MEB, “Okul, yalnızca ‘öğretilen’ yer değil aynı zamanda yaşanılan bir yer. Uzaktan eğitim de okul gibi olmalı. Sadece ders içeriklerinin sunulduğu bir platformdan ziyade okulun sıcaklığını ve samimiyetini de yansıtmalı” diyerek “Uzaktan Eğitime Bir Fikrim Var” paylaşım sitesi açmış!
Takdire şayan bir girişim ama çok geç değil mi? Şimdi mi aklınıza geldi demekten insan kendini alamıyor.
Yararlı olur mu?
Okulların kademeli olarak açıldığı şu günlerde, çok geç kalmış bir girişim olarak, en kısa zamanda, MEB’in proje mezarlığına gidecekler arasına konulacaktır!..
Seminer seferberliği
Bir milyon öğretmenimiz mesleki gelişim seminerleri için dün sabah işbaşı yaptı. Umarız verimli geçer, umarız evlerine mutlu dönerler.
Yüz yüze seminerde, açılış konuşması mobil telefonlardan izlendi. Umarız konferans ve bilgilendirmeler de online olmaz! Bu arada öğretmenlerimiz, okulları pandemi koşullarına uygun mu, yeni öğretim yılına hazır mı, onu görmüş olurlar.
Milli Eğitim Bakanı Selçuk, dün sabah saatlerinde günün anlam ve önemine ilişkin bir de tweet attı:
“Bugün mesleki gelişim seminerlerine başlayan, uzaktan eğitim ders çekimleri için görev başında olan ve meslek liselerinde dezenfektan/maske üretimi için çalışan tüm öğretmenlerimize günaydın ve gayretleri için teşekkürler...”
Seminerlerin, önceki yıllardan farklı olarak yeni öğretim yılı için bir ön hazırlık olduğunu düşünüyoruz. Pandemi koşulları nedeniyle, yüz yüze de olsa, uzaktan da olsa zor bir öğretim yılı olacak!
Tüm eğitim camiasına olduğu gibi velilerimize de verimli, sağlıklı, moralli günler diliyoruz.
Bu günler de geçecektir!..
Veliler tedirgin!
Eğitimde mağdur çok ama sanki en mağdur olanlar mini mini birler!
Veliler de öğretmenler de bu konuda çok tedirgin.
“Geçen senenin 1’leri, bu yılın 2. sınıfları en mağdur kesim. Okuma yazma öğrenmeden 2. sınıfa geçtiler. Kimseden tık yok. Lütfen gündeme getirin” diyorlar. Okul öncesi eğitim de öyle!
Eğitim kademeleri içerisinde en önemlisi o ama kimin umurunda?
Keşke bu konuda biraz daha duyarlı olunsa, onlara yönelik projeler gerçekleştirilse!..
İşte bu konuda velilerden bazılarının görüşleri:
- Ya bu senenin 1’leri... en mağdur olanlar asıl onlar. Bilgisayardan kalem tutmayı, okuma yazmayı öğrene(meye)cekler!!!
- Bugün online 1. sınıfa başladı oğlum. Ben ve babası işteyiz. Sahadayız. Şimdi oğlum uzaktan eğitime nasıl bağlanacak? Öğretmeni ve biz süreci nasıl takip edeceğiz? Okullar açılmalı, devlet okulların artık hijyenini sağlamalı ve artık öğrenciyi önemseyen öğretmenler getirilmeli.
- Benim oğlum da ikinci sınıfa geçti. Uzaktan eğitime başladık ve babası izinli olduğu için şimdilik bir sorun yok. Ama eşim de işe başladığında, hâlâ uzaktan eğitime devam edilirse bu çocukların hali ne olacak? Başlarına anneanne ya da babaanne gelecek, interneti kullanmayı bilmeyenlere çocukları ve eğitimlerini nasıl bırakacağız? En büyük korkum bu!
- Kuzenim birkaç ay okula gitti. Sonrasında teyzeme “Anne okul bu kadar mıydı?” diye sormuş... Ayrıca, ne yazık ki aylardır evde olduğu için okula aidiyet duygusu oluşmadı. Evdeki tablete daha çok bağlı.
- Geçtiğimiz eğitim ve öğretim döneminde 1. sınıflarda okuma yazma çalışmaları ilk dönem tamamlanmıştı. Sınıfımın tamamı okumaya geçmişti. Diğer şubelerde de birkaç fire vardı. İkinci dönem yapacağımız pekiştirme çalışmalarını maalesef uzaktan eğitimde istediğimiz şekilde yapamadık. Bu da her şeye yeniden başlamamıza neden olabilir...
Özetin özeti: Evinde öğrenci olup da eğitimle sıkıntısı olmayan yok gibi. Peki, bu konudaki iyimserlik artıyor mu? Keşke evet diyebilseydik...