Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

25 milyondan fazla öğrencimiz var. Her yıl ilkokula, ortaokula, liseye ve üniversiteye bir milyon civarında öğrenci kayıt yaptırıyor, hemen hepsinden yine her yıl bir milyona yakın öğrenci mezun oluyor.

İç ve dış göçler nedeniyle de müthiş bir öğrenci hareketliliği var. En önemlisi de evinde ya da yakınında öğrenci olmayan yok gibi. Nüfusumuzun dörtte üçü ya öğrenci ya veli ya da öğrenci yakını. Öğrenci sorunları eskiden dağ gibiydi, şimdi sıra dağlar oldu.

Kime sorsanız hem devlet hem de millet olarak, eğitimi, öğretmeni ve öğrencileri ciddiye almayanımız, baş tacı etmeyenimiz yok gibi.

Haberin Devamı

Hem devlet bütçesinden hem de aile bütçesinden en büyük pay onlara ayrılıyor.

Peki, böylesi bir tablo söz konusuyken, memnuniyetsizlik oranı neden bu kadar yüksek?

Bu soruyu, hemen herkesin, tüm samimiyetiyle başta kendileri olmak üzere herkese sorması gerekiyor. “Kabahatli aramıyoruz, çözüm istiyoruz” diye söze başlarsanız eminiz ki samimiyetinize inanacaklardır…Devletin, hükümetlerin, ilgili kurumların iyilik olsun diye yaptıkları hatalar yetmediği gibi şimdi adeta yarışırcasına yerel yönetimler de bu kervana katıldı.

Büyüğünden küçüğüne tüm belediyeler harıl harıl LGS, YKS kursu açıyor. Sanki yeterince yokmuşçasına. Açtıkları kurslara katılan her öğrenci çok başarılı oldu, üniversiteye girdi ve mezun   oldu diyelim, peki ya sonrası?..

Ülkemizin onlarca yıllık ihtiyacını karşılayacak kadar üniversite mezunumuz var ama hemen her gün yaşam kalitemizi dibe vurduran konularda bir tane bile işin erbabı usta bulamıyoruz.

Belediyeler, LGS, YKS ve KPSS kursu açacaklarına, keşke hem kendilerinin hem de çevrenin ihtiyaç duyduğu alanlarda meslek kursları açsalar daha iyi olmaz mı?

Böylece yaşam kalitemiz de yükselir ama ara ki bulasınız…

Rektörlerin umurunda mı?

Üniversitelerde kayıtlar başladı.

Peki, üniversite yöneticileri öğrencilerin en temel sorunlarıyla ne kadar ilgileniyor?

Rektör ve dekan atamalarında, bütçe tahsisinde ve en önemlisi de tercihler ve üniversite sıralamalarında öğrenci memnuniyeti
ne kadar ciddiye alınıyor?

Haberin Devamı

Öğrenciler gibi öğretim elemanları ve diğer çalışanların da üniversitelerde esamesi okunmuyor. Rektörler bu süreçte kendilerini sadece o makama atayan makamlara karşı sorumlu hissediyorlar.

Öğrenci, öğretim elemanları, idari personel, veliler, iş dünyasının beklentileri ve diğer paydaşlar umurlarında bile değil.

Oysa dünya sıralamasında en ön sıralarda yer alan üniversitelerde öğrencisinden öğretim üyelerine tüm paydaşların çok önemi var.

Onların memnun olmadığı ya da olmayacağı bir ismin o makamlara atanması hele hele kalıcı olmaları mümkün değil...

Bütçe konusu da bir o kadar önemli.

Eksik kayıt ya da öğrencilerin memnuniyetsizlik nedeniyle üniversitelerini bırakmalarını hiçbir yönetici istemez. Çünkü onlarda bütçe, öğrenime devam eden öğrenci başına veriliyor Bizde ise üniversitelilerin yarısı bile üniversiteyi bıraksa kimsenin umurunda değil! Hatta öğrenci sayımız azaldı diye sevinenler var… Kayıtlar, özellikle de yeni öğrenciler için çok önemli.

Barınmadan bursa, ders seçiminden ulaşıma, oryantasyondan mediko-sosyal hizmetlere kadar hemen her konuda bilgilendirilmeleri gerekiyor.

Haberin Devamı

Hele ki zoraki hale gelen dijital kayıtlar konusunda. Pek çok üniversitede muhatap bile bulunamıyor. Hemen her yıl kazandığı halde kaydını yaptırmayan ya da yaptırıp derslere devam etmeyen on binlerce öğrenci var.

Hem de gelecek yıl Ortaöğretim Başarı Puanları (OBP) yarı yarıya düşmesine rağmen!

Kaç üniversitede kaç rektör, kaç dekan ya da kaç bölüm başkanı kazanıp kaydını yaptırmayan, öğretim yılının ortasında ya da sonunda üniversiteyi bırakan öğrencilerin sorunlarını araştırıyor, çözümü için çaba harcıyor?

YÖK, YKS sonrasında olduğu gibi her yılın sonunda, her üniversiteye kaç öğrenci kaydolduğunu ve bunlardan kaçının kaç yılda mezun olduğunu ve ne kadar fire verdiklerini de açıklasa ne güzel olur…

Bu arada deprem bölgelerinde ve özellikle Adıyaman tıp fakültesinde 1. sınıf öğrencilerinin sesini neden hiçbir yönetici duymuyor? YÖK’e bir de öğrenci temsilcisi atansa çok daha iyi olmaz mı?..

Özetin özeti: Gençler de eğitim de kendilerine değer verildiğini artık hissetmek istiyor…