Saraybosna
Balkanlar yine karıştı. Özellikle Bosna Hersek üzerinde oyunlar oynanıyor.
Bosna Hersek’te çatışmaya dönüşebilecek gerilime yönelik Türkiye arabulucu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan görüşmeler yapıyor.
Bosna şu anda Boşnak, Sırp ve Hırvat üyelerden oluşan üçlü başkanlık sistemi ile yönetiliyor.
Üyeler 8 ayda bir konsey başkanını yani Cumhurbaşkanını değiştiriyor.
Konseyin Sırp üyesi bugünlerde sert çıkışlar yapıyor.
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş başkanlığındaki AK Parti Heyeti ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran ile birlikte önceki gün Bosna Hersek’teydim.
Bosna Hersek’in ilk Cumhurbaşkanı merhum Aliya İzetbegoviç’in dava arkadaşlarından Hasan Çengiç’in cenaze törenine katıldı Kurtulmuş ve heyet.
Kurtulmuş ve heyet günübirlik ziyarette gerginliğe yönelik görüşmeler de yaptı ve Türkiye’nin barışa, huzura yönelik mesajlarını iletti.
Görüşmelerden biri de Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyinin Boşnak üyesi Sefik Dzaferovic ile oldu. Türkiye’nin Boşnak halkını her zaman desteklediği ve yalnız bırakmayacağı mesajı iletildi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın selamıyla.
Ders çıkarsınlar
Kurtulmuş ile Bosna Hersek’te neler olduğunu konuştuk.
Büyük Sırbistan gibi hayallerin içerisinde kimsenin olmaması gerektiğini belirten Kurtulmuş, bunun Sırplara da bölgedeki haklara da bir faydasının olmayacağını söyledi. Geçmişte yaşanan aşırı milliyetçiliğin oluşturduğu iç çatışmalar ve kavgalardan herkesin ders çıkarmasını isteyen Kurtulmuş, “Balkanların yakın tarihi, balkan halklarının işbirliği ve huzur içerisinde ortak hedeflere yönelerek kendi bölgelerini daha da güçlendirmesini zorunlu kılıyor. Eğer burada türbülans, çatışma, gerilim olursa bu çatışmadan kimse kazanmıyor, sadece bu bölge emelleri olan emperyalist güçler kazanıyor. Balkan halklarının buna dikkat etmesi lazım. Bu bölgede kimin kendisinden başka diğerlerini yok etme hedefleri varsa böyle bir hayalin ve gerçekleşmeyecek senaryonun peşinden koşmaması lazım. Özellikle büyük Sırbistan gibi hayallerin içerisinde kimsenin olmaması lazım” dedi.
Ateş çemberine çevirmeye hakkı yok
Kurtulmuş şu uyarıları yaptı:
“Burasını bir ateş çemberine çevirmeye kimsenin hakkı yok. Böyle bir ham hayalden vazgeçmeleri onların da hayrına olacak bir şeydir. Burada Türkiye olarak biz barışın, ortaya çıkacak olan sorunların da müzakere masasında diplomasiyle çözülmesinin doğru yol olduğu kanaatindeyiz. Türkiye olarak bizim tarihi köklerimiz var. Bursa’dan, Manisa’dan, Edirne’den hiçbir farkı olmayan bir şehir. Her bakımdan bizim o büyük medeniyetimizin, kültürümüzün her taşını, her toprağına, her karesine işlenmiş olduğu bir şehir. Halkı da tam manasıyla bizim kardeşimiz, hatta akrabamız. Dolayısıyla Bosna aslında bizim kalbimizdedir, gönlümüzdedir. Bosna’daki ilk o türbülanslarda savaş sırasında Türkiye’de çok sık kullanılan bir söz vardı; ‘İstanbul’un savunması Saraybosna’nın savunmasından geçer’ diye. Saraybosna’nın kuşatma altında olduğu günlerde bunları söylüyorduk. Bunun böyle olduğu da sahada, fiiliyatta gösterilmiş oldu. Dolayısıyla biz her zaman Bosna’nın meselesini kendi meselemiz olarak telakki ederiz.”
Sırplara sert uyarı
Kurtulmuş Balkanların geleceği ile ilgili de şu mesajları verdi:
“Biz bu meselenin Dayton’ın zaten ortaya çıkarmış olduğu bu yönetilemez tablonun daha da fazla ağırlaştırılmaması gerektiği kanaatindeyiz. Türkiye olarak Balkanlar’da herkesin hep birlikte kazanabileceği bir yolun, bir formülün olduğunu her zaman söylüyoruz ve bunun için somut, ortak projelerle, ticari, kültürel, ulaşım bakımından ortak projelerle bu ülkelerin birbirlerine bağlanmasının, birlikte iş yapmalarının, birlikte bir gelecek inşa etmelerinin çok daha doğru bir yol olduğunu söylüyoruz. Hem tarihi ve kültürel bağlarımız olan, hiçbir şekilde onların hak ve taleplerinden vazgeçmemiz mümkün olmayan Boşnak Bosna Hersekli kardeşlerimizle, hem de diğer devletlerle çok yakın ilişkileri sürdürmeye devam ediyoruz. Örnek olsun diye söylüyorum, Saraybosna-Belgrad Otoyolu’nun yapılması projesi bile bu amaca dönük bir somut projedir. Ümit ederiz Bosna Hersek’in Sırp bölgesindeki maksimalist politikacılar bu kuru sevdalarından vazgeçer, projeleri üzerinden bölgeyi bir ateş çemberine çevirmezler. Bundan en büyük zararı görecek olan da kendileridir ve bütün bölge halklarıdır.”
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024