VAHE KILIÇASLAN SAATLERCE HAREKETSİZ DURUYOR

Son günlerin ilgi çeken kişiliklerinden biri Vahe Kılıçaslan. 33 yaşında. Beş yıldır mankenlik yapıyor. 1995'te "Best Model" seçilen Kılıçaslan'ın yükselişinin üç nedeni var. Ermeni asıllı Kılıçaslan, "Dr. Stres" programında ateşli bir Türk milliyetçisi portresi çizdi. Ardından "A Takımı"nda, ancak gece hayatlarıyla adlarından söz ettirebildikleri halde magazincilere kızan mankenlere çattı. Bir de ünlü gösterisi vardı: Bir otomobil fuarında heykel gibi 5.5 saat hareketsiz duruyor, insanların kendisine bıçak, iğne falan batırmasına izin veriyordu.Vahe Kılıçaslan sekiz yıldır evli. İki çocuğu var. Gece hayatını sevmiyor, manken olmadan önce olduğu gibi bir tavukçu dükkanı işletiyor. Kurtuluş'ta, eski bir apartmanın 4. katında, yine eski bir dairede oturuyor.Küçükken hep gazeteci olmak istermiş. Bu yüzden gazetecilerle iyiymiş arası. Günde dokuz gazete okuyor. Çok profesyonel ve fotojenik olmasına rağmen sırf gay manken ve modacılardan korktuğu için Avrupa'da mankenlik yapmıyor. Erkeklerin biraraya geldiklerinde kadınların bacakları yerine yaşlılara ve çocuklara yapacakları yardımdan bahsetmelerinden yana. Kendini hümanist, emekçi dostu ve irade abidesi gibi kelimelerle tanımlıyor. "Bir gün irademi kaybedip, yolumdan saparsam bu işi bırakırım," diyor.

Meslekte bir yerlere gelmen zor oldu mu?
Evet, Türkiye'de benim kadar iyi ölçülü erkek manken olmadığı halde, hep önümü kapayan bir şey oldu. Gece dışarı çıkamıyordum, eğlence hayatının içinde değildim. Çevre edinemiyordum. Hep ilgilenmem gereken bir ailem vardı.

Dışarı çıkmıyor muydun, yoksa çıkamıyor muydun?
Bir ara çıkmayı istedim. Çevre yapabileyim, insanlarla tanışabileyim diye. Çünkü hep gıdım gıdım ilerliyordum.

Diyelim ki, kadınların olduğu bir yere gittin! Birileri sana asıldığında onlarla nasıl başediyorsun?
Ben 5.5 saat kıpırdamadan durabilen bir adamım. Çok güçlü bir iradem var. Kimseyi önemsemem. Bütün kızlar kardeşimdir. Bazen benim de içime şeytan girer. O zaman irademi kullanmaya çalışırım.

Sence en iyi erkek manken kim?
Benim.

En iyi vücutlu manken de sensin tabii...
Evet. Burak Hakkı da iyi bir manken ama vücudu o kadar iyi değil, çalışmıyor.

Peki kadın manken?
Ebru Ürün.

5.5 saat hareketsiz dururken yorulmuyor musun?
O bahsettiğin rekor denemede önce bir şey olmadı. Ama dört saatten sonra ölecek gibi oldum. Kulaklarım tıkandı. Öteki dünyaya gidiyormuş gibi hissettim. Ama benim için çok önemliydi, halk beni cansız manken olarak tanıdı. Duyuyorum, şimdi çocuklar evlerinde "Duran adam" olmayı deniyorlarmış.

Rekor diyorsun ama senin gibi saatlerce hareketsiz duranları daha önce görmüştüm.
Öyle değil işte. Ben her gördüğümü izledim saatlerce. Onlar 1 saat durup, hareket değiştiriyorlar. Benim gibi hareket değiştirmeden bu kadar duran yok. Oto fuarında beni boyamışlardı. Bir arkadaşım karımı arayıp heyecanla "Vahe'nin maketini yapmışlar," demiş. Karım da, "O Vahe zaten," diye yanıtlamış.

Peki niye duruyorsun öyle? Daha ünlü olmak için mi?
Evet. Vitrin mankeni ölçülerine yakın olmak için hırs yaptım yıllarca. Onların ölçülerini alıp, vücudumu o şekle soktum. Ama asıl amacım irademi ispatlamak. İrade her şeydir. Ahlak, din her şey. Bir de ben çok hümanistim. İnsanlarla olmayı çok severim. İnsanlara ulaşmak için iyi bir yol.

Durman yetmiyor, bir de iğne batırıp bıçak sokuyorlar şimdi sana...
Bir süre sonra durmak eskidi, iğne batırıp bıçak soktular, bir yerden bir yere taşıdılar. Kımıldamadım yine de.

Bıçak sokunca acıyor mu?
Çok acıyor ama acıyı hissetmemeye, kontrol etmeye çalışıyorum. Bir de kas gücüm çok fazla. Günde 1000 - 2000 mekik çekiyorum.

Şu televizyon programındaki milliyetçilik tartışmasından da konuşalım biraz. Aslen Ermenisin. Ama programda Türkleri savunmak için önce sen atladın.
Nermin adlı manken Türkler'e hakaret etti. Ben Türküm sonuçta. 16. yüzyıldan beri İstanbul'da ailemin kökleri. Değişik bir milliyetçilik anlayışım var. Azınlık olarak bu ülkede bir yerlere gelebildiğime göre Türkiye'de bir sorun yok.

Oyunu kime verdin?
DSP'ye. Hep "emek" diyorum. Çünkü emeğinle bir yere gelmek önemli. 2000'li yıllar emekçilerin olacak.

Arkadaş sohbetlerinde de hep hümanizmden, iradeden mi bahsedersin?
Evet. Dört erkeğin biraraya gelip kadınların bacaklarından bahsetmelerini anlamıyorum. Bunun yerine yaşlılara, çocuklara yardım etmekten bahsetmeliler.

Sen böyle mi yapıyorsun?
Evet, en azından sohbetin ilk 15 dakikasını böyle kurtarıyorum. Ben çok konuşurum, sıkıldın mı?

Yoo! Mankenlik ve iyilik yapmaktan vaktin kalınca ne yapıyorsun?
Gazete okuyorum. Her gün 2 - 3 saat spor yapıyorum. Haberleri seyrediyor, kızlarımla oynuyorum. Görüyorsun Nubar Terziyan gibi konuşuyorum. Sesimi teybe kaydedip, diksiyonumu düzeltmeye çalışıyorum.

Hiç kötü tarafın yok mu?
Çok kıskancımdır. Başka bir erkek mankenin yükselmesini asla hazmedemem. 1500 mekik çekiyorsam, ertesi gün 3000 çekerim. Ama sinirim kendime olur. Küçükken de mendil kapmaca oynarken mendili kapamazsam delirip, sinirimden ağlardım.

Kimdir?

Vahe Kılıçaslan, Amerikan Robert ve Fransız St. Pucherie kolejlerinden mezun bir anne - babanın oğlu. Bir kavgada yaralanınca sinirlenip, üniversite yerine askere gitmiş. Askerlik dönüşü tavukçuluk yaparken moda fotoğrafçısı Yaşar Şenyurt onun dükkanına gelmiş. Bu rastlantı sonucu 1994'te 28 yaşındayken daha ilk işiyle ünlü bir manken olmuş. 1995'te Türkiye'nin en iyi modeli seçildikten sonra işleri açılan Kılıçaslan, İngiltere ve Rusya'da da mankenlik yapmış.