The OthersTROÇKİ ünlü futbolcu Lefter'i kucağına alıp severdi

TROÇKİ ünlü futbolcu Lefter'i kucağına alıp severdi

04.04.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

'Troçki huzuru Türkiye'de buldu'

TROÇKİ ünlü futbolcu Lefteri kucağına alıp severdi


Ç. Begüm SOYDEMİR
TROÇKİ ünlü futbolcu Lefteri kucağına alıp severdi
Gazeteci yazar Turan Yavuz, 1929 - 1933 yılları arasında Türkiye'ye sürgüne gönderilen Rus lider Troçki'nin buradaki yıllarını anlatan bir belgesel film çekiyor. Yaşayan tanıklar arasında futbolcu Lefter de var.Bolşevik ihtilalinin ikinci adamı ve Lenin'in sağ kolu olarak bilinen Troçki, Stalin döneminde karşı devrimci olduğu gerekçesiyle sürgün edilmişti. Yapılan yazışmalar sonucu Türkiye, Troçki'yi kabul etti. Ancak o buraya gelmek istemiyordu. Fakat düşündüğü gibi olmadı. Troçki hayatının en sorunsuz ve huzurlu günlerini burada geçirdi.
Şimdi ünlü liderin bu yılları gazeteci yazar Turan Yavuz tarafından filme çekiliyor. Görüntü yönetmenliğini Colin Moulinier'in, yapımcılığını Ayda Yavuz'un, müziklerini Fahir Atakoğlu'nun yapacağı; senaryosunu Ergun Hiçyılmaz ve Turan Yavuz'un yazdığı filmin yönetmeni de olan Yavuz, projenin başarısız olması için bir neden göremediğini söylüyor.* Troçki belgeseli çekmek nereden aklınıza geldi?
1994'te Altan Öymen'le "Pazar 11" diye bir program yapıyorduk. O programın bir bölümünde Zapatistalar'ı işleyecektik ve Chiapas dağlarına çıktık. İki - üç gün Mexico City'deydik. "Nereleri görelim," diye sorduk; "Troçki'nin evi var," dediler. Evi öldürüldüğü günden itibaren aynen korumuşlar. O zaman Troçki'nin Türkiye'deki yıllarına yönelik çok az bilgim vardı. Dönünce biraz araştırdık eşim Ayda Yavuz'la birlikte. Amerika'dayken birkaç görüntü topladık. 1995 sonbaharında eşim onu montajlayarak 19 dakikalık bir belgeselle Cine 5'in açtığı kısa film yarışmasına katıldı ve ikinci oldu. İlk fikir ordan doğdu.* Yönetmenlik yeni bir şey mi?
Eskiden beri hayalimde iki meslek vardı; gazetecilik ve yönetmenlik. Birincisini gerçekleştirdim. Heves almaktan öte bir anlam taşıyor bu film benim için. Amacım yurtdışına bir şeyler yapmak. Normalde Türkiye'yi anlatırsanız pek bir şey ifade etmez ama dünyaca tanınmış bir lider etrafında anlatırsanız çok kişi ilgilenir. Ben bu belgeselde Troçki kimdir, nerde doğmuş, ne yapmıştan çok cumhuriyetin ilk kurulduğu yıllardaki Türkiye'yi ve Atatürk'ü anlatmış olacağım.* Troçki'nin gelişi yeni kurulan bir cumhuriyet için tehlikeli değil miydi?
Atatürk, Troçki'ye istediği gibi dolaşma ve siyasi faaliyette bulunma izni veriyor. Altı yıllık cumhuriyetine o kadar çok güveniyor ki... İşte bunları kimse bilmiyor. Neden kabul ediyor? Çünkü Troçki'nin kafasındaki sürekli devrimi gerçekleştirebilmek için proleterya sınıfına ihtiyaç var. O sınıf da Türkiye'de yok o zaman.* Belge ve bilgiler arasında ilk kez sizin bulduğunuz şeyler var mı?
Troçki 1938 yılında Meksika'dayken belki parasız kaldığı için bütün özel kağıtlarını bir üniversiteye satıyor, onları buldum. Orda Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Aras'la, tüm dünyadaki Troçkistlerle yazışmaları falan var. Mesela İstanbul Amerikan Kız Koleji'nden bir hoca Troçki'ye bir mektup yazmış. "Yoldaş Troçki, ben altı öğrencimle birlikte Büyükada'ya sizi ziyarete gelmek istiyorum," diyor.* Yaşayan tanık var mı?
