Dünya ne zaman ‘One Minute’ diyecek?

İsrail yine çocukları öldürüyor.

Sivil yerleşim yerlerini bombalıyor. Camilere ateş açıyor.

Ama dünya 10 milyonluk İsrail’in yaptıklarını görmezden geliyor.  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2009 yılında Davos’ta dönemin İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’e ‘öldürmeyi siz çok iyi bilirsiniz’ diyerek sert tepki göstermişti.

Sözünün kesilmek istenmesi üzerine Erdoğan ‘One Minute’ çıkışını yapmıştı.

İsrail yıllardır Gazze’yi abluka altında tutuyor.

Sınır kapılarını istediğini zaman açıyor istediği zaman kapatıyor. Geçmişte bir kaç kez Gazze’ye gitme teşebbüsünde bulunmuştum ama ‘şu sıra sınırlar kapalı’ yanıtı almıştım.

İnsani yardımların bile gitmesine izin vermeyen İsrail, Filistinli çocukları da gözünü kırpmadan öldürüyor.

Peki, dünya ne zaman İsrail’e ‘One Minute’ diyecek acaba merak ediyorum.

İslam dünyası niye sessiz ve birlik içinde hareket edip Filistinlilere destek çıkamıyor?

Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri ne yapmak istiyor? BM niye bir şey yapamıyor?  O kadar çok yanıt bekleyen soru var ki sor sor bitmez. Ama bence en önemlisi İslam dünyasının tavırsız tavrı. Yani gözlerini kapamaları, kulaklarını tıkamaları.

Artık bir iki ortak bildiri ile bu iş çözülmez. 

İslam dünyası bu dönemde bir adım atmayacaksa ne zaman atacak?

Belki de ABD’ye şirin gözükmek için yine arkalarını dönecekler, hiçbir şey olmamış gibi davranacaklar.

Kınamalar, bildiriler yetmez.

Artık eylem ve adım atma zamanı.

Görüntüyü izleyince irkildim

O görüntüyü izleyince irkildim, ‘dünya nereye gidiyor?’ dedim.

Mescid-i Aksa yanıyor.

İsrail tarafında gençler şarkılar söylüyor, eğleniyor, kutluyor.

Kudüs Müslüman, Hıristiyan ve Yahudiler için çok önemli bir şehir. Kutsal mekanları barındırıyor. Kudüs’ün barış şehri olması gerekmez mi?

Mescid-i Aksa saldırısı barışa nasıl katkı sağlar?

Bakın Hatay’a, bütün dinler bir arada barış içinde yaşıyor.

Ama Gazze ateş altında. Yanıyor, bombalanıyor.

Alınyazısı saati

Sezai Karakoç’tan bir Kudüs Şiiri. 

ALINYAZISI SAATİ:

“Ve Kudüs şehri. Gökte yapılıp yere indirilen şehir.

Tanrı şehri ve bütün insanlığın şehri. Altında bir krater saklayan şehir.

Kalbime bir ağırlık gibi çöküyor şimdi.

Ne diyor ne diyor Kudüs bana şimdi

Hani Şam’dan bir şamdan getirecektin

Dikecektin Süleyman Peygamberin kabrine

Ruhları aydınlatan bir lamba

İfriti döndürecek insana:

Söndürecek canavarın gözlerini

İfriti döndürecek insana...”

Ali Babacan’ın ihaneti

Ali Babacan’ın AK Parti milletvekili iken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı adayı olmasına imza atarken perde arkasında muhalefetle Abdullah Gül’ün ortak aday çıkarılmasına yönelik temasları siyasi tarihe acı bir ihanet olarak geçti.

İlginç tarafı ise Babacan’ın bunu övünerek televizyon ekranlarından anlatması.

‘Gül’ün adaylığı için sözler alınmış ama tutulmamış. Tutulsaymış böyle olmazmış’ tarzı mesajlar verdi Babacan.

Babacan başka bir aday için çalışarak kendi de sözünü tutmamış oldu.

Babacan o seçimde kime oy verdiğini açık açık söylemeli.

Bence millet onu merak ediyordur şimdi.

İyi bayramlar

Ramazan Bayramımız kutlu olsun.

Salgın nedeniyle buruk giriyoruz bayrama.

Büyüklere gidemiyoruz, ellerini öpemiyoruz.

Ama biraz daha sabır ve dayanmamız gerekiyor.

Salgında rakamlar düşüyor.

Her gecenin bir sabahı var. Bugünler bitecek deyip kurallara uyalım.

Aşılanma artıkça normal yaşama döneceğiz.

Özellikle yerli aşının devreye girmesiyle bugünleri geride bırakacağız.

Ama ne olur pazartesi birden açılmayalım.