MALUM çevreler türban konusunu tırmandırmaya devam ediyor. Amaçları belli. Bugüne kadar olduğu gibi türbanı ve dini duyguları istismar ederek yeni taraftar kazanmak.
Türban istismarcılarının eğitimle uzaktan yakından ilgilerinin olmadığını, bizim gibi eğitimin içinde olan herkes bilir. Onlar için eğitim gibi, kendilerinden olmayan çocuk ve gençler de hiç önemli değil. İnsan hakları ve demokrasi gibi erdemler ise kendileri söz konusu olduğu zaman akıllarına gelir. Siz hiç Refah Partisi'nin, tarikatların, dinci basının üniversite önündeki yüz binlerce gencin sorunlarıyla ilgilendiklerini, okuldan atılanların mağduriyetlerine çözüm aradıklarını, üniversiteye girişte müktesep hakların gasbedilmesine tepkilerini hiç gördünüz mü? Ya da öğretmen, öğrenci ve velilerin diğer sorunları konusunda yapıcı bir adım attıklarına şahit oldunuz mu?.. Keşke olabilseydik. Siyasi tavırları bir yana eğitime gönül verdikleri için ilk alkışlayan biz olurduk...
Başbakan Yılmaz'ın türban konusunda takındığı tavrın da, eski RP'lilerden hiçbir farkı yok. Tıpkı onlar gibi istismar etmeye devam ediyor. Türban konusunda tam taşlar yerli yerine oturuyor yasa ve yönetmelikler çerçevesinde uygulama yapılıyor derken, türbancılara en büyük destek Fazilet Partesi'nden değil Başbakan Yılmaz'dan geldi.
Nasıl ki gecekonduculardan alınacak üç beş oy uğruna büyük kentler talan edildiyse, ucuz politika uğruna türban konusunda da yasa ve yönetmelikler paçavra gibi buruşturulup bir kenara atılıyor. Hem de bu yasaları koruyup, kollamak üzere şerefi üzerine yemin edenler tarafından...
Başbakan dekanlarla görüştüğünü, türban yasağının yumuşatılacağını söylüyor. Dekanlardan kastı, herhalde rektörler olacak. O kadar pot, Çiller gibi onun için de fazla sayılmaz. Ama daha önemlisi "görüştüm" dediği rektörlerin böyle bir görüşmeden haberdar olmaması. Kimlerle nerede ne zaman neler görüştü, açıklasa da öğrensek.
YÖK Başkanı Gürüz, türban konusunda bugüne kadar sergiledikleri tavırlarında bir değişiklik olmayacağını, yasalar neyi emrediyorsa onu yapacaklarını söyledi. Başbakan'ın türban konusunda rektörlerle bir zirve yaptığından da haberi olmadığını hatırlattı. Dün akşama kadar Başbakan'la görüştüğünü teyid eden bir rektör de bulamadık. Yoktur demiyoruz ama kimler olduğunu gerçekten merak ediyoruz...
Bu arada Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun yayınladığı rapor da çok ilginç. Türban konusunda daha tutarlı davranılması ve yasalardan taviz verilmemesi gerektiğine dikkat çekiyor. Oysa bunu ilk delen Başbakan'ın ta kendisi oluyor.
Başbakan Yılmaz'a ayrıca altında imzası bulunan Milli Güvenlik Kurulu kararlarını da hatırlatma gereği bile duymuyoruz...
Türban konusunda siyasiler aradan çekilse eminim her şey çok daha kolay olacak. 5 yıldır derslerimde her zaman türbanlı oldu ve hiç sorun yaşanmadı. Diğer üniversitelerde de durum farklı değildi. Ne zaman istimar edilmeye başlandı. Ortalık karıştı...
Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr
