02.04.2022 - 14:09 | Son Güncellenme:
Elif Düşmez, Deloitte Türkiye Danışmanlık Ortağı
Enerji Sektöründe Kadın raporunuzun sonuçlarından biri, “Çalışanlar için rol model olabilecek kadın lider örneklerinin görünürlüğünün arttırılması” öneriler arasında ilk sırada yer alıyor. Bu neden bu kadar önemli?
Elif Düşmez Tek (EDT):
Kadın liderleri görünür kılmanın önemini çok sayıda araştırma destekliyor. Kadın liderler görünür kılındığında, hikayeleri diğer kadınlar için yüreklendirici oluyor. Kadınların görünür kılınması diğer gençlere ve kadınlara ilham olabilmesi için çok önemli. Mesela GE’nin üst düzey yöneticisi Canan hanımın varlığı da bana ilham kaynağı oluyor, çünkü o da anne, çok büyük sorumlulukları var ve şu anda doktora yapıyor. Ben de kendime “yapabilirim” diyorum bu örneği gördükçe.
Ecem Aksoy Deniz (EAD):
Benzer sorunları ve deneyimleri yaşamış birinin başarabileceğini görmek bizi güçlendirir. Belirli sektörlerde özellikle enerji sektöründe erkek egemenliği o kadar normalleşmiş durumda ki, buralarda farklı örnekler görmediğimizde farkında olmadan önyargılarımıza yenik düşüyoruz. Hem bu sektöre girmek için hem de sektörde tutunmak için. Dolayısıyla görünürlük, önyargılarımızdan ve cam tavandan kurtulmamızı sağlıyor. Tabi cam tavan konusunda kurumların eşit haklar ve koşullar sağlaması, kadınları dezavantajlı duruma düşürmemesine yönelik uygulamaları da bir o kadar önemli. Kurum içinde özellikle liderlerden gelen mentorlükler, kişilerin kariyer gelişimi ve kendilerini yalnız hissetmemeleri için de önemli. İçeride de kendinden birinin aslında elinden tutması diyebiliriz buna.
Ecem Aksoy Deniz, Deloitte Türkiye İnsan Yönetimi Danışmanlık Hizmetleri Kıdemli Müdürü
Enerji sektöründe cam tavan nasıl kırılır?
EAD: Çeşitlilik ve kapsayıcılık alanında yaptığımız araştırmalar ve çalışmalar, konuyu yalnızca kadın istihdamını artırmaya yönelik uygulamaların dışında, uçtan uca ele almak gerektiğini gösteriyor. Kurumların insan kaynakları stratejilerinden başlayarak, işveren markası, yeteneği çekme, eğitim ve gelişim, performans ve kariyer yönetimi, ücret ve yan haklar ile bağlılık gibi bileşenleri de göz önünde bulundurarak dönüşmesi kritik. Kadın istihdamının bir adım ötesinde kadın yeteneğini elde tutmak, belirli bir motivasyonu ve bağlılığı sağlamak çok önemli. Tüm bu adımlar için hem global hem Türkiye enerji sektörüne de baktığımızda, öncü ve farklılaşan uygulamalar da mevcut aslında. Dolayısıyla bu konuyla ilgili ilk adım, ana hedefler belirlemek ve bunların görünürlüğünü sağlamak ve takip etmek olmalı. Kadınların şirkete tutunması anlamında en çok motive eden unsur, öğrenme ve gelişim fırsatları, geliştirici ve ilgi çekici görevler. Türkiye’de enerji sektörü mevcut yapısı gereği birçok alanda gelişiyor ve gelişmeye de devam edecek. Dolayısıyla buradaki ana amaç hem bu gelişimde kadınlara erkekler kadar fırsat yaratmak hem de kurum içi çeşitliliğin sağladığı pozitif faydaları kazandırmak.
Enerjide erkek egemenliği normalleşmiş durumda
Sektörde kadınların teknik alanlarda çalışma oranı oldukça düşük. Buradaki sebepleri ve önümüzdeki döneme dair gelişimi nasıl değerlendiriyorsunuz?
