MİLLİYET'in Güneydoğu konserlerinden ilki önceki akşam gerçekleşti. Sezen ve Nilüfer tek kelimeyle mükemmeldi. Her ikisinin de 25 yılı aşkın sanat yaşamı var. Her ikisi de orasını, burası açmadan sesiyle, yorumuyla, besteleriyle hep zirvede kalmayı başardılar.
"Güneydoğu'ya eğitim seferberliği" kampanyamıza en sıcak destek ikisinden geldi. İlk kez aynı sahneyi paylaşmanın heyecanı içindeydiler. Bazen ikili, bazen tekli, bazen de orkestrayla birlikte Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'nu dolduran binlerce sanatseveri adeta mest ettiler.
Sezen - Nilüfer konserlerinin yanı sıra, diğer konserlerin tüm geliri de Güneydoğu'da yapılacak eğitim kurumları için harcanacak. Sanatçılar ayrıca eylül ayı içerisinde hep birlikte Diyarbakır'da yine Güneydoğu için söyleyecekler...
Sezen ve Nilüfer'le konserler öncesinde uzun uzun konuştuk. Her ikisinin de entellektüel birikimi, sanılanın çok üzerinde. Ama, sahnedeki esprileri, kırk yıldır ağızlarda sakız olan "çok, daha çok koca" muhabbetinin ötesine geçemedi. Birikimleri, sempatiklikleri, Sezen'in müthiş tiyatro yeteneği ve Nilüfer'in hazır cevaplılığı ile eğer biraz ciddiye alsalar, espri konusunda da en az müzikte olduğu kadar başarılı olabilirler. Ayrıca espri reperatuarlarının da müzikteki kadar olmasa bile biraz zengin olmasında sonsuz yarar var. Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın da olduğu ortamlarda, gazino kültürünün biraz ötesine geçmek, onları daha da kıymetlendirecektir...
Seçim turumuzun bu haftaki konuğu bir milyon nüfusuyla Türkiye'nin en büyük ilçesi unvanını taşıyan Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk'tü. 20 yıllık Kadıköylü olarak başkanı dinledikçe ah çektik. Hele Kadıköy'ün eski fotoğraflarını gördükçe, İstanbul'un tümü gibi Kadıköy'ü de göz göre göre nasıl heba ettiğimizi bir kez daha anladık.
Kadıköy sadece İstanbul'un değil, her şeye rağmen Türkiye'nin en yaşanabilir ilçelerinden biri. Bir başka özelliği de eğitim düzeyinin yüksek oluşu. Diğer başkanların aksine Selami Öztürk eğitimle içli dışlı. Sokak çocuklarından diyabetik çocuklara, okulların tuvaletinden bahçesine kadar hemen her şeyle yakından ilgileniyor. Ama bütün bunlar Kadıköy'ün yok olan güzelliklerini geri getirmiyor.
Başkan, "Yeşilimizi, palajlarımızı, köşklerimizi, tramvayımızı, vapur iskelelerimizi, nüfus çeşitliliğimizi kaybettik" derken, her açıdan bir kirlilik batağının içine sürüklendiklerini de yüreği cız ederek anlatıyor. Ankara ve Anakent Belediyesi'nin bu konudaki duyarsızlığı ise elini kolunu bağlıyor. Ne çöpünü arıtabiliyor, ne trafiğe düzenleme getirebiliyor, ne denizini temizleyebiliyor, ne sayıları hızla artan barlara dur diyebiliyor, ne de Kadıköy meydanında çevre düzenlemesi yapabiliyor.
"Mülkiye müfettişlerinin yüzde 80'i ya Refanlı, ya da MHP'li, bu yüzden attığımız her adımda soruşturmaya uğruyoruz. Ama o her şeye rağmen karınca gibi çalışm
Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr