15 Temmuz gecesi FETÖ’cülerin ana merkezlerinden biri olan Akıncı Hava Üssü’nün bulunduğu Kazan ilçesi büyük bir kahramanlık ve demokrasi destanı yazarak Kahramankazan oldu. 9 şehit 92 gazi. O gece yaşananları Kahramankazan Belediye Başkanı Serhat Oğuz ile konuştuk...
Bugün 15 Temmuz, demokrasi destanının yıldönümü.
Demokrasi ve Milli Birlik Günü. Hain darbe girişiminin üzerinden 4 yıl geçti. 15 Temmuz gecesi FETÖ’cülerin ana merkezlerinden biri olan Akıncı Hava Üssü’nün olduğu Kazan ilçesi büyük bir kahramanlık destanı yazarak Kahramankazan oldu. Samanları yakarak uçakların kalkışını engellemişti Kazanlılar. 9 şehidi ve 92 gazisi vardı Kazan’ın o gece.
O gece yaşananları Kahramankazan Belediye Başkanı Serhat Oğuz ile konuştuk.
O gece Kazan başta olmak üzere birçok yerde silahsız insanların, F16’lara, tanklara, helikopterlere kafa tuttuğunu belirten Oğuz, “insanlarda o gece ‘öleceğiz öleceğiz müjdeler olsun. Ölümü de öldüren rabbe secdeler
75 yaşındaki emekli imam hatip öğretmeni Kandemir, 26 yıldan beri Ayasofya’nın ibadete açılması için mücadele etti. Kandemir ile dava klasörleri ve dosyaların arasında konuştuk
İsmail Kandemir 75 yaşında 26 yıldır Ayasofya’nın camiye dönüştürülmesi için dava üstüne dava açan emekli öğretmen. Bursa’da yaşıyor. İmam hatip lisesinde matematik öğretmenliği yapmış. Kurduğu dernek aracılığıyla son açtığı davada ise Danıştay’ın kararıyla İstanbul Ayasofya’nın cami olarak ibadete açılmasını sağladı. Eski Başbakan Yardımcısı ve AK Parti Bursa Milletvekili Hakan Çavuşoğlu ve Yıldırım Belediyesi Başkan Yardımcısı Ali Mollasalih ile birlikte önceki gün Kandemir’i Bursa’daki evinde ziyaret ettik. Çok sıcak karşılanan Çavuşoğlu “Allah sizden razı olsun. Büyük emek harcadınız” dedi. Kandemir de hem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hem Çavuşoğlu’na destekleri için teşekkür etti.
Ne ilk ne de son
İstanbul Ayasofya Kandemir açısından ilk değil. Ne de son
15 Temmuz 2016...
Başarılı olmayan hain darbe girişiminin üzerinden 4 yıl geçti.
O gece DEMOKRASİ DESTANI yazıldı.
Milletin desteğiyle o gece uçurumun kenarından dönüldü.
O geceyi ve yapılmak isteneni UNUTMAMAK VE UNUTTURMAMAK gerekiyor.
Hainler dış destekli operasyon yapmak istedi.
Kendi milletinin üzerine bomba attılar. Haince saldırdılar.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, TBMM ve emniyet bombalandı.
Milli Savunma Bakanlığı’na bağlı Makine Kimya ve Endüstrisi Kurumu’nun (MKE) bazı fabrikalarını gezerek yerlileşmedeki son durumu yerinde gördüm. MKE’de başta Barış Pınarı, Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekâtlarında ihtiyaç duyulan ve kullanılan birçok yerli mühimmat yapılıyor...
Hem salgın dönemi hem de bölgemizdeki askeri hareketlilik bir kez daha gösterdi ki dışa bağımlı olmama ve millileşme büyük önem taşıyor. Özelliklede Türk savunma sanayinde millileşme çok değerli.
Dünya devi ABD bile bu salgın döneminde küçücük virüsle baş etmekte ve maske bulmakta zorlandı.
Türkiye’den 100’ün üstünde ülkeye bu dönemde maske ve sağlık setleri yardımı yapıldı.
Milli Savunma Bakanlığı’na bağlı MKE Kurumu’nun bazı fabrikalarını gezerek millileşmemizdeki son durumu yerinde gördüm. MSB’ye bağlı ilaç fabrikası, maske fabrikası ve fişek fabrikasını Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ile dolaştım.
İlaç fabrikası koronavirüs salgınına yönelik ilaç
Salgın nedeniyle BM Genel Kurulu Mart ayından beri toplanamıyor.
