbe, darbe, darbe konuşuluyor. Küçük kızımın ‘Baba darbe nedir?’ diye bana sorması oldu. Tabii izah etmekte zorlanıyorsunuz. Bir tarafta yönetmeniz gereken bir süreç var diğer tarafta onlara bir güven duygusu vermeye çalışıyorsunuz. Genç nesil bunu görmedi. Hatta kendimi de katarak söyleyeyim. 1980 darbesinde çocuktuk. Ne olup bittiğini fotoğrafın tamamını göremedik. Bir şeyler oluyordu ama ilk defa bir darbenin ne olduğunu, hunharca, kalleşçe, alçakca bir şey olduğunu gördü genç nesiller. Ama en az bunun kadar önemli olan da bu darbeye karşı nasıl mücadele edilir, o irade dirayet nasıl gösterilir bunu da gösterdiler. Yaşadılar bizzat. O yazılan yeni tarihin birer aktörü haline geldiler. Yani 15 Temmuz gecesi sokağa çıkan her gencimiz Türkiye’nin bu yeni tarihinin bir kahramanıdır.”

1615 kişi kamuda işe alındı

15 Temmuz’da gerçekleşen darbe teşebbüsü nedeniyle kamuda, şehit olanların yakınları iki, malul olanların kendileri veya yakınları bir istihdam hakkında yararlanıyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu bu konuyu bizzat yakından takip ediyor. Bu çerçevede 10 Temmuz 2017 tarihi itibariyle kamu kurum ve kuruluşlarına 132 şehit yakını, 612 gazi yakını ve 871 gazi olmak üzere toplam 1615 hak sahibinin ataması yapıldı.

440 okula şehit ismi verildi

81 ilde 440 okula 15 Temmuz şehitlerinin isimleri verildi. FETÖ ile mücadele çerçevesinde 1064 özel okul kapatıldı. Kurslar, edüt merkezleri ve dershaneler olmak üzere kapatılan özel öğretim kurumu sayısı toplamda 1424.

Saman yakarak uçakları engelledik

15 Temmuz gecesi F-16’ların kalkışını engelleme başta olmak üzere darbe girişimine karşı direnmesiyle “Kahraman” ünvanı alan Kazan’ın Belediye Başkanı Lokman Ertürk o gece yaşananları Milliyet’e şöyle anlattı:
“Ankara’yı vuran uçakların ilçemiz sınırlarındaki 4’ncü Ana Jet Üs Komutanlığı’ndan kalktığını anladığımız andan itibaren insanları buraya yönlendirdik. Kısa sürede kadın, çocuk ve yaşlıların da aralarında bulunduğu 10 bin kişi orada toplandı. Tabii bunu yaparken buranın darbenin merkez üssü olduğunu bilmiyorduk. Kahramankazanlılar burada, üsten kalkarak devletimizin önemli kurumlarını ve sivil halkı bombalayan F-16 ve helikopterleri engellemeye çalıştılar. Kahramankazanlılar, piste girerek bomba yüklü uçakların önüne yatmaya çalışmıştılar. Göğüslerini F-16’lara siper etmişlerdir. Yanlarında getirdikleri saman balyalarını, anızlarını ateşe vererek çıkan dumanla uçakların görüşünü engellemeye çalışmışlardır. Bazı çiftçilerimiz tarlalarındaki mahsüllerini ateşe vererek buna katkı sağlamıştır. Yine belediye ekiplerimiz ve vatandaşlarımız getirdikleri traktör ve araç lastiklerini yakmışlardır. Üssün elektriklerini de keserek darbeci hainleri karanlığa gömdük. Biz oraya gidene kadar üsten 25 uçak kalkarken biz gittikten sonra 3 uçak kalkabilmiştir. Kahramankazanlıların bu girişimlerine darbeci hainler ağır silahlarla karşılık vermişlerdir ve acımadan üzerimize ateş açmışlardır. Bu mücadele sonucu 9 kardeşimiz şehadet mertebesine ulaşırken, 92 kardeşimiz ise gazi olmuştur. Tarihe altın harflerle yazılan bir destan yazdık.”