Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Sağlık Bakanlığı yeni öğretim yılına yönelik bir dizi karar aldı.

Abartılı kararlar mı, kesinlikle hayır!

Hemen herkesin uyması gereken kurallar. Söz konusu olan okullar ve çocuklarımız olunca daha titiz davranmış. Hepsi o! Peki, eğitime yönelik bu kurallar hakkında MEB ne düşünüyor?

Bu konuda da senaryo ve altyapıları var mı?

Bilim Kurulu’nun kendilerinden istediği koşulların ne kadarını yerine getirebilecekler?

Kurallara uyup, uymayan okullar nasıl denetlenecek?

Yeterli fiziki mekânı olmayan okullar ne yapacak?

Haberin Devamı

Öğretmen, öğrenci, velilerin tedirginlikleri en aza nasıl indirilecek?

Bu yöndeki haberlere yapılan yorumlar hiç iç açıcı ve güven verici değil.

Bakan Selçuk ve arkadaşları, umarız artık senaryo üretmekten vazgeçip, biraz da icraata yönelirler. Yoksa ne Sağlık Bakanlığı’nı ne de velileri memnun edebilirler!..

Okullar ticarethane mi?

Özel okullar, kimilerinin iddia ettiği gibi bir ticari kurum mu yoksa eğitim yuvası mı? Ya da her ikisi mi?

Kantarın topu kaçırılmadığı sürece, ticaret yapmalarının elbette hiçbir sakıncası yok, yoksa başka türlü ayakta kalamazlar. Ama eğitimi unutup ticarete ağırlık verdiklerinde iş çığırından çıkabiliyor!..

Özel öğretim kurumlarından paragöz olanlar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da dikkatini çekmiş ve tepkisine neden olmuştu.

Koronayla birlikte veliler ile özel okullar arasında zor süreçler yaşandı, konu mahkemelere taşındı, sonunda veliler, kendi seslerini daha güçlü bir şekilde duyurabilmek için Özel Okul Velileri Platformu kurdular.

Görünen o ki bu kayıt döneminde veli hakları konusunda çok daha güçlü bir şekilde mücadele verecekler.

Bu süreçte Milli Eğitim Bakanlığı’nın sessiz kalması ya da velilerden çok, özel okulları koruyor algısı yaratması, bu okullar lehine yapılıyor gibi gözükse de tam tersi bir durum oluşturuyor.

Korona sürecinde veliler ile kolejler ve vakıf üniversiteleri arasında ciddi mali sorunlar yaşandı.

MEB ve YÖK seyirci kaldı.

Yeni kayıt döneminde aradaki ihtilaflar çözülmezse, bırakın yeni öğrenciyi, eskileri de ciddi oranda kaybederlerse hiç şaşırtıcı olmaz.

Haberin Devamı

Mahkemelerin velilerden alınan çek ve senetlere eğitim çerçevesinde değil de ticari faaliyet olarak bakması da çok enteresan!

Yeni öğretim yılına yönelik kayıt yenilemelerde ve yeni kayıtlarda da benzer sorunlar yaşanmaması için bir dizi kararın alınmasında yarar var. Çünkü pandemi sürecinin daha ne kadar devam edeceği belli değil!

İşte akla gelen bazı öneriler:

Eğitim sigortası!

- Kayıtlarda senet uygulaması ya da banka borçlandırması yerine, her iki tarafı da mağdur etmeyecek daha adil ve daha masum bir ödeme yöntemi bulunmalıdır.

- Verilmeyen hizmetin karşılığı ille de alınacaksa da bu tam ücret olmamalıdır.

- Yeni öğretim yılı 31 Ağustos’ta başlayacağına ve telafi eğitimi de onun içinde olacağına göre, geçen yılın öğrenim ücretleri ne olacak sorusuna yine adil bir çözüm bulunmalı, yemek, ulaşım ve etkinlikler için alınan ücretlerde de anlaşma yoluna gidilmelidir.

- Yeni mağdurlar yaratılmaması için öğrenim sigortası getirilmeli ve bunun üçte birini veli, üçte birini okul sahipleri, üçte birini de devletin vereceği seçenekler düşünülmelidir.

Haberin Devamı

- Öğrencileri ortada bırakmayacak ama kurumları da zora sokmayacak yeni düzenlemeler yapılabilir. Örneğin en azından pandemi döneminde KDV ve vergi oranlarından muafiyet getirilebilir ve bu direkt ücretlere yansıtılabilir!

- Zam konusunda insaf sınırları konulabilir!..

Önerileri saymaya devam edersek daha onlarcası akla gelebilir ama en önemlisi, asıl işi bu olanların ne düşündükleri? Açıklasalar da öğrensek!..

Benim tuzum kuru, kapımda kuyruk var, diğerleri düşünsün diyenlerin, sınav sonuçları açıklandığında, şapkaları düşüp kelleri görünecek, bakalım o zaman ne yapacaklar?..

Özetin özeti: Eğitimde zor günler daha yeni başlıyor!..