Bu hafta sonu liselere, gelecek hafta sonu da üniversitelere giriş sınavları var. Bu yüzden en az 5 milyon evde heyecan dorukta!..
Ankara ise sakin! MEB, YÖK, ÖSYM sanki hiçbir şey yokmuşçasına, her şeyi otomatiğe bağlamış izlenimi veriyor. Peki, öyle mi? Evet demek mümkün değil. Onlar da dokuz doğuruyor ama sakin olmak zorundalar.
LGS’ye yönelik çok sayıda soru var ve Bakan Selçuk bazılarına açıklık getirdi. Peki, bu açıklamalar veli ve öğrencileri rahatlattı mı? Evet demek mümkün değil. Neden? Çünkü beklentiler ve bakış açıları çok farklı.
Gelin şimdi Bakan Bey’in açıklamalarına ve velilerin bu yöndeki görüşlerine hep birlikte bir göz atalım:
- Sınavda soruların kolay ya da zor olması diye bir şey söz konusu değil.
- Zorluk derecesi yüksek sorular her sınavda vardı, bu sınavda da olacak. 1.8 milyon öğrenciyi, başka türlü ayrıştıramazsınız. Kaldı ki bu yıl, eksik konular söz konusu. MEB’in kolay sınav yapıp, 17 bin şampiyon çıkarttığını da henüz unutmadık. Bu sınavda zor sorulardan çok, zaman alıcı sorular sanki daha çok olacak!..
- Sorular kolay ya da zor olsa bile zaten hep belli sayıda kontenjan var. Yani zor soru da olsa, kolay soru da olsa o kontenjan sayısınca öğrenci o okullara kayıt olacağı için herhangi bir problem yok.
- Soruların takviye almış öğrencilere göre hazırlanması tüm dengeleri değiştirir. 1.8 milyon adaydan yarısı dershane ve özel ders takviyesi aldıysa, diğer yarısı çok uzağında kaldı. Adil bir sınav olması için soru seçimi çok önemli! Dahası, aynı puanı alan bir öğrenci büyük kentlerde açıkta kalırken, küçük kentlerde iddialı okullara girebilecek! Fen ve Matematik’te ful çeken öğrenciler diğer derslerde tökezleyebilir! Yani soruların güçlük dereceleri çok önemli!
- Soruların zorluğu ya da kolaylığı bizim açımızdan teknik konu ve biz soruların zorluk, güçlük derecesini bazı istatistiksel formüller kullanarak yapıyoruz. Bu nedenle bu sene çok zor soralım ya da gelecek sene çok kolay soralım gibi bir seçenek söz konusu bile değil.
- Bakan Bey, geçmiş yılların sorularını ve sonuçlarını incelerse, söylediklerinin tam tersinin yapıldığını görecektir. Bu yıl da güçlük derecesi yüksek soru fazla olacak çünkü aday sayısı çok fazla ve hiçbir ölçme değerlendirmeci aynı puanda yığılma olsun istemez!
- Sadece belli güçlük derecesi dikkate alınarak hazırlanan sorular var. O yüzden de soruların çok zor olması halinde, sınavla öğrenci alan okulların kontenjanı boş kalacak diye bir durum söz konusu değil.
- Bu noktada, dershane kültürüne göre hazırlanmış sorular kimi adaylara çok kolay gelse de kimine çok zor gelecektir. Bu da evet kontenjanları boş bırakmaz ama kimilerine avantaj sağlar!..
En yakın okul!
- Geçen seneki LGS’de 3 bin 873 tane sınav yaptığımız okul vardı. Bu sene sınav yapılan okul sayısı 18 bin 139 oldu. Beş katından fazla arttı.
- Okul sayısının artırılması kesinlikle çok iyi oldu. Umarız hepsinde gereken önlemler alınır.
- Geçen sene 59 bin civarında sınav yapılan salon vardı. Bu sene 111 bin 918 salon var. En önemlisi de çocuklarımız kendi okullarında sınava giriyorlar. Yani adres aramak, geç kalmak veya bilmediği bir yere gitmek gibi bir durum söz konusu değil.
- Bakan Bey’in, hâlâ her öğrencinin evine en yakın okula gittiğini sanıyor olması inanılır gibi değil. Servisler olmadan o uzaktaki okullara bakalım nasıl gidilecek?
- Geçen sene okullarda 148 bin olan görevli sayısı bu sene 353 bine çıkartıldı.
- Kendi okulunda yapılan sınavlar umarız güvenlik zafiyeti yaşanmasına neden olmaz!
- Geçen sene hiçbir rehber öğretmen, psikolojik danışman okulda sınav dolayısıyla görev almıyordu. Bu sene 18 bin rehber öğretmeniz okullarda görev aldı. Çünkü çocuklarımızı yönlendirmek, onlara birtakım açıklamalar yapmak için rehber öğretmenlere de ihtiyacımız var.
- Keşke bir de sağlık görevlisi olsaydı!..
Özetin özeti: Zor bir sınav. Bilgi gölgede kalacak, heyecan ve tedirginlik öne çıkacak. Çocuklarımızın sağlığı, her şeyden çok daha önemli! Keşke Sağlık Bakanlığı da taşın altına elini koysaydı!..