EDT: Kadınların enerji sektöründe hangi alanlarda çalıştığına baktığımızda, eğitim seviyesinin çok iyi, genelde mühendislik, teknik alanlarda çalışanların sayısının da oransal olarak az olmadığını görüyoruz. Ama yaptığı işler, genelde hukuk, müşteri ilişkileri, insan kaynakları gibi daha soft alanlar. Mühendislik okuyan kadının bile teknik olmayan görevlerde yer aldığını görüyoruz. Örneğin elektrik dağıtım şirketlerinin hiçbirinde kadın CEO yok, az sayıda üst düzey yönetici var. Burada eğitimle yapılan görev arasında bir uyumsuzluk var. Bu da şirketlerin maalesef kurumsal olması veya olmamasıyla çok da değişmiyor. Çünkü saha işi, daha teknik iş, tehlikeli iş, bunların hiçbiri kadın işgücüyle eşleşmiyor ve kültürel engeller, önyargılar var. Ayrıca saha operasyonunda çalışacak istihdam edilebilecek yetkinlikte kadın bulamıyorsunuz. Bu sadece Türkiye’de değil tüm dünyada da benzer bir sorun. Daha fazla kültürel dönüşüme ve mesleki alanlara kadınların ve genç kızların çekilmesi ihtiyacı var. EAD: En başından kadın çalışanları daha teknik işlere yönlendirme konusunda yapılan çalışmalar var elbette. Ama sorunun ana noktası, bu teknik alanlarda kadınların az seviyede tercih edilmesi. Bir de enerji sektörünün karşılaştığı kadınlarla ilgili önyargılı tutum, var olan kısıtlı yeteneği biraz daha elimine etmemize neden oluyor. İklim krizi ve yenilenebilir enerjinin gelişmesi, kadınlara sektörde biraz daha fırsat açmış gibi görünüyor. Bununla birlikte, enerji sektöründe daha fazla kadının yer alması sektörde nasıl bir dönüşüm sağlar? EDT: Enerjide imkansız üçgen vardır, fiyatın düşük olması, aynı zamanda arz güvenliğini sağlamak ve sürdürülebilir olmasını da isteriz. Bu imkansız üçgenden çıkışın bir yolu, enerjide dijitalleşmenin hayatımıza daha fazla girmesi. Büyük bir dönüşüm yaşıyoruz ve dijitalleşme bu dönüşümü mümkün kılarken, bizi sürdürülebilir, daha uygun fiyatlı ve arz güvenliği sorunu çözülmüş bir enerji geleceğine götürecek. Son zamanlarda yaşadığımız Ukrayna savaşı gibi olumsuzluklar, enerji dönüşümünün ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Bu açıdan yenilenebilir enerji bağımsızlığın enerjisi. Enerji dönüşümüyle birlikte, daha fazla teknolojinin hayatımıza girdiği bir döneme giriyoruz. Bu da insan kaynağı bulmanın çok zor olduğu bir alan. Kadın-erkek olmanın ötesinde, o yetkinlikleri sağlayabilen kişiler sistemin içerisinde yer alabilecekler. Enerji dönüşümünün kadınlar için kesinlikle büyük bir fırsat getirdiğini düşünüyorum. Çünkü kol gücüne değil de kafa gücüne dayalı daha fazla fırsat alanı ve fırsat eşitliği yaratacağını düşünüyorum. Bu açıdan bu dönüşümü, kadınlara getireceği imkan açısından da çok kıymetli görüyorum. Bir taraftan tabii ki kadınların her sektöre kattığı bir değer var. Kadınların her sektöre kattığı bir değer var. Onların farklı endüstrilerde veya üst yönetimde daha fazla yer almasının şirket gelirlerini nasıl olumlu etkilediğini bizim raporlarımız da gösteriyor. Eşitlikçi perspektiften yani, insan olarak nasıl değer yaratır diye baktığımızda, kadınlar know-how’ıyla, STEM yetkinlikleriyle birlikte sektöre insan olarak çok ciddi katkı sunabilir. EAD: Konu hep eşitlik ve eşit fırsatlara sahip olması elbette ama bir yandan da asıl konu “çeşitlilik”. Raporumuzda da altını çizdiğimiz gibi, dengeli ve adil bir yapıda hem kadın liderler hem de erkek liderlerin başarı olmasını sağlayan farklı özellikleri var. Örneğin kadın yönetimde, daha dikkatli ve detaycı, daha hoşgörülü daha organizasyon yeteneği yüksekken, erkeklerin