Bosna’da FETÖ ile mücadele
Saraybosna 170 ülkede faaliyet gösteren FETÖ, Türkiye’nin ilişkilerde öncelik verdiği Balkanlar’da okullarıyla dikkati çekiyor.
Türkiye, özellikle bir çok ülkede açtığı okullarla faaliyet gösteren FETÖ ile yurtdışında mücadeleyi TİKA başta olmak üzere bir çok kuruluşla yapıyor. Bunu birkaç gün bulunduğum Bosna Hersek’te de gördüm. FETÖ’nün kontrolünde Bosna Hersek’te 1 üniversite, 4 lise, 6 ilkokul, 4 anaokul ve kreş ile 10 yurt bulunuyor. Toplam okuyan öğrenci sayısı ise 2 bin 800.
Bosna Hersek’te bine yakın destek projesi hayata geçiren TİKA, muhataplarına da özellikle FETÖ’nün gerçek yüzünü ve Türkiye’nin yaşadığı 15 Temmuz gecesini anlatıyor. Bosna Hersek’in TİKA Koordinatörü Birol Çetin hem sosyal destek çalışmalarını yaparken hem de Türkiye’de yaşanılanları sahada anlatıyor.
Türkiye öncelikle Bosna yönetiminden bu okulların kapatılmasını veya el değiştirmesini istiyor.
Bosna için alternatiflerden biri Türkiye’nin bu okulları satın alması. Ancak okullar özel mülkiyette olduğu için yüksek bedeller isteniyor.
Okul yönetiminin oyalama amacıyla okulları Bosna’nın Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredebileceğini dile getirdiği ama bunun için bile yüksek paralar istediği belirtiliyor.
TİKA Başkanı Serdar Çam, FETÖ’nün yurtdışında önüne kesmek için yoğun çalışma içinde olduklarını belirterek, “Görüşmelerimizde bu FETÖ’nün bulundukları ülkelere nasıl nüfuz ettiklerini Türkiye modeli açısından örnekleriyle anlatıyoruz. Okulların biran önce kapatılmasını veya el değiştirmesini istiyoruz. Bu yapının gerçek yüzünü yurtdışında tüm bürolarımız aracılığıyla göstermeye çalışıyoruz” diyor.
Avrupa’nın Kudüs’ü
Bosna Hersek’in başkenti Saraybosna, Avrupa’nın Kudüs’ü diye nitelenir. Müslümanlar, Katolikler, Ortadokslar ve Museviler bir arada yaşar. Bunu, şehrin merkezi olan 16. yüzyıldan kalma Başçarşı’da görebilirsiniz.
Cami, kilise ve sinagog neredeyse yan yana. Aynı yolda ilerlerken yan yana sıralanmış ibadethaneler Bosna Hersek’in hem etnik hem kültürel yapısını size gösterir. Bu atmosfer kısa süre önce biten savaşa ve acılara rağmen hoşgörü iklimini devam ettiriyor.
Ülkenin yüzde 52’si Boşnak, yüzde 35’i Sırp ve yüzde 15’i Hırvatlardan oluşuyor.
Osmanlı’nın izleri Saraybosna, Osmanlı’nın izlerinin en çok görüldüğü ve eserlerinin ayakta kaldığı şehir.
Köprüler, camiler, medreseler başta olmak üzere bir çok Osmanlı eseri hala ayakta Bosna’da.
Osmanlı Köyü olarak anılan Poçiteli ise kalesi, camisi ve evleriyle yaşayan bir Osmanlı izi. Vezirler şehri olarak ise Travnik karşımıza çıkıyor. Restore edilmiş kalesiyle Osmanlı izleri fazlasıyla görülüyor.
Saraybosna’nın merkezindeki Başçarşı’da Osmanlı eserleriyle başlıyor ve Avusturya mimarisi ile devam ediyor. Osmanlı’nın izlerinin devamı noktasında TİKA bir çok eseri restore etmesiyle Bosna’ya da destek oluyor.
Türkçe konuşuluyor
Başçarşı’da gezerken kendinizi Türkiye’de bir şehirde gibi hissediyorsunuz. Esnaf Türkçe konuştuğu gibi “Türk çayı bulunur” gibi bir çok Türkçe yazı dikkatinizi çekiyor.
Türkiye’den gelenlerin de günden güne arttığı Bosna’da 6 bin Türk yaşıyormuş. Bosna’da Türk dizileri ise çok seviliyor. Dizilerin her gün verilmesi de Bosnalıların Türkçe öğrenmesini artırmış.
Okullarda da Türkçe zorunlu olarak alınması gereken seçmeli yabancı diller arasında yerini almış.
Türkçeyi seçen de çokmuş TİKA’da proje asistanı Boşnak Jasmin Sojko’nun anlattıklarına göre. Savaşın izleri Saraybosna’da dolaşırken 1990’lı yıllardaki savaşın izlerini görmek hala mümkün. O yıllardan kalan tünele girince daha iyi anlıyorsunuz. Sırpların acımasız katliamı da unutulmaması ve unutturulmaması gereken tarihi bir gerçek.
1995 yılında dünyanın seyrettiği ve 8 bin 372 kişinin öldürüldüğü Srebrenica katliamı da dünyanın utanması gereken bir konu.
Katolik Kilisesinin hemen karşısındaki binada TİKA’nın katkılarıyla açılan Srebrenica sergisi ise, çıktıktan sonra, dünyanın barış içinde yaşaması için bütün ülkelerin taşın altına ellerini koymaları gerektiğini düşündürüyor insana.
Yine yeniden kalbim güzel Bosna’da kaldı.
