Yeni adli yıl Yargıtay Başkanı Selçuk'un, rejimin nitelik ve işleyişini ağır bir dille eleştirdiği konuşmasıyla başladı
Adli yıl, Yargıtay Başkanı Doç. Dr. Sami Selçuk'un devleti, kurum ve kuruluşların işleyişini, demokrasideki aksaklıkları ve 1982 Anayasası'nı ağır bir dille eleştirdiği konuşmasıyla başladı.
Selçuk konuşmasında, 1982 Anayasası'nı "ferman anayasası"na benzetti ve "antilaik" olarak nitelendirdi. Siyasilere "tercih sizlerindir" diye seslenen Selçuk, Anayasa'nın değiştirilmesinin yanısıra, "demokrasinin yönettiği düşünceler ve inançlar Cumuhuriyetini", "demokratik Cumhuriyeti", "özürsüz ve ödünsüz laikliği" geri istedi.
Selçuk, "Atütürk'ün tasarladığı Türkiye bu değildir" diye başladığı konuşmasında, Türkiye Cumhuriyeti'nin, egemenliğin kaynağı açısından laik,
devlet örgütlenmesi açısından teokratik, dini yönlendirme açısından laikçi bir devlet olduğunu söyledi.
Özgen'den tarikat uyarısı
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Eralp Özgen de konuşmasında, laikliğin demokrasinin önkoşulu olduğunu belirterek, "Cumhuriyetimizin laiklik niteliğini yitirirsek, bütün bu çağdaş ilkeleri de yitiririz. Bu nedenle tüm yetkilileri, laiklik karşıtı tarikat ve hareketlere karşı daha duyarlı olmaya davet ediyoruz" dedi.
Özellikle Fethullahçılar diye tanınan tarikatın esas amacının, şeriat düzenine dayalı bir devlet kurmak olduğu kaydeden Özgen şunları söyledi:
"Bunu gelecek kuşakları kendi emelleri doğrultusunda eğitmek suretiyle gerçekleştirme yolunu seçtikleri, bu gayelerinin açığa çıkmasını önlemek için yandaşlarına takiyye yapmayı öğütledikleri ortaya çıkmıştır.
Şeriat düzenini özleyen bir basın organında 17 Ağustos'da yaşadığımız depremin nedenleri olarak, akla ve bilime aykırı bir şekilde kadınların açık saçık giyinmeleri ve 28 Şubat kararlarıyla topluma zulüm yapılması gösterilmiştir. Hatta daha ileri gidilerek Gölcük'te askeri tesisin yıkılması da 28 Şubat kararlarının Gölcük'de planlanmış olduğu şaiyasına dayandırılmıştır."
Fetullah Gülen tarafından açılan okullarda laikliğe aykırı
eğitim verildiğini belirten Özgen, "Laik Cumhuriyet'e bağlılık yemini eden milletvekili ve bakanlarımızdan her nedense tek bir kınama sözcüğü çıkmamaktadır" dedi. Özgen, "büyük müsamaha gösterildiğini" belirttiği Fetullah Gülen hakkında işlem yapılmasını istedi.
Kimler katıldı
Adli yıl açılış törenine, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, TBMM Başkanı Yıldırım Akbulut, Anayasa Mahkemesi Başkanı Ahmet Necdet Sezer, Başbakan Bülent Ecevit, Başbakan Yardımcıları Devlet Bahçeli, Cumhur Ersümer, Hüsamettin Özkan, çok sayıda bakan, FP Genel Başkanı Recai Kutan, DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, MGK Genel Sekreteri Orgeneral Cumhur Asparuk, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş ile sivil ve askeri yargı mensupları katıldı. Törene ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz'ın katılmaması dikkat çekti.
Nazım Hikmet'ten dize okudu
Yargıtay Başkanı Doç. Dr. Sami Selçuk'un, yankı yaratan konuşmasını tam anlamıyla akademik tarzda hazırlaması dikkat çekti. 55 sayfalık konuşmasında birçok düşünür, yazar ve kitaptan alıntılar yapan Selçuk'un, kaynak göstererek sayfa altlarına dipnot düşmesi, şimdiye dek rastlanmamış bir konuşma yöntemini ortaya koydu.
* Selçuk konuşmasına, "Güzeli söyletirler, çirkini oynatırlar" gibi halk deyişlerinin yanı sıra Nazım Hikmet'in "Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür / ve bir orman gibi kardeşçesine" dizelerini de aldı.
* Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, düşünceli bir ifadeyle dinlediği Selçuk'a tören çıkışında "Konuşmanız güzeldi, tebrik ederim" dedi.
* Türkiye Baralor Birliği Başkanı Eralp Özgen'in kürsüden depremde hükümetin geç kalmasını ve koordinasyon bozukluğunu eleştirmesi soğuk duş etkisi yarattı. Başbakan Bülent Ecevit, Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli ve diğer kabine üyeleri konuşmayı tepkisizce dinlerken, bazı hükümet üyeleri "cılız" bir alkışla yetindi.
