2020, daha yarısına bile gelmeden, son 150 yılda halkı en derinden etkileyen yıl olarak gösteriliyor. Keşke bu kadarıyla kalsa!
CHP Milletvekili Fethi Gürer’in soru önergesini yanıtlayan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Türkiye’nin küresel ısınmaya bağlı kum ve toz fırtınasını tetikleyen hassas bir bölgede yer aldığını açıklamış. Eyvah ki eyvah!..
Şimdi bu da nereden çıktı, kafa karıştırmayın, felaket tellallığı yapmayın diyenler elbette çıkacaktır...
22 Ocak tarihli Milliyet’in manşeti “Koronavirüs alarmı”ydı ve o zaman da benzer ithamlarda bulunulmuştu ve gelinen nokta ortada!
İşte bu yüzden, her türlü uyarıyı dikkate almakta yarar var. Özellikle de bilim insanlarının ve bilim kurullarının uyarılarını!
Ne kadar hazırız?
Artık yeni bir felaket haberi duymak istemiyoruz dedikçe, tedirgin edici yeni haberler geliyor. Gelmeye de devam edecek.
Tıpkı depremler gibi, durduramayacağımız afetlere karşı önlem almak sanki en doğru karar gibi gözüküyor. Şunu asla unutmayalım: Deprem, koronavirüs ya da afetler değil, ihmaller öldürüyor!..
‘Bir bu eksikti!’
Diğer afet haberlerini duymuştum ama Gürer’in soru önergesiyle ortaya çıkan son gelişmeleri, sizleri bilmem ama ben ilk kez duyuyorum.
İsterseniz gelin önce bir habere göz atalım:
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in soru önergesine, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan gelen yanıt, Türkiye’nin kuraklık ve çölleşme riski açısından en hassas bölgede yer aldığını ortaya koydu. Gürer, soru önergesinde kum ve toz fırtınalarının son yıllarda etkisini artırdığına dikkat çekerek,
- “Etki alanında olan illerimiz hangileridir?
- İklim değişikliğinin de etkisiyle kurak ve az yağışlı olan bölgelerde toprağın doğal özelliklerinin kaybolmasına neden olan bu oluşumun etkilediği, tarımsal üretim yapılamayacak duruma gelen arazi miktarı ne kadardır?
- İklim değişikliğinden kaynaklı, toprakta oluşan tahribatın etkilerini azaltmak ve var olanları korumak adına ne gibi çalışmalar yapılmaktadır?
- Kum ve toz fırtınalarının doğanın yanı sıra insan üzerinde etkileri de araştırılmakta mıdır?” şeklinde sorular yöneltti.
Önergeye yanıt veren Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Hava Kalitesi Değerlendirme ve Yönetimi Yönetmeliği gereğince, kum ve toz fırtınalarının etkili olacağı tahmin edilen günlere yönelik Meteoroloji Genel Müdürlüğü web sayfasında yapılan bilgilendirmelerle Taşra Teşkilatının her yıl konunun takibi için uyarıldığını belirtti.
Kum ve toz fırtınalarının hareketleri ve taşınanına ilişkin yapılan analiz ve tahmin sonuçlarına göre zaman zaman belirli iller, zaman zaman ise tüm Türkiye’nin etkilenebildiğine dikkat çeken Bakan Kurum, “Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli’nin 1.5 santigrat derecelik Küresel Isınma Özel Raporu’na göre günümüzde küresel ortalama sıcaklıklar, hâlihazırda 1 santigrat derece artmış durumda. Türkiye, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı en hassas bölgelerden biri olan Akdeniz makro-iklim bölgesinde yer almakta. Bu, ülkemizde kuraklık ve çölleşme riskini artıran, kum ve toz fırtınalarını tetikleyen bir unsur” açıklamasında bulundu.
Çekirge sürülerinin tarıma verdiği zararlara da dikkat çeken Fethi Gürer ayrıca, “Tarım çok yönlü baskı altında. Akdeniz sineği gibi bahçelere büyük zarar veren ve önlenemeyen zararlılar gibi çekirge sürülerinin, kum fırtınalarının giderek artacağı, beklenmeyen sel, dolu gibi afetler yaşanacağı dönemlere yönelik önlem alıp bilimsel çalışmalara hız vermek ve bugünden yarını planlamak önem arz etmektedir” dedi.
Eyvah dememek için
Habere konu olan gelişmeler ilginç. Çekirge sürülerine ve toz bulutlarına dünya genelinde şahit olmuştuk ama bizi ve özellikle de tarımı bu boyutlarda çökerteceğini hiç düşünmemiştik.
Görünen o ki dünya artık minik bir köy haline geldi ve en ufak ayrıntılar tüm ülkeleri etkiliyor ve ilgilendiriyor.
Umarız, bu konuda çalışmalara çoktan başlanmıştır!..
Özetin özeti: Doğanın bize verdiği dersi şimdi de anlamazsak, bir daha zor anlarız!..