Üniversite sınav sonuçları haftaya açıklanacak.
Milyonlarca adayın ve yakınlarının heyecanlı bekleyişi devam ediyor.
Bu arada, yeni açılan üniversiteler de yapılanma sürecine hız kazandırdılar.
Çünkü bir yandan yeni bir kurumsal kimlik oluşturmaya çalışıyor, öte yandan on binlerce yeni öğrenciye ev sahipliği yapmaya hazırlanıyorlar.
Yeni kurulan üniversitelerin onlarca sorunu bulunuyor ama biri var ki çok önemli!
ÖSYM kılavuzunda, yeni kurulan fakültelerin karşısında, genelde, bir önceki yılın yüzdelik dilimleri yer alıyor. Yenilerin karşısında ise tire (-) işareti bulunuyor.
Bunun anlamı, isteyen herkes, bu bölümleri tercih edebilir.
İşte bu yüzden, farklı bir isim altında yollarına devam eden bu fakülte ve yüksekokulların karşısına, bir önceki yılki yüzdelik dilimlerinin konulması, en doğru yönlendirme olacaktır!
Ha bu arada, üniversiteye girişte, sadece yeni kurulan üniversiteler değil, tümünü ilgilendiren bir sorun daha var ki YÖK ve ÖSYM’nin bu konuda ciddi bir simülasyon çalışması yapması gerekir.
Nedir bu?
Puan türü çeşitliliği geçen yılın üçte birine indi. Yani geçen yılın yüzdelik dilimlerinin ciddi anlamda revize edilmesi gerekiyor. Yoksa sağlıklı bir tercih yapma şansı tümüyle olmasa da yarı yarıya ortadan kalkmış olur.
YÖK ve ÖSYM bunu bir angarya olarak değil, görev olarak görmeli ve gereğini yerine getirmelidir.
Mülakat kalkıyor mu?
Özellikle öğretmen atamalarında mülakat sistemi iflasın eşiğine geldi.
KPSS’de dereceye giren öğretmenlere mülakatta 60’ın altında puanlar verilerek atanma şansları ellerinden alındı.
Bakan Selçuk, atamalarda, adaleti getirmek istiyorsa, yeni düzenlemeler yapmak zorunda, yoksa bütün zamanı kendinden önceki kadroların arapsaçına döndürdüğü sistemi tamir etmekle geçer ve yine de kimseye yaranamaz.
Örneğin, mülakat tümüyle kaldırılarak, tüm öğretmen adayları için daha başvuru aşamasında güvenlik soruşturması ve öğretmenlik yapmaya bir engeli yoktur diye sağlık raporu istenebilir.
Hatta bir adım ötesine geçilerek, eğitim fakültelerine girişte, atamalarda hangi koşullar aranıyorsa, onlar şart koşulabilir.
Mülakatla ilgili olarak, 10 bine yakın adayın katılımıyla, edutr.com’da yapılan ankette, mülakatı gerekli ve adil bulanların oranı sadece yüzde 7’ydi.
Yani, mülakatta ısrar etmenin, kurumları ve sistemi yıpratmanın ötesinde, hiçbir yararı ve inandırıcılığı yok! Bizden hatırlatması...
2018 Milliyet Tercih Rehberi
Milliyet, daha önceki yıllarda olduğu gibi yine üniversite adaylarının yanında.
Devlet ve vakıf üniversitelerinin tümüne yönelik, en son bilgilerin yer aldığı 96 sayfalık ücretsiz 2018 Milliyet Üniversite Tercih Rehberi’nde, değişen sınav sistemiyle ilgili tüm ayrıntılar adayların bilgisine sunulacak.
Bu arada şunu gördük ki öğrenciler bazı üniversitelerin zerre kadar umurunda değil.
Biz bile kendilerine zor ulaşırken, adaylar, kendilerini sırça köşkte sanan bu üniversitelerle nasıl temas kuracak, bilgi alacak ve ona göre tercih yapacak, hiç belli değil.
Maliye Bakanlığı ya da YÖK, üniversitelere bütçe ayırırken, giriş puanlarını, doluluk oranlarını, bitirme sürelerini ve öğrenci memnuniyetini kesinlikle dikkate almalıdır.
Üniversiteler böylesine keyfice yönetilmez.
Dünyanın en iyi üniversiteleri bile daha iyi öğrenci çekmek için yoğun tanıtım kampanyaları yaparken, bizimkilerin sırtüstü yatmaları akıl alır gibi değil.
Özetin özeti: MEB kadroları bir önce kurulmalı; YÖK, ÖSYM ve rektörler de alt kadrolarına biraz çekidüzen vermeli. Çünkü yapacak
çok iş var!..
