Yeni öğretim yılı yarın başlıyor. 20 milyona yakın öğrenci ve öğretmen ders başı yapacak.
Öğretmenler öğrencilerine, öğrenciler de arkadaşlarına ve öğretmenlerine kavuşacak, hasret giderecek.
Peki, ilk ders ne olacak?
Âdettendir, o yılın konseptine göre ilk ders çok özel olur. Ülke genelinde her öğretim kurumunda o konuya dikkat çekilir.
Bu bazen korona gibi sağlığımızı çok yakından ilgilendiren bir konu olabilir, bazen de tüketim çılgınlığına dur demek için tasarrufa yönelik konular ele alınır.
Bu yılın ilk dersi kesinlikle ve kesinlikle Cumhuriyetimizin 100. Yılı olmalı.
Yakın tarihini çocuklarımıza çok iyi anlatmalıyız ki, bugün bu noktaya nasıl gelindiği çok iyi idrak edilsin.
Hatta sadece ilk dersle yetinilmemeli, öğretim yılı boyunca onlarca, yüzlerce etkinlik yapılmalıdır.
100.yılda hâlâ 10. Yıl Marşı’nı çalıyorsak, demek ki o heyecanı bugünlere taşıyamadık.
100. yılda başta eğitim olmak üzere hemen her konuda fabrika ayarlarına dönelim diyorsak, bu sadece düne duyulan özlem değil, o günlerdeki inanç ile bugünkü arasındaki farklılıktan kaynaklanıyor.
100. yılda hâlâ birbirimizi yiyorsak, bu hâlâ o günkü birlik, beraberlik ruhunun çok gerisindeyiz demektir.
2022-2023 öğretim yılının konsepti ne, çok merak ediyorum.
Anasınıfından üniversiteye çocuklarımıza vatan, millet, bayrak, toprak, inanç ve en önemlisi de bizi biz yapan değerlerimizi bu öğretim yılının ilk dersinde anlatmayacağız da ne zaman paylaşacağız?..
Sınav odaklı eğitimden yaşam odaklı eğitime, popüler kültürden değerler eğitimine, diploma yerine yetkinlik kazandırmaya yönelik eğitimin startını, bu öğretim yılının ilk dersinde değil de ne zaman vereceğiz?..
100. Yılı kutluyor gibi yapıp hamaset dolu sözlerle hiçbir şekilde geçiştiremeyiz.
O günkü ruhu yaşatmanın yolu eğitimden geçiyor.
Okullarda bu hava yaşanırsa, eve de sokağa da taşınır ve bunun sevineni hepimiz oluruz.
Pazar keyfi yaşarken ne olur bugün biraz da eğitimden beklentilerimizi sorgulayalım.
Öğrenciyseniz okuldan, veliyseniz çocuklarınızdan, öğretmenseniz gidişattan, yönetenlerdenseniz gelecekten beklentileriniz neler, onlara biraz zaman ayırın.
Bu en temel vatandaşlık görevimizdir.
Tamam, başkalarını eleştirelim ama bizler üzerimize düşeni ne kadar yaptık, yapıyoruz, yapacağız biraz da onlara kafa yoralım.
Yapılması gerekenleri siz, biz yapmazsak, kim yapacak?
Her şeyin daha iyisini siz, biz istemezsek, kim isteyecek?
Koşullar, dün bugünden daha iyi değildi ama az zamanda çok büyük işler başarıldı.
Bunu dün nasıl başardıysak, bugün de başarırız.
Yeter ki inanalım, yeter ki isteyelim, yeter ki başkalarına havale etmeyelim, yeter ki sadece eleştirmek yerine taşın altına biz de elimizi koyalım.
Özetin özeti: Yarınki ilk ders, eğitim ve yakın tarihimiz açısından çok önemli bir sınav niteliğinde. Bakalım 90, 100 yıl önceki o heyecanı yakalayabilecek miyiz?..
