Korona Çağı, yeni eÄŸitim modellerini, ihtiyaçtan öte zorunlu kılıyor.Â
Uzaktan eÄŸitim de bunlardan biri!
Günü kurtarmak için getirildi ama sanki kalıcı olacak gibi!
Eğitimde yeni model; Türkçe, Matematik gibi temel dersler okulda, teorik dersler de şu anda olduğu gibi EBA’yla TV’den takip edilecekmiş!
Oran da yüzde 70 okul, yüzde 30-35 de dijital ortamda olacakmış!
Aynı süreç üniversiteler için de geçerliymiÅŸ.Â
Dünyadaki gidişat da bu yöndeymiş!..
Miş, miş diyorum, çünkü zaman ne gösterir hiç belli değil!
Hemen her şeyin o kadar çok değiştiğine şahit olduk ki bugün konuşulanlar ya tarih oluyor ya da katmerlenerek geliyor!
Peki, hibrit model tutar mı? Derslik açığına çare olur mu?
Daha da önemlisi, derslerin bazılarını değersizleştirmez mi? Sürdürülebilir ve yararlı olur mu?..
Zor sorular ama cevabını el birliğiyle bulmak zorundayız!
Sorgulama zamanı!
Son 50 yılda, eğitimde rotamızı şaşırdık.
Temel Eğitim Kanunu’ndaki hedefler yerine sınavlara odaklandık!
Oysa, her ders, her meslek önemlidir, kutsaldır, onurludur!
Korona döneminde bunu çok daha iyi anladık.
Bu yüzden sınav odaklı eğitimde ısrar edip, bazı dersleri değersizleştirmek hataların en büyüğü olur.
Günde 500 soru çözen ama evde 2 yumurta kırıp karnını doyuramayan gençler yetiştirdik!
Eğitim, sınav için değil yaşam içindir!
Bunu asla unutmamalıyız!..
EÄŸitimde normalleÅŸme?
Normalleşme sürecinde bütün ulaşım araçlarında, otellerde, kafelerde, camilerde dikkate alınması istenilen yüzde 50 doluluk oranı okullarda da uygulanacak mı?
LGS’de derslik ihtiyacı 5 katına çıkmış.Â
Normalleşme süreci çerçevesinde anaokulu ve kurslar açılacak gibi görünüyor.
Peki, uygulama yönetmelikleri açıklandı mı? Ayrıntılar, umarız bir an önce belli olur. ÖrneÄŸin anaokullarında sınıflar kaç kiÅŸi olacak?Â
Öğretmen ve personel başına düşen öğrenci sayısı kaç olacak?
Dersler ne kadar sürecek?Â
Bu derslerin ne kadarı okul içinde ne kadarı açık havada olacak?
Hijyen koÅŸullar nasıl saÄŸlanacak, nasıl denetlenecek?Â
Sağlık personeli olacak mı?..
Kurslar için de gerekli ayrıntılar bugün yarın açıklanır.
ÖrneÄŸin 18 yaÅŸ altına sokaÄŸa çıkma yasağı varken, LGS ve YKS öğrencileri kurslara gidebilecek mi?Â
Kurslardaki sınıf mevcutları kaç olacak?Â
Standartlar ne olacak? Sosyal mesafe nasıl korunacak?..
LGSÂ
Bakan Selçuk’un açıklamalarından öğreniyoruz ki LGS’de saÄŸlık personelinin yapması gerekenleri rehberlik öğretmenleri yapacak.Â
Okullar açıldığında da sağlık personeli zor gibi görünüyor!
Peki, rehberlik öğretmenleri yeterli olur mu?
Evet demek çok zor.
Maske takmakla bu iÅŸ çözülecek mi? Â
Umarız, aşı bir an önce bulunur!
Herkes kendi okulunda sınava girecek ve sınava yürüyerek gidecekmiş!
Keşke, zamanında, okul önlerindeki servislere bir göz atılsaydı, herkes evine en yakın okula mı gidiyor yoksa en uzaktakine mi, çok daha net anlaşılırdı ama nedense, kimse bu önemsiz (!) ayrıntıya dikkat etmiyor.
Gazetede çok sık kullandığımız bir söz var:
Biz gördüğümüze inanırız! Bu kez de, yani normalleşme sürecinde de, gördüğümüze inanacağız...
Özetin özeti: Görerek, dokunarak, yaşayarak ve en önemlisi de üreterek yaşama katkı sağlayacak bir eğitim modelinin zamanı geldi de geçiyor!..