Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

       İslami kesimin medarı iftarı imam hatip liseleri kartondan kuleler gibi bir anda yıkılıverdi. İhtiyacın çok üzerinde abartılı olarak çoğaldılar ve yine abartılı bir şekilde inişe geçtiler.
Bırakın yeni başvuruları, ortaokullarından mezun olanların yüzde 80'i bile imam hatip liselerine kayıt yaptırmadı. Bazı okullara hiç kayıt olmaması ise çok enteresan...
İmam hatiplere kayıt konusunda ne bir baskı yapıldı, ne de zorunlu bağış gibi caydırıcı unsurlar vardı. Aksine din istismarcılarının yoğun reklam kampanyası hiç eksik olmadı.
Sadece taşlar yerli yerine oturdu. Gerçekten imam ve hatip olmak isteyenler başvurdu, diğerleri ise kendilerine daha farklı bir ufuk açacaklarına inandıkları okullara yöneldiler.
Diğer tüm meslek liselerine olduğu gibi İmam Hatip liselerine de Türkiye'nin ihtiyacı var. Ama gerektiği kadarına. Yoksa Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan da olmak işten bile değil. Son örnekte olduğu gibi.
İmam hatiplerin gözden düşmesi siyasi açıdan da önemli mesajlar veriyor. İlk seçimde Fazilet Partisi içindeki ödünç oylar da, tıpkı imam hatip liselerindeki ödünç öğrenciler gibi kaçarsa hiç şaşırmamak gerekir.
Bu açıdan bakıldığında imam hatiplerden kaçış olayı her açıdan çok iyi irdelenmelidir. Hem bu okulları kendi "arka bahçeleri" gibi görenlerin, hem de öcü gibi niteleyenlerin artık imam hatiplerden ellerini çekme zamanı geldi de geçiyor. Yoksa bu okullardan kaçış, çok daha vahim boyutlara ulaşacak ki, o da tıpkı 1930'larda olduğu gibi farklı yorumlara neden olacaktır.
İmam hatipler olayını mercek altına aldığımızda, kaçışın nedeni çok daha iyi ortaya çıkacaktır:
* İhtiyacın çok üzerinde açıldı.
* Suni olarak "çok başarılı okullar" imajı yaratıldı. Oysa öyle olmadıkları anlaşıldı. Bırakın anadolu liseleri, kolejler, fen liseleri, süper liseler ve klasik liseleri, diğer meslek liselerinden daha fazla başarılı olmadıkları görüldü.
* Bitmek bilmeyen türban tartışmaları ve bazı odakların bu okullarda okuyanları kendi militanları gibi görmesi ya da gösterilmesi rahatsızlıklara neden oldu.
* Ortaokula girişte aile karar veriyordu. Oysa liseye girişte öğrenci kendi karar veriyor. Dolayısıyla öğrencinin tercihi ailesi istese de imam hatip'ten yana olmuyor.
* Üniversiteye girişte uygulanacak olan yeni sistem diğer tüm meslek liseleri gibi imam hatiplerin üniversiteye girişini de zora soktu. Ama en fazla kaçış imam hatiplerde oldu. Diğer meslek liseleri önünde kuyruklar oluşurken, imam hatip kontenjanları boş kaldı.
* İmam hatiplere gidenlerin amacının din öğretimi olmadığı ortaya çıktı. İlahiyat'a girişte ek puan verilmesine karşın öğrencilerin tercihi bu yönde gerçekleşmedi...
Özetin özeti: imam hatip olayının tüm dış etkilerden uzak, sadece ve sadece eğitim öğretim açısından yeniden ele alınmasında sonsuz yarar var. Yoksa olan okullara ve gençlere oluyor...




Yazara E-Posta: a.guclu@milliyet.com.tr