risk alabilme özelliği daha fazla, duyguları işe karıştırmadan objektif kalma gibi farklı özelliklere sahip. Burada kritik konu, pozitif etki, tüm bu güçlü yanları bir araya getirdiğimizde ortaya çıkan bir yapıdan bahsediyoruz. Yine kimseyi ayrıştırmadan, her iki karakteristik özelliği, her iki cinsiyetin de güçlü yanlarını bir araya getirmek ve o çeşitlilikten faydalanmak önemli. Birçok araştırma gibi bizim global çalışmalarımız da gösteriyor ki, (kadınların üst yönetimde yer almaları) şirketlerin finansal sonuçlarına, karlılığına doğrudan etkisi var. Tüm çalışanlara eşit seviyede eşit sayıda bulunduran kurumların finansal performans açısından yüzde 50 daha başarılı olduğu görünüyor. Yönetimde lider kadrosuna kadınlara yer veren kurumların, yüzde 15 oranında finansal başarılı sonuçlar elde ettiği görülüyor. Ama buradaki dip konu çeşitlilik ve çeşitliliğin pozitif katkısını sağlamak açısından neler yapılacağını bulmak. EDT: Bankacılık, eğitim, sağlıkta bir yol kat etmişlik var ama enerjide pek yok. Enerjide sektörün kadın varlığı konusu çok ciddi mesele. EAD: Bundan on yıl önce danışmanlık yapmaya başladığımda enerji sektörü ağırlıklı çalışıyordum ve orada bulunduğum için çok mutsuzdum, çünkü gerçekten çok erkek egemendi, hiç kadın yoktu, bir elin parmağını geçmezdi. O da ya insan kaynakları ya da müşteri temsilcisi tarafındaydı. Diğer sektörlerde kadın-erkek daha eşit ama enerji sektörünün de şu artısı var. Özellikle Türkiye gibi ülkelerde enerji sektörü ciddi anlamda gelişen ve gelişen sektörler de çalışanlara fırsat sunan sektörlerdir. Bütün sektörler dijitalleşmeden geçiyor, ama enerji, özelleştirmelerden, regülasyon değişimlerden, yeni yapı kuruluşlardan da geçiyor… Ben o dönem ciddi fırsatlar sunduğunu düşünmüştüm. Bence bu açıdan da bakmak gerekiyor, yani buraya nasıl daha fazla kadın istihdamını da sağlayabiliriz, o artısından da yararlanmak gerekiyor. EDT: Maalesef hala çok geri. Enerji sektörü kadınlara çlok ciddi fırsatlar sunacak o kesin. Enerji dönüşümü ve bu dönüşümün getirdiği yeni yetkinlik alanları… petrol ve gaz sektörünün yerine artık elektrifikasyonun arttığı bir dönemden geçiyoruz. O dünya, büyük petrol ve gaz şirketlerinden daha fragmante, çok sayıda oyuncunun olduğu, daha dağıtık bir yapıya doğru evrilmemize sebep oluyor. Bu da doğal olarak kadının yeni oyunda yer bulma imkanı daha fazla olacak diye düşünüyorum.
“Enerji dönüşümünün kadınlar için kesinlikle büyük bir fırsat getiriyor. Çünkü kol gücüne değil de kafa gücüne dayalı daha fazla fırsat alanı ve fırsat eşitliği yaratacağını düşünüyorum.”
TÜRKIYE ENERJI SEKTÖRÜNDE KADINLAR!
Enerji sektörü ağırlıklı olarak mühendislik, işletme ve ekonomi eğitimi almış kadınları tercih ediyor. Katılımcıların %29’u mühendislik, % 20’si işletme, % 8’si ekonomi mezunu
Kadın çalışanların büyük çoğunluğu enerji sektöründe olmaktan memnun; %73’ü enerji sektöründe “devam” diyor.
Enerji sektörünün kadınlar için caydırıcı faktörleri:
%21: Kadınların kendini rahat hissedecekleri bir iş ortamı olmadığı algısı
%31: Erkek egemen bir sektör olduğu algısı
%32: İş/özel yaşam dengesinin olmadığı algısı
%43: Yetersiz gelir ve yan haklar
%14: Zorlu ve tehlikeli bir iş olduğu imajı
Kadınların enerji sektöründe daha fazla kadın istihdamı için önerileri:
%62: Çalışanlar için rol model olabilecek kadın lider örneklerinin görünürlüğünün arttırılması
%32: Kişiye özel eğitim ve gelişim programları
%31: Tanımlanmış kariyer ilerleme adımları
%29: Kişiye özel kariyer seçenekleri
%28: Resmi kadın girişimleri