Lise ve üniversite sınavları yapılsın mı, yapılmasın mı diye çok tartışıldı. Kurallara uyum konusunda veliler yeterince özenli değildi.
Her ikisinde de 14 günlük pandemi süresi çoktan doldu.
Peki, sonuçlar nasıl?
Neden soruyorum? Çünkü kursların ve okulların açılması konusunda bu tespitler çok önemli! Bir zafiyet varsa dikkate alınmalı, yok eğer her şey yolundaysa, ileriye yönelik olarak o kadar da panik yapmamak gerekir!..
Şeffaflık şart!
Pandemiye yönelik veri analizlerini Sağlık Bakanlığı’nın dışında kim, nasıl yapıyor bilmiyoruz. Örneğin üniversitelerin bu konuda bir araştırması var mı?
Sınavlarla birlikte genç nüfusta bulaşı oranı arttı mı?
Yakını sınava girenler herhangi bir risk oluşturdu mu?
Okullarda alınan önlemler yeterli miydi?
Artılar ve eksiler nelerdi?..
Birçok ülkede koronaya yönelik öylesine değişik araştırmalar yapılıyor ki ağzınız açık kalıyor. Bizde ise öylesi ayrıntılı projeler henüz göremedik. Umarız yakında şahit oluruz!.. Hadi üniversiteler pas geçti, MEB ve YÖK bu konuda bir durum analizi yaptı mı? Sınav sonrasında hangi dersler çıkarttı, geleceğe yönelik hangi kararlar aldı?..
Selçuk haklı ama!..
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, okulların açılış tarihine ilişkin, “Bu mesele, yalnızca okulla bağı olanların değil, ülkenin gündemi olmak zorunda. Yaşadığımız salgının seyri, okulların açılış tarihi üzerinde son derece belirleyici bir etkendir” ifadesini kullandı.
Söylediklerine aynen katılıyoruz. Peki ama bu gündemi kim, nasıl oluşturacak?
Bu konudaki en büyük orkestranın şefi bizzat Bakan Selçuk’un kendisi olması gerekmez mi? Pandemiye yönelik gelişmeleri başkalarından değil, bizzat kendisinden duymamız gerekmez mi?
Örneğin, Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu’nun açıkladığı kuralları okullarımızdan kaçı yerine getirebilir?
Derslik açığı nasıl kapatılacak?
Ekstra öğretmen ihtiyacı doğacağı için yeni öğretmen alımı yapılacak mı? 31 Ağustos’ta okulların açılması halinde nasıl bir yol izlenecek?
Hangi ders online, hangileri yüz yüze yapılacak?
Özel okullardaki velilerin mağduriyeti ve kayıtların çok düşük olması nedeniyle ortaya çıkacak olası bir kriz konusunda hangi önlemler alınacak?
Servis ve yemek konusunda sosyal mesafe nasıl korunacak?
Yatılı ve pansiyonlu okullara yönelik olarak alınan önlemler neler?
En önemlisi de bu konuda velilerden beklentiler neler?..
Korona avcıları!
Sigarayla mücadelede, duman avcısı öğrencilerin çok katkısı olmuştu!
Şimdi yine öğrencilerden yararlanılamaz mı?
Okulların açıldığı ilk birkaç hafta, her şeyi bir kenara bırakıp, öğrencileri korona avcısı haline getiremez miyiz?
Pandemi sürecinin önemi ve uyulması gereken kurallar konusunda sadece kendilerini değil, ailelerini de denetlemelerini isteyemez miyiz?
İyi düşünülür ve iyi organize edilirse, çocuklarımız bu işin üstesinden gelebilir ama ne olur bunu da MEB bürokrasisine bırakmayalım!..
Nasıl ki sınav odaklı eğitim dayatmasından kurtulmamız mümkünse, öğrencileri bilinçlendirerek, korona belasından da en düşük riskle kurtulmamız mümkün ama önce buna inanmak gerek! MEB’de eksik olan zaten bu inanç! Kendilerinin yapması gerekenleri başkalarından bekliyorlar!..
Özetin özeti: 20 milyon öğrenci, 30 milyon veli ve bir milyon öğretmenin oluşturduğu eğitim ordusu eğer iyi organize olur, iyi donatılır, iyi motive edilir ve iyi yönetilirse, tıpkı işgalci devletler gibi korona da geldiği gibi gider!..