Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Böyle bir sıralama olabilir mi? Olmaması gerekir ama yapmışlar.

Eğitime, bilime, insana, akla, zekâya şaşı bakış açısının önemli örneklerinden biri daha.

Böyle bir derecelendirme yapılamaz mı? Elbette yapılır ama adı kesinlikle bu olmamalı.

Daha fazla ayrıntıya girmeden önce isterseniz gelin habere bir göz atalım:

“World Population Review 2022 raporu açıklandı. Dünyanın en zeki ülkeleri sıralaması da ortaya çıktı. Rapora göre geçtiğimiz yıl IQ ortalaması 90 olan Türkiye’nin ortalaması 1 puan düşerek 89’a geriledi. Her yıl açıklanan raporda dünyanın en zeki ülkeleri sıralaması dikkat çekti. Çeşitli metriklere göre analiz edilen ülkeler; nüfus sayıları, okuryazar oranı ve zekâ testlerinden alınan zekâ puanı verilerine göre sıraladı. Dünya IQ ortalamasının ortaya çıktığı listede Türkiye’nin yeri de şaşırttı.

Haberin Devamı

IQ ortalaması en yüksek 10 ülke arasında Japonya birinci sıraya oturdu. Türkiye ise listede yer almadı. IQ ortalaması en yüksek 10 ülke sırasıyla şöyle: Japonya (106.48); Tayvan (106.47); Singapur (105.89); Hong Kong (105.37); Çin (104.1); Güney Kore (102.35); Belarus (101.6); Finlandiya (101.2); Lihtenştayn (101.07); Almanya (100.74)”

Hangi zekâ?

Bilim insanları 9 zekâ türünden bahseder. Bunlar; uzamsal zekâ, kinestetik zekâ, müzikal zekâ, sözel zekâ, içsel zekâ, sosyal zekâ, matematiksel zekâ, doğasal zekâ ve varoluşsal zekâdır. Hadi 10’uncuyu da biz ekleyelim: Pratik zekâ.

Bizim belki de en iyi olduğumuz alan bu.

İçinde yaşanmışlık, iş bitiricilik, üretkenlik, kurnazlık, günü kurtarma gibi pozitif olduğu kadar, negatif pek çok çağrışımı da beraberinde getirir.

Aslına bakılırsa, insanı hele hele ülkeleri böylesi dar bir alanda değerlendirmek yanlışların en büyüğü olur.

İnsanların binlerce farklı davranışı vardır ve hiçbirininki bir diğerine benzemez. Onlar da kendi içerisinde ortama ve zamana göre değişir. Bu yüzden insanların ve ülkelerin zekâsını üç beş parametreyle değerlendirmek ya da üç beş davranışına bakarak onlar hakkında yargıda bulunmak hiç doğru değildir.

Kaldı ki zekâ kadar hatta daha da önemli olan çalışma disiplinidir.

Haberin Devamı

Derslerini ciddiye alan, çok çalışan, sormayı, sorgulamayı, araştırmayı misyon edinen öğrencilerin kendilerinden çok daha zeki olarak kabul edilen ama yeterince çalışmayan öğrencilere göre çok daha başarılı olduklarına çok rastlanmıştır.

Yani bir anlamda zekâ tek başına belirleyici değil, altını da doldurmak gerekiyor!..

Yukarıdaki listeye bu çerçeveden baktığımızda, çoğunluğun Asya ülkelerinden olması farklı çağrışımları da beraberinde getiriyor. Çalışkanlıklarına, üretkenliklerine, görev ve iş bilinçlerine yönelik algıyı pekiştiriyor.

Zekâ çok önemli ama

Tıpkı müfredat programları gibi zekâ testlerinin de artık değişmesi gerekiyor. Çünkü günümüz insanı, özellikle de çocuk ve gençler dünden çok farklı. Bu yüzden zekâ üzerine konuşulacaksa önce bu yöndeki tespitlerin çok daha sağlıklı yapılması gerekiyor.

Almanların göçmen çocuklarına uyguladıkları zekâ testleri ve sonuçları hâlâ konuşulur. Kendi kültürlerine ve çocuklarına yönelik testleri alıp, farklı kültürlerden gelen çocuklara uyguladığınızda, sizin akıllı, diğerlerinin “geri zekâlı” çıkması kaçınılmazdır. Tıpkı bizim üniversite sınavlarında olduğu gibi!

Haberin Devamı

Fen lisesi mezunları ile meslek lisesi mezunlarını aynı sınava sokup, bakın onlar süper, diğerleri vasat demek ne kadar doğru, ne kadar adil, ne kadar gerçekçi ise bu zekâ sıralaması da o denli güvenilirdir.

Aslına bakılırsa, zekâ sahip olduğumuz en değerli madendir. Önemli olan onu nasıl işlediğinizdir.

Bu yüzden IQ elbette çok önemli ama bir o kadar önemli olan bu yönde ne yaptığınızdır!..

Özetin özeti: Aklı, zekâyı, eğitimi, bilimi, çocuklarımızı, geleceğimizi keşke çok daha fazla konuşuyor olabilsek.