Her sene Eylül ayında Genel Kurul salonunda yapılan liderler zirvesinin bu sene nasıl yapılacağı tartışma konusu oldu.
Önce Genel Kurul salonu kullanılmadan videokonferans sistemiyle yapılması planlandı.
Ama BM Genel Kurul Başkanlığına yeni seçilen Volkan Bozkır buna itiraz etti.
Bozkır BM Genel Kurul Salonu’nda her ülkenin bir temsilcisi olmasını ve liderlerin fiziki katılımı olmadan dev ekranlardan konuşmaların verilmesini önerdi ve kabul ettirdi.
Böylece liderler yine BM Genel Kurulu’ndan dünyaya mesajlarını verecek.
Liderlerin mesajları dünyaya canlı yayınlanacak ve Genel Kurul salonunda her ülkenin temsilcisi tarafından da dinlenecek.
Böyle 5 tane zirve toplantısı olacak.
İlk defa BM Genel Kurul başkanlığına bir Türk seçildi. Bu zor ve uzun süreci 178 oyla Başkan seçilen Volkan Bozkır ile konuştuk. Bozkır, nasıl seçildiğini, BM’de yapacaklarını ve yol haritasını anlattı...
Salgın sonrası oluşacak yeni dünya düzeninde özellikle BM büyük önem taşıyor. Birçok ülkeye BM Güvenlik Konseyi’nin vetoları nedeniyle yardım gitmiyor, birçok konuda barış sağlanamıyor.
Bu süreçte ilk defa BM Genel Kurul başkanlığına bir Türk seçildi.
Eski AB Bakanı olan Volkan Bozkır, nasıl seçildiğini, BM’de yapacaklarını ve yol haritasını Milliyet’e anlattı.
Mevcut sistemin BM’yi başarısız kıldığını, özellikle 5 ülkenin vetoları nedeniyle birçok kararın BM’den çıkmadığını belirten Bozkır, “Eğer Güvenlik Konseyi tıkanırsa Genel Kurulu devreye sokacağız. Birçok olayda Genel Kurul’un barışçıl atmosferini kullanarak, mümkün olduğunca çok sayıda ülkeyi bir araya getirerek bu siyasi rüzgârı sağlayabiliriz. Genel Kurul’un alacağı kararlar ve
İklim değişikliği nedeniyle İstanbul başta olmak üzere yaz aylarında hortum ile tanıştık.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile İstanbul, afet ve deprem dönüşümünü konuştum.
Son yıllarda özellikle iklim değişikliğinin olumsuz etkileri sebebiyle sel, heyelan, toprak kayması gibi afetlerle karşı karşıya kalındığını belirten Kurum, “Depremlerde, sellerde, heyelanda; afetlerde de sağlıksız alt yapının ve dayanıksız binaların öldürdüğünü de acı bir şekilde tecrübe ediyoruz. İstanbul’da son yaşanan hadise bizi iklim değişikliğinin yıkıcı etkisiyle bir kez daha yüzleştirdi” dedi.
İstanbul’da 200 bin konut yenileniyor
Binaların dönüşümünü aynı zamanda bir deprem dönüşümü, afet dönüşümü olarak gördüklerini belirten Kurum, şunları söyledi:
“Bakanlık olarak afetlere karşı büyük mücadeleler veriyoruz. Binalarımızı güçlendirirken aynı zamanda ülkemizin yapı stoğunu yeniliyoruz. İstanbul’un 63 ayrı noktasında bu dönüşüm çok hızlı bir şekilde devam
Turizm Bakanı Ersoy ile Antalya sahillerini gezdik. Hazırlıkları yerinde gördük. Türkiye’nin Avrupa’dan farkından Rusya ile hava trafiğinin açılışına, tatil yerlerindeki vaka sayılarından Almanya ile görüşmelere, sağlık turizminden yerli turizmin geliştirilmesine, Türkiye’nin neden cazip olduğundan ne zaman turistlerin geleceğine kadar birçok konuyu konuştuk...
ANTALYA
Turizm ekonomi için çok önemli.
Salgın sonrası dünyada turistleri çekebilmek için çeşitli çalışmalar var.
Ama hizmet, sağlık, hijyen, alt yapı, kalite başta olmak üzere Türkiye turizm hazırlıklarında da bir adım önde gidiyor.
Türkiye dünyaya örnek olacak Güvenli Turizm Belgelendirme Sistemi’ne geçti.
Hem güvenli tatil hem de fiyatlar daha uygun. Ayrıca sürekli hizmet kontrolü de var.
Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Antalya sahillerini gezdik. Hazırlıkları yerinde gördük.