Turizm acenteleri, turizmin can damarları.
Nasıl ki okulsuz eğitim olmazsa, onlarsız da turizm olmaz!
Bu yüzden batan batar, ayakta kalanlarla yola devam ederiz yaklaşımı hiç doğru değil.
Kendini kurtarma derdine düşen TÜRSAB’ın bu konuda çok daha aktif olması gerekir ki sektöre moral gelsin!
Koronalı süreçte, bütün sektörlerde olduğu gibi turizm sektörü de çok büyük yara aldı.
Bu zor sürecin daha ne kadar devam edeceğini bırakın bilmeyi, tahmin etmek bile imkânsız. Sektör temsilcilerine göre, seyahat acentalarının yaşadığı kaybın boyutları yüzde 99’u buldu.
Yaşadıkları sıkıntıları kamuoyuna aksettirmek ve devletten ekonomik destek alabilmek için farklı fikirleri bir kenara bırakıp tamamen sektörel paydada birleşerek bir araya gelip bir dayanışma platformu oluşturdular.
Doğru olanı yaptılar. Çünkü ne TÜRSAB ne de Bakanlık bu boşluğu doldurabildi!
Almanya ve İngiltere sektörü destekledi
Almanya’daki seyahat acentalarının koronavirüs salgını nedeniyle uğradıkları kayıpları önlemesi için ülke genelinde gerçekleştirdikleri talepler üzerine, Ekonomi Bakanlığı, ‘korona acil yardımı’ kapsamında seyahat acentelerine 24.6 milyar euro yardım için harekete geçti. Bakan Peter Altmaier, acentelere dönük ilk yardımların temmuzun son haftasından itibaren yapılmasını beklediğini açıkladı... İngiltere ise konaklama, yeme-içme ve turistik mekanlarda KDV oranını yüzde 20’den yüzde 5’e indiren, çalışanlara da 1000’er sterlin destek içeren yeni bir paket açıkladı. İngiltere Maliye Bakanı Rishi Sunak, uygulamanın 15 Temmuz’da başlayacağını söyledi. KDV desteğinin tutarı 5 milyar doları aşıyor.
İngiliz Hükümetinin virüs salgını nedeniyle çalışamayanlara verdiği ücretli izin programı desteğinin ekim ayı sonuna kadar devam edeceğini açıklayan Sunak, programın sona ermesinin ardından işletmelere her çalışan için 3 ay boyunca 1.000’er sterlin ek destek verileceğini kaydetti.
Sunak, “İstihdam Koruma Bonusu” adı verilen bu programın İngiliz hükümetine toplam maliyetinin yaklaşık 9,4 milyar sterlin seviyesinde olmasının beklendiğini ifade etti.
Ne istiyorlar?
Turizme destek, farklı ülkelerde, farklı şekillerde devam ediyor. Görünen o ki edilmeye de devam edilecek?
Peki bizim seyahat acenteleri ne istiyor?
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan beklentileri:
1 - Turizm sektörüne 1 yıl geri ödemesiz 36 aylık KGF destekli ciro ile doğru orantılı kredi olanağının sağlanması.
2 - 2020 yılının SGK ve stopaj ödemelerinden muaf tutularak bu yıla özel kredi taleplerinde sicil affının getirilmesi ve kriter olarak istenmemesi.
3 - Kısa Çalışma Ödeneği uygulamasının, turizm işletmecileri için 3 ay daha uzatılması.
4 - Uçak bileti satan seyahat acentalarının geçmiş dönemden günümüze devam etmekte olan servis ücreti bedelinin günümüz koşullarına göre güncellenmesi. Tüm havayollarının internet satış kanallarıyla fiyatların eşitlenmesi ve havayolları tarafından uygulanan tüm kampanyalardan seyahat acentalarının da faydalanmasının sağlanması.
5 - Başta İstanbul Yeni Havalimanı yolunda olmak üzere çok geç gönderilmiş olan EDS cezalarının, 31 Aralık 2019 tarihine kadar kesilmiş olan turizm taşımacılarına ait araç statüsünün de göz önüne alınarak iptalinin sağlanması.
6 - Seyahat acentalarına yeterli alana sahip olması kaydıyla home ofis hakkının sürekli tanınmasının sağlanması. Home ofis hakkının yanı sıra aynı ofiste birkaç acentanın faaliyetinin birlikte sürdürebilmesine olanak tanınması.
7 - Seyahat acentalarının, Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan alınan belgenin transfer hizmetlerinde yeterli olmasının sağlanması. Özmal araçlarla herhangi bir belgeye ihtiyaç olmadan (D-2 ve yol belgesi gibi) çalışma imkânı sağlanması.
8 - İstanbul Yeni Havalimanı’nda acentaların kendi misafirlerini İGA’ya hiçbir ücret ödemeden kendi personeliyle (tüm evraklar eksiksiz olmak kaydıyla) karşılama yapabilmesinin sağlanması.
9 - 1-3 Kasım 2017 tarihinde Ankara’da yapılan 3. Turizm Şurası’nda 13 komisyonun Bakanlık nezdinde hazırladığı raporun kanunlaşması.
Turizme, destek herkesin görevi olmalı çünkü turizm sadece turizm değil!..