Bakan Veysel Eroğlu, AP’nin Türkiye’nin AB müzakerelerinin dondurulmasına ilişkin tavsiye kararı, Avrupa’nın teröre desteği ve başkanlık sistemi başta olmak üzere birçok konuda önemli açıklamalar yaptı
Avrupa’nın terörle mücadeledeki tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Cumhurbaşkanımızın çok güzel bir sözü var; Türkiye terörün Avrupa’ya intikal etmemesi için, sıçramaması için bir duvar aslında. Avrupa’da bugün büyük göç dalgası yok. 5 milyon gibi bir göç dalgası olsa Avrupa perişan olur. Avrupa’nın emniyet sibobuyuz. Onu koruyan bir kaleyiz şu anda. Avrupa liderlerinden bazıları bunun farkında. Ama siyaseten nedense Avrupa Türkiye’nin büyümesinden, gelişmesinden çok çekiniyor. Halbuki Türkiye, AB’ye büyük katkı sağlayacak bir ülke. 3 milyona yakın Iraklı ve Suriyeli mülteciyi ülkemizde barındırıyoruz. 15-20 milyar dolar harcama yapmışız. Avrupa herhalde bunları dikkate alamıyor ya da siyaseten almıyor. Set olunmasa, teröristler Avrupa’ya dayansa, Avrupa’da yer yerinden oynar. Bugün Türkiye terörle sıkı mücadele ediyor. Hakikaten neticede teröristlerin de Avrupa’ya geçişini önlüyor. Bir duvar teşkil ediyor. Bu bakımdan Avrupa’nın Türkiye’ye terörle mücadelede yaptığı büyük gayretlerden dolayı teşekkür etmesi lazım. Ama destek olacağı yerde maalesef bazı Avrupa ülkeleri silah desteği veriyor, eğitiyor.
Başkanlık Türkiye için zarurettir
Başkanlık sistemi ile ilgili gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Başkanlık sistemi Türkiye için zarurettir. Rahmetli Özal, Demirel çok gayret etti ama muvaffak olamadı. O zaman olsaydı Türkiye çok daha ileri noktalarda olurdu. Çünkü Türkiye koalisyonlarla çok şey kaybetti. Bunları gördük. Bugün Türkiye’de siyasi istikrar olmasa terörle mücadele mümkün olamaz. Dünyada kriz varken bizde teğet geçti. Büyük sıkıntılar atlatıldı. Başkanlık, kabuğunu kırarak daha da büyüyen Türkiye için bir ihtiyaçtan öte bir zarurettir. Bunu bir mühendis olarak değil tarihçi olarak söylüyorum. Yakın çağ tarihini bilen bir kişi olarak Türkiye’nin bir an önce başkanlık sistemine geçmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu bir kişi ya da parti meselesi değildir, millet meselesidir. Söz konusu millet olunca gerisi teferruattır. Başkanlık Türkiye’nin büyümesi açısından şarttır.
Su konusunda büyük yatırım yaptık
Bu yaz susuzluk yaşanacak mı, barajlardaki son durum nedir?
Herhangi bir sıkıntı yok, tedbirleri alıyoruz. Su konusunda büyük yatırımlar yaptık. 2003 yılında 78 şehrimizde su yoktu. Biz 12 yılda bütün illerimizin su problemini kökünden çözdük. İstanbul’da su yoktu. Şu an Melen Barajı bitmek üzere, 2071 yılına kadar su problemini garanti edeceğiz. Sadece Melen Barajı’nda biriken su miktarı İstanbul’un 1 yıllık su ihtiyacının bir buçuk katını biriktirecek. Devasa bir baraj olacak. Türkiye’de mesele yaz aylarında ve kurak dönemlerde yetecek kadar su biriktirme meselesidir. İnsanlar kışın kullandığı suyun 2 katından daha fazlasını yazın kullanıyor. Biz bu sebeple biriktirme yapılacak baraj ve göletlerin sayısını çok artırdık. Toplamda baraj sayısı 408, gölet sayısı da 1000 oldu. Bu bir rekordur. Büyük barajları da bitirmek üzereyiz. Su biriktiremezsek suyu veremeyiz. İzmir’de Gördes Barajını yapmasak susuzluk çekebilirlerdi. Bursa’da Nilüfer barajını yapmasak Bursa bugün susuzdu. Su yatırımlarında dünyada ilk 3’e giren bir ülkeyiz. Arıtma, baraj ve gölet inşaatlarında dünya birinciliği bizde şu anda. Önümüzdeki pazardan itibaren Marmara, İç Anadolu sonra bütün Türkiye’yi kaplayan bir yağış geliyor. Kar yağışları da olur diye tahmin ediyorum.