Çevre ve Şehircilik Bakanı Kurum ile 6.8 büyüklüğünde deprem yaşayan Elazığ ve Malatya’da birlikte dolaştık. Son depremin ardından yerinde dönüşüm gibi yeni bir metodu uyguladıklarını belirten Kurum, Elazığ’da uyguladıkları bazı yeni yöntemlerin dünyaya örnek olacağını söyledi.
ELAZIĞ
Deprem Türkiye gerçeği. Büyük kayıplar olmadan önce önlemlerin alınması gerekiyor. Özellikle İstanbul’da kentsel dönüşüm çok önemli.
Son 6.8’lik Elazığ depreminin sonuçları görülüp hızlı bir şekilde kentsel dönüşüme destek olmak gerekiyor.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile son depremin yaşandığı Elazığ ve Malatya’da birlikte dolaştık. Son depremin ardından yerinde dönüşüm gibi yeni bir metodu ilde uyguladıklarını belirten Kurum, Elazığ’da uyguladıkları bazı yeni yöntemlerin dünyaya örnek olacağını söyledi. Elazığ’ın 3’te 1’inin yenileneceğini belirten Kurum, başta İstanbul olmak üzere Türkiye’nin birçok ilinde bedeli ne olursa olsun kentsel dönüşüme devam etmekte kararlı olduklarını kaydetti. Kurum, özellikle İstanbul’da riskli binalarda vatandaşların oturmasını engelleyeceklerini dile getirerek, “dönüşümü bütün belediyelerle birlikte 81 ilde 83 milyon vatandaşımızla birlikte yapmak durumundayız.
Çünkü bu depremde yaşanan acılar telafisi olmayan acılar, bir daha geri getiremiyorsunuz. Anılar, yakınlar kaybolduğu zaman eyvah diyorlar ama iş eşten geçmiş oluyor. Eyvah demeden önce çözmemiz gerekiyor. Dolayısıyla bu acıları hiçbir şekilde bizim bir daha yaşamamamız adına bu dönüşümü kararlı bir şekilde yürütmemiz gerekir” dedi.
Bakan Kurum Milliyet’in sorularını şöyle yanıtladı:
61 BİN BİNAYI İNCELEDİK
- Elazığ depremi sonrası müdahale ve yaraları sarma çok hızlı oldu. Nasıl bir süreç yaşandı?
Depremi duyar duymaz Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla hemen İçişleri Bakanımız, Sağlık Bakanımız ve ekiplerimizle birlikte Elazığ’a geldik. Ve enkaz bölgelerinde incelemeler yaptık. Drone görüntüleriyle de şehirdeki depremin hasar durumunu gördük. Yıkık binalarla ilgili brifing aldık. Ve sahada hemen çalışmaya başladık. Biz depremin olduğu günün ertesi günü bir taraftan enkaz kaldırma, enkaz altındaki vatandaşların kurtarılma mücadelesi verirken diğer taraftan da acil yıkılacak, yıkılması gereken risk taşıyan binaların boşaltılma ve yıkım sürecini diğer taraftan da hasar tespit çalışmalarını başlattık. Kademe kademe ekip sayımızı bine çıkardık. Yani neticede şehirdeki 380 bin nüfusunun yaşadığı evlerin tespitini yapmamız gerekiyordu. 61 bin bina yani 210 bin bağımsız bölümün tespitlerini hızlı bir şekilde inceledik. Yaptığımız tespitleri de coğrafi bilgi sistemleri genel müdürlüğü bünyesindeki haritalara işledik. Enkaz çalışmaları devam ederken yeni yapılacak konutların alan, proje çalışmalarını Elazığ ve Malatya’da eş zamanlı yürüttük. Herkes birlik beraberlik içerisinde hareket etti. Elazığ depremi Allah göstermesin olası büyük depremlerde tüm Türkiye’ye örnek çalışma metodolojisini göstermiş oldu.
- Deprem sonrası yıkılan yerlerde yerinde dönüşüm mü yapıyorsunuz?
