Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Gelin önce bazı tespitlerde bulunalım:

Coğrafya, dünyanın en eski bilim dallarından biri!

Üzerinde yaşadığımız coğrafya dünyanın en stratejik bölgesi!

Son aylarda yaşadığımız felaketlerin neredeyse tamamı coğrafik!

Kuraklık ve kıtlık tehlikesiyle karşı karşıyayız!

Dünyanın geleceğinin konuşulduğu, Davos’taki Dünya Ekonomik Forumu’nda dile getirilen, gelecek 10 yılda bizi en çok korkutacak olayların tamamına yakını da yine coğrafyanın ilgi alanına giriyor.

Örneğin aşırı değişken hava olayları, örneğin iklim krizinin ciddiye alınmaması, örneğin büyük doğal afetler, örneğin biyolojik çeşitliliğin azalması, örneğin insan kaynaklı çevre felaketleri, örneğin su krizleri, örneğin salgın hastalıklar...

Haberin Devamı

Peki böylesi bir dünyada Coğrafya bilimine ve Coğrafya dersine verilen önem daha da artırılmalı mı yoksa bitirmek için elimizden geleni yapmalı mıyız?

Aylardır bu konuyu yazıyorum çünkü MEB, YÖK ve ÖSYM Coğrafya’yı bitirmek için elinden geleni yapıyor!

Eğitim ve öğretimin onlarca amacı var ama en önemlisi, hayata dönük olması ve yaşamımıza katkı sağlamasıdır.

Deprem, sel, heyelan, çığ, fırtına, kar, tipi felaketlerinin yaşandığı şu günlerde, şu soruyu samimiyetle kendimize soralım:

Bu konularda ne kadar bilgiliyiz? Okullarda bu konuda bize ne öğretildi? Felaket öncesi ve sonrasında hangi önlemleri nasıl alacağımız, nasıl korunacağımız, bizlere ne kadar anlatıldı?..

Yaşadığımız coğrafyaya adeta yabancılaştırıldık. Bırakın sınır komşularımızı, kentlerimizi, oturduğumuz şehri ve mahallelerini bilmiyoruz, geçmişinden, bugününden bihaberiz!

Elbette her ders çok önemlidir ama bazıları çok daha önemlidir! Hele ki yaşam söz konusuysa!..

İşte Coğrafya’nın önemi konusunda bize gelen mesajlardan bazıları:

Yaşam için eğitim!

Bu kadar afetin yaşandığı bölgede Afetler Coğrafyası dersinin verilmesini talep ediyoruz. Coğrafya’nın seçmeli ders olmasını kabul etmiyoruz.

Yaşadığımız coğrafyayı bile anlayamadığımız için felaket üstüne felaket yaşıyoruz.

Çare yine Coğrafya’da! Sözün özü, duyarlılığın ve bilincin artması için, afetlerde can ve mal kaybını en aza indirgemek için Afetler Coğrafyası dersi getirilmelidir ve lise 11, 12’de Coğrafya dersi zorunlu olmalıdır.

Haberin Devamı

Coğrafyayı yok sayarsanız, yeni neslin, değil haritayı, depremi, seli, heyelanı, sit alanlarını, kültürel mirasları, nehirleri, konumunu, bölgesini ve etkilerini öğrenmesi eksik kalır! Dönün artık bu hatadan. Coğrafya gibi bir bilimi yok sayamazsanız.

Coğrafya’yı yok etmek, yarınları yok etmeye eşdeğerdir! Coğrafya yoksa biz de yok olmaya mahkûm olacağız. Atmosfer içinde, taş küre üstünde canlılara ortam sağlayan coğrafyadır. Bu işin dilinden anlayanlar da coğrafyacılardır.

Coğrafya dersini yarı seçmeli ders yapıp âdet yerini bulsun mantığı ülkemize fayda sağlamaz.

Gelişmiş ülkeler coğrafya bilimini sadece eğitimde kullanmıyor. Şehirleşmeden madenciliğe, hava olaylarından afetlere kadar birçok alanda kullanıyor.

Bir depremin, bir çığın kaç ocağı söndürdüğünü gördük.

Doğal afetlerin sık yaşandığı bir ülkede, coğrafya bilmeme cahilliğine son verelim. Deprem, sel, heyelan, çığ gibi afetlerde, 21. yüzyılda, bu tür doğal afetlerle mücadelede de kazanan insanlar olsun.

Haberin Devamı

İklim, dünya tarihinde görülmedik bir biçimde değişmekte ve dünyadaki varlığımızı tehdit etmektedir. Eğer önlem alınmazsa gelecek nesiller zorlu iklim koşullarına boyun eğecektir. Bu da Coğrafya dersinin önemli bir bilim olduğunun kanıtıdır.

Gelişmiş ve başarı sağlamış ülkelere bakalım, coğrafya nerede ona göre hareket edelim. Geriliğe değil, ileriye, akla, bilme önem verelim.

Doğal afetler ve iklim değişikliği dersleri bir an önce müfredata eklenmelidir. Matematik ve Türkçe ne kadar önemliyse, yaşadığımız bu coğrafya da Coğrafya dersi de bir o kadar önemlidir.

Coğrafya pozitif bir bilimdir. Seçmeli ders olmasının bilimsel mantıklı bir açıklaması olamaz.

Dün, coğrafyaya değer verilip, doğayla ilgili bilgiler halkımıza kazandırılsaydı, yaşanılan afetlerin bıraktığı acılar bu boyutta olmazdı!

 Bugünün coğrafyasında yaşadığı yeri iyi tanıyan, ona göre hayatını şekillendiren bireyler yetiştirmeliyiz.

Coğrafya bilinçtir.

Sayın Bakanımıza sormak istiyorum: Coğrafya öğrencinin keyfine bırakılacak bir ders midir veya coğrafya önlükten daha mı değersizdir?

Özetin özeti: Coğrafya’yı yok saymak, geleceğimizi riske atmaktır! Buna da hiç kimsenin ve hiçbir kurumun hakkı olmamalıdır!