Bilişim Çağı’yla birlikte inovasyon, kodlama, 4.0, ileri zekâ, yapay zekâ, dijital dönüşüm gibi kavramlar artan bir şekilde hayatımıza girmeye başladı. Ama biz hâlâ Dizi Çağı’na takılıp kalıp, Facebook, Twitter ve Instagram kullanmanın ötesine geçemediğimiz için, bu olup bitenler binde 1’lik minik bir grubun dışında pek fazla kişinin ilgisini çekmiyor!..
15-20 yıl sonraki dünya kesinlikle bugünkünden çok daha farklı olacak!
Değişen sadece dünya zenginler sıralaması ve bilinen teknolojiler olmayacak, yaşam tarzımız da bu değişimden her yönüyle etkilenecek.
Savaşın bittiğinden habersiz, çok uzun yıllar dağlarda saklanan Japon askeri gibi, pek çoğumuzun umurunda olmasa da bu değişime daha fazla kayıtsız kalamayacağımız kesin!
Ülkemizde, bu konuda minik kıvılcımlar var ama saman alevi gibi parlayıp sönüyor. Çünkü dijital dönüşümün sahibi de yok, devamlılığı da. Olaya genelde hep ticari pencereden bakılıyor, insani boyutlar unutuluyor.
Bu boşluğu üniversitelerin ve sivil toplum örgütlerinin doldurması gerekir ama onlar öylesine derin bir uykudalar ki bir şey beklemek hayalcilik olur!.
Teknoloji zirvesi
İstanbul’da, bu konuda, önemli konuklar vardı. Geleceğe yönelik çarpıcı tespitlerde bulundular.
Turkcell Teknoloji Zirvesi kapsamında düzenlenen panelde, yapay zekânın gelecek dönemde insan hayatına etkileri ele alındı.
Yapay zekânın fikir önderi kabul edilen Stuart J. Russell, panelde yaptığı konuşmada, 5 yıl sonra yapay zekâlı robotların sokakta aramızda dolaşacağını belirterek, “Artık çamaşır yıkayacaklar, tarlada ekin biçecekler, size yemek pişirecekler. Fakat akşam yemeği olarak sevdiğiniz bir eşyanızı fırına atabilirler” dedi.
Russell, yapay zekânın insanlığın sonunu getirebileceği iddialarına ilişkin olarak da şunları kaydetti:
“Şu anda, yapay zekâ insanlar gibi duygulara sahip değil. İleride yapay zekânın insanlığın sonunu getirmemesi için onlardan ne istiyorsak ona göre program- lamalıyız. 2010’da en iyi programlarında yüzde 30’luk hata payı oluyordu, 2015’te insanın yaptığı hata oranı yakalandı, 2017’de yüzde 2’ye düştü.
Yapay zekâ, gün gelecek, insan zekâsını geçecek. Ama ne zaman bilmiyoruz. Yapay zekâyla herkesin yaşam standardını çok üst seviyeye çıkarmak mümkün olacak. GSYH’ye baktığınızda 5-10 kat artacak, bu, 10 trilyon dolar net değer anlamına gelecek. İnsanların peşinde olduğu şey de bu... Google, Facebook da bu rakamın peşinde...”
Russell’ın da altını çizdiği gibi, herkes trilyon dolarların peşinde. Teknoloji bağımlısı olup, ekranlara kilitlenerek nasıl mutlu olacaksak, bunu da zaman gösterecek!.
İlginç tespitler!
İşte diğer konuşmacılardan bazı satır başları:
- Yapay zekâ yerine geliştirilmiş zekâyı kullanmayı tercih ediyoruz. Bize, doğru zamanda doğru bilgileri veren bir sistemden hepimiz yararlanabiliriz. Hem bilgileri daha iyi anlayabilir hem de bize ilham vermesini sağlayabiliriz
- Mobil dünyanın birleştirdiği 5 milyar kişi var ve bu sayı hızla artıyor. Gelecekte çok daha fazla video, 360 derece videolar, sanal gerçeklik, avatarlar hayatımızda olacak.
Konular
Yapay zekâ, Endüstri 4.0, nesnelerin interneti, büyük veri, akıllı teknolojiler, girişimcilik, siber güvenlik, bulut teknolojileri, gelişen ve millileşen savunma sanayii gibi konuların ele alındığı zirvede, paralel oturumlardaki bazı konuşma başlıkları da şöyleydi:
“Yapay Zekâ Bizleri Nasıl Daha İyi İnsanlar Yapabilir, İçgörüden İlhama, Bilgisayarın Hayatımızdaki Değişen Rolü, Akıllı Bağlantı Çağına Giriş, Dijital Çağda Milyar Dolarlık Marka Yaratmak...”
Özetin özeti: Dijital Çağ’a ne kadar hazırız?