Elazığ’da. konutların bir kısmını yerinde bir kısmını da rezerve alanlarda yapıyoruz. Şehrin içinde de orta hasarlı, ağır hasarlı binalar var. Elazığ merkezde. 6 bin 600 bağımsız bölümde Malatya’da var. 19 bin 20 bin bağımsız bölümü şehrin içinden alıp şehrin dışına gönderdiğiniz zaman kadim kültür şehir kaybolur. Vatandaşlarımızla, belediyemizle, milletvekilleri ile yaptığımız istişarelerde de taleplerin daha çok yapılabiliyorsa eğer yerinde yapılması gerektiği kanaatine vardık. Kentsel dönüşüm ile ilgili irtibat ofisi kurduk ve bütün o alandaki hak sahipleri ile görüşmeler yapıldı. Risk analizi yaptık, riskli binaların da içine katmak suretiyle dönüşüm çalışmalarını yerinde başlattık. Çok ciddi yerinde proje başlattık ve Elazığ tarihinin en büyük dönüşümü yaşanıyor. Hatta belki Türkiye’de örnek olacak çok önemli bir dönüşümü burada başlatmış oluyoruz ve 1 yıl sonra da Elazığ bugünden çok daha güzel yeşil alanlarıyla sosyal donatılarıyla binalarıyla yaşam alanlarıyla sağlam binalarıyla güzel bir şehir olacaktır.
3’TE 1’İ YENİLECEK
- Burada ne gibi yenilikler hayata geçerdiniz?
Gezici laboratuvarlarımız, lazer tarayıcılarımız sahadaydı. Lazer tarayıcımız enkazda binanın yıkılıp yıkılmayacağını an ve an takip eden bir cihaz. Lazer tarayıcılarımızda da bu tespitlerimizi hızlı bir şekilde yaptık enkaz altında kalan vatandaşlarımızı kurtarmak için çalışan görevlilerimizin de hayati bir risk taşımaması adına bu takiplerimizi gerçekleştirdik.
Yine binalardan gezici laboratuvarlarımızla gece vakti de olsa gidip karot numunelerini alıp yine sahada beton dayanıklı demirin çekme dayanımlarını almak süratiyle de risk analizin yaptık ki eğer yıkılma tehlikesi varsa anında müdahale etmek için. Şehrin bütün dinamiklerini, kültürünü, mimari özelliklerini taşıyacak bir tasarım yapıyoruz. Bu tasarım çerçevesinde de inşallah çok güzel bu proje ortaya çıkacak. Sadece Türkiye’ye değil dünyaya örnek olacak burada yaptıklarımız. Buranın hemen hemen 3’te 1’i yenilecek.
DEPREM DEĞİL BİNA ÖLDÜRÜR
Genel anlamda baktığımızda 35-40 yıllık binalar yıkılıyor. Yeni binalar ile ilgili hiçbir sorun yok. Deprem yönetmeliği çerçevesinde yapılan binalara ilişkin hiç bir sorun yok. Eski 30-40 yıllık, mühendislik hizmeti almamış, hazır beton kullanılmamış, demir kalitesinin, beton kalitesinin düşük olduğu binalarda var. Hep diyoruz ya işte deprem değil binalar öldürür. O binaların dışında hasar görse bile risk teşkil edecek yapı yok.
‘RİSKLİ BİNALARIMIZI YIKIN’ DİYORLAR
- Kentsel dönüşüm çalışmaları ne aşamada? özellikle İstanbul’da durum nedir?