* Törenden sonra Ecevit ve Bahçeli, Yargıtay Başkanı'nın odasına geçmek isterken kapı krizi yaşandı. İki lider, Selçuk'un odasının kilitli olması ve yetkililerin telaşlı koşuşturmaları arasında bir süre kapı önünde beklemek zorunda kaldı.
* FP lideri Recai Kutan, Ecevit ve Bahçeli'nin arkasından Selçuk'un odasına girmek isterken kapının hemen kapanması nedeniyle geri dönmek istedi. Bina çıkışında Demirel'i uğurlamakta olan Selçuk, Kutan'ı geri çevirerek, yukarı çıkardı.
* Çiller'e tek ilgi Bahçeli'den geldi. Çiller, salona girişte kimseyle tokalaşmadan ikinci sırada kendisine ayrılan koltuğa geçti. Çiller, MHP liderinin tam arkasına oturunca Bahçeli, kalkıp arkaya dönerek DYP lideri ile tokalaşarak selamlaştı.
* Konuşmaların ardından Yargıtay'ın onursal üyelerine plaketler verildi. Bu sırada birçok siyasiye plaket verme olanağı sağlanırken Çiller, plaket vermek üzere kürsüye çağrılmadı.
Demirel: Yargıda reform gerekli
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, dün başlayan 1999 - 2000 Adli Yılı nedeniyle Yargıtay Başkanı Sami Selçuk'a gönderdiği mesajda "yargı alanındaki sıkıntıların aşılması için kapsamlı reformların yapılmasına ihtiyaç olduğunu" belirtti.
Mesajında, Türkiye Cumhuriyeti'nin 76 yılda sağlam temeller üzerinde yapılanarak her alanda büyük mesafeler katettiğini ifade eden Demirel, bu kapsamda en önemli dönüşümlerden birinin de hukuk alanında yaşandığını ve hukuk sisteminin modern normlara kavuşturulduğunu bildirdi.
Demirel, mesajında şunları kaydetti:
"Cumhuriyet rejiminin getirdiği hukuk sistemi, Türkiye'nin çağdaş bir hukuk devleti olarak uygar ülkeler seviyesine ulaşmasına imkan vermiştir. Kuvvetler ayrılığı prensibine göre şekillenmiş olan devletimiz, hukukun üstünlüğü ve kanun hakimiyeti ilkelerini başarıyla hayata geçirmiştir.
Bugün yargı alanında bazı sıkıntılarımız olduğu bir gerçektir. Diğer birçok alanda olduğu gibi, yargı alanında da kapsamlı reformların yapılması ihtiyacı her geçen gün kendini daha fazla hissettirmektedir. Binaenaleyh, bu konudaki çalışmalara hız kazandırılması ve dile getirilen sorunlara çözüm aranması önümüzde duran temel bir önceliktir."
Başbakan Bülent Ecevit de Selçuk'a gönderdiği kutlama
mesajında, "1999 - 2000 Adli Yılı'nın açılışı dolayısıyla sizi, sayın Yargıtay
üye ve görevlilerini ve değerli hakim, savcı ve avukatlarımızı kutlarım. Demokratik, laik ve sosyal hukuk devletinin sağlam güvencesi olan yargı erkinin en sağlıklı biçimde işlemesine katkılarında tüm adalet görevlilerine üstün başarılar dilerim" dedi.
Konuşma metnindeki üç anahtar kavram
"Demokrasi Cumhuriyet'i değil, Cumhuriyet demokrasiyi yönetiyor. Devlet yapısı teokratik" diyen Yargıtay Başkanı Sami Selçuk'un dikkat çektiği kavramlar konusunda ansiklopediler şu bilgileri veriyor:
* Cumhuriyet: Yöneticilerin seçimle işbaşına gelmesini ifade eder. Halkın egemenliği elinde tuttuğu ve belli süreler için seçtiği milletvekilleri aracılığıyla kullandığı devlet biçimi. Cumhuriyet bir demokrasi biçimidir, ama demokrasiyle yönetilen her ülkede devlet biçimi olarak cumhuriyetin geçerli olduğu söylenemez. Demokrasiyle yönetilmesine karşın bir meşruti krallık olan İngiltere buna örnek gösterilebilir.
* Demokrasi: "Halkın egemenliği" temeline dayanan yönetim biçimi. Demokrasi düşünecesinin temelinde toplum yaşamını yönetecek otoritenin topluluğu oluşturan tüm bireylere dayanması ilkesi yatar. Bir yaşam biçimi olarak demokratik toplumlarda kurum, topluluk içerisinde kişilerin karşılıklı hak ve özgürlüklerinin varlığı gözetilir.
* Teokratik devlet: Siyasal iktidarın Tanrı'dan kaynaklandığı, bu iktidarın Tanrı'nın yeryüzündeki temsilcileri tarafından kullanıldığı inancına dayanan devlet yapısı. Teokratik devletlerde toplumsal yaşamı, "tartışılmaz, sorgulanamaz" din kuralları belirler. Hukuk, din kurallarına göre şekillenir.