Korona salgını, hemen her şeyi çok değiştirdi. Değiştirmeye de devam edecek. Hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı da kesin! Turizm ve seyahat alışkanlıklarımız da onlardan biri...
Uçak fiyatları uçacak çünkü yan koltuk boş kalacak.
Yemek fiyatları şişecek çünkü dört kişilik masaya en fazla iki kişi oturacak.
Plaj fiyatları cep yakacak çünkü üç şezlongluk yere ancak bir tane konulabilecek.
Oda fiyatları artacak çünkü hijyen ve sağlık masrafları katlanacak...
Fiyat artışı için daha onlarca neden sayılabilir ve hemen hepsi de moral bozmanın ötesinde bir işe yaramaz!
Bu noktadan sonra, asıl düşünülmesi gereken, sokağa çıkmaktan bile imtina edenlerin, tatile hazır hale nasıl getirileceği olmalıdır. Yoksa ne yaparsanız yapın, boşa kürek çekmenin ötesine geçemeyiz...
Zor karar!
“Hangi oteller, tatil köyleri, müzeler, kentler, ülkeler, sanat galerileri, restoranlar, eğlence mekânları tatil yapmaya ya da ziyaret etmeye uygun?” gibi “Hangi ziyaretçiler, sağlık riski oluşturuyor ya da oluşturmuyor?” sorusu da önümüzdeki süreçte çok konuşulacak.
Tatile gitmek isteyen, önce gideceği yerin ne kadar güvenli olduğunu sorgulayacak, tesis sahipleri de gelenlerin, diğer ziyaretçiler için yaratacağı riski düşünecek. Çünkü her iki durumda da ciddi tazminat hakları ortaya çıkar ki, altından kalkmak mümkün olmayabilir!..
Herhangi bir yerde virüs kapmanızla, bir tatil beldesinde hastalığa kapılmanız çok farklı sonuçlar doğurabilir! Bu yüzden, turizm ve seyahat alanında faaliyet gösteren tüm kurumların bu ayrıntıya da dikkat etmelerinde yarar var. Tatil mekânlarını “sağlıklı bir ortam”, kişileri de “sağlıklı” diye belgelendirmek mümkün mü?
Bu yönde dünyanın dört bir yanında çalışmalar var ama ne kadar güven verici işte o tartışılır. Çünkü dün her şey yolundayken, bugün bir anda her şey tersine dönebiliyor.
Testler bir anda negatiften pozitife, tertemiz tomografi ya da akciğer filmleri de birkaç gün sonra çok farklı bir seyir izleyebiliyor... Erken teşhis ve tedavi yöntemleri konusunda, ülkemiz çok önemli bir yol kat etti ama yine de çok dikkatli olmakta yarar var...
Evet, seyahati de, tatili de çok özledik ama her şeyin başı sağlık. O yoksa ya da risk varsa hiçbir şeyin keyfi olmuyor!..
Tedarik zincirleri
Bu süreçte belki de en fazla dikkat edilmesi gereken ayrıntı, 40’ı aşkın sektörden beslenen turizm sektöründe, kalınacak mekân ve ziyaretçiler kadar, girdilerin de güvence altına alınmasıdır.
Hiç umulmadık bir noktadan tesislere sızan bir virüs tüm önlemleri, yerle bir edebilir!..