2012 yılında kentsel dönüşüm seferberliğine başlayıp yaklaşık 1 milyon 350 bin binanın dönüşümünü sağladık. Yeni çıkarılan deprem yönetmelikleriyle yine 5 milyona yakın vatandaşımızın can ve mal güvenliğini teminat altına aldık. İstanbul’a da hemen hemen tüm ilçelerde çalışmalarımız var. Üsküdar’da çalışıyoruz, Esenlerde 65 bin konutluk çok örnek bir dönüşüm projesi yapıyoruz. Bu dönüşümün çerçevesinde yaptığımız rezerve alanlarda ürettiğimiz konutlarla birlikte çeper ilçelerde ki dönüştürülmesi gereken alanlara öncelik verecek ve o alanlarda ki dönüşümü sağlayacak konutların üretilmesini sağlıyoruz. Başakşehir’de, Güngören’de, Kâğıthane’de, Beyoğlu’nda, Bağcılarda, Kartal’da belirlediğimiz alanlarda risk durumuna göre hızlı bir şekilde bu dönüşüm süreçlerine girdik. Gaziosmanpaşa’da yine 5 bine yakın bağımsız bölümün dönüşümünü yapıyoruz. İstanbul’da vatandaşlarımızın riskli binalarda oturmasını engelleyeceğiz. Elazığ’da vatandaşlarımız, ‘bu bina riskli, bu bina da oturmaman gerekiyor’ dediğimiz de ‘Allah razı olsun devletimizden, devletimizle beraberiz’ dışında hiçbir şey duymadım. ‘Bizim evimizi niye yıkıyorsun, yıkılması gerekiyorsa buyurun yıkın devletimiz var olsun dediler. Bu bizi çok mutlu etti. İnşallah güzel bir Elazığ olacak, güzel bir Türkiye olacak. Buradan hareketle inşallah ülkemizin bütün dönüştürülmesi gereken alanlarının belediye başkanlarımızla, vatandaşımızla birlikte yapacağız.
TEMELLER ATILMAYA BAŞLANIYOR
- Yeni evlerde nelere dikkat ediliyor?
Tarım köy uygulaması yapıyoruz. Çelik yapılar yapıyoruz. Evlerin yanına ahır yapıyoruz. Yaklaşık 78 metrekare, terasını da kattığımızda da 86 metrekare brüt tarım köy uygulamaları. Bu dönüşümlerle birlikte Sivricemiz, Doğanyolumuz, Pütürgemiz, Kalemiz dönüşecek. İlçede kaymakamlığıyla, emniyet müdürlüğüyle, okullarıyla, sosyal alanlarıyla, binalarıyla insanların mutlu bir şekilde yaşayacağı tasarımları yapıyoruz. Cumhurbaşkanımızın ‘evleri daha büyük yapalım, vatandaşlarımız rahat etsinler’ şeklinde bir talimatı oldu. Konutların temellerini önümüzdeki hafta atacağız ve hızlı bir şekilde bitireceğiz.
YILDA 300 BİN KONUT DÖNÜŞECEK
- Türkiye nasıl hazırlanıyor depreme?
Geldiğimiz günden itibaren daha önceki çalışmalara yenilerini eklemek suretiyle hem kentsel dönüşüm hem depreme hazırlıkla ilgili çalışmalarımızı yürütüyoruz. Kartal’daki binanın yıkıldığı gün 81 il valiliğine genelge göndermiştik Gelen verilerin riskli binaların olduğu, riskli alanların olduğu verileri coğrafi bilgi sistemleri bünyesinde bütün şehirlerin dijital ikizine işledik, gittiğimiz her şehirde öncelikli dönüştürülmesi gereken alanlarda çalışmalarımızı başlattık.
İstanbul’da da 25 bin bağımsız bölümü geçen yıl dönüşümünü başlattık. Her yıl bir hedef koyduk dedik ki 300 bin konut. Bu 5 yılda acil öncelikli dönüştürülmesi gereken alanların dönüştürelim ve bu çerçevede de çalışmalarımızı yürütüyoruz.
Yaptığımız dönüşüm çalışmalarında da tamamen vatandaşımızla el ele yerinde hızlı gönüllü prensipleriyle ortaya koyduğumuz bir dönüşüm modeliyle gerçekleştiriyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın 2012 yılında ‘bedeli ne olursa olsun dönüştüreceğiz’ dediği süreçte biz de bakanlık olarak kararlı bir şekilde yolumuza gidiyoruz.
İnşallah el birliği içerisinde dönüştüreceğiz. İşin siyasetini yapmadan, herhangi bir algı operasyon yönetmeden tamamen vatandaşımızın can ve mal güvenliği adına, emniyeti adına kararlı bir şekilde gitmek durumundayız. Bu kararlılığımızı da her geçen gün arttırmak bu projelerin sayısını miktarını da arttıracak hamleleri de bütün belediyelerle birlikte 81 ilde 83 milyon vatandaşımızla birlikte yapmak durumundayız. Çünkü bu depremde yaşanan acılar telafisi olmayan acılar bir daha geri getiremiyorsunuz.