Var. Mesela futbolcu Lefter'in bir akrabası Troçki'nin evinde aşçı olarak çalışıyormuş. Troçki kucağına alıp başını okşarmış Lefter'in. Bir de Troçki Rıza var. Babası onun korumasıymış. Bir Niko vardı ama geçen yıl ölmüş Atina'da.* Troçki de buradaki yıllarından mutlulukla söz ediyor, değil mi?
Evet, hayatındaki tek huzur ve yaratıcılığı Türkiye'de bulmuş. "Diğer yerler hep kaos içinde geçti," diyor. Çok iyi korunmuş. Mesela evde çalışanlardan Litvanyalı bir adam 1958'de Amerika'da yakalanıyor, Stalin ajanı olduğu ortaya çıkıyor. Buradayken bir şey yapamıyor. Öldürülüşü de öyle. Ramon Mercader diye bir İspanyol, Troçki'nin sekreterine sözde aşık oluyor, yakınlaşıyor. Kızı ikna edip Troçki'nin yanına taşınıyorlar. Böyle birkaç tehlike daha atlatıyor. Kime ne kadar güveneceğini kestiremeyen bir adam.* Rusya'da Troçkistler fazla mı?
Eskiye nazaran daha çok. Stalin döneminde adı tarihten silinmişti. Ama bugün Moskova'da bir tiyatroda hayatı oynanabiliyor. Hatta biz canlandırma bölümlerinde o oyunda Troçki'yi canlandıran adamı oynatmak istiyoruz.* Siz Troçkist misiniz?
1994'ten sonra ilgilenmeye başladım ben Troçki'yle. Troçkist falan değilim.* Canlandırma bölümlerinin oyuncuları belirlendi mi?
Troçki'nin karısı olarak Işık Yenersu'yu, oğlu olarak Tan Sağtürk'ü düşünüyoruz. Ama bunlar henüz yalnız düşünce olarak var. Seslendirme benim için çok önemli. John Malkovich ya da Anthony Hopkins'i istiyoruz.* Ya tutmazsa diye bir endişeniz var mı?
Bu projenin tutmaması için bir neden yok. Bir arkadaşım vasıtasıyla duyan bir Hollywood şirketi geçenlerde arayarak "Bittikten sonra bu filmin uluslararası pazarlamasını biz yapmak istiyoruz," dedi. Konu enteresan. Troçki var, 'orient' var, İstanbul, o dönem, casuslar, Beyaz Ruslar, bir de adamın hayatının pek bilinmeyen bir dönemi. Dışarda herkes Richard Burton'la Alain Delon'un 1972'de çevirdiği filmi biliyor. O filmde de bu dönem yok. Troçki Vakfı'nın yetkilileri bile yakınıyor. "Elimizde bir tek o dönem yok, bitince bize de bir kopya yollayın," diyorlar.Turan Yavuz kimdir?
1956 yılında Paris'te doğdu. 1974'te Reuters Haber Ajansı'nın Ankara muhabiri olarak gazetecilik hayatına başladı. Uzun bir süre Amerika'da kaldı. 1982'de Tercüman, 1985 - 1995 yılları arasında da Milliyet gazetelerinin Washington temsilciliğini yaptı. Mehmet Ali Birand'la birlikte "32. Gün" programının yapımında görev aldı. 1995 başında Türkiye'ye dönerek Kanal 6'da yayınlanan "Haberaktif" adlı programın haber koordinatörlüğünü yaptı. "ABD'nin Kürt Kartı" (1993) ve önümüzdeki ay Doğan Yayınları'ndan çıkacak olan "Satılık Müttefik (Küba Füze Krizi ve Türkiye)" adlı iki kitap yazdı.

Troçki kimdir?
Asıl adı Leon Davidoviç Bronstein olan Troçki, 26 Ekim 1879'da Güney Ukrayna'nın Yenovka köyünde doğdu. 1896'da Nikolayev'de sosyalist düşüncelerle tanıştı. 1897'de Rusya İşçi Birliği adlı gizli örgütü kurdu. Çar polisince tutuklanıp Sibirya'ya sürgüne gönderildi. 1902 yılında Troçki takma adını kullandığı sahte pasaportla Viyana'ya, oradan da Londra'ya kaçtı. 1905 devriminde St. Petersburg'a dönüp İşçi Sovyeti başkanlığına seçildi. Devrimin yenilgiye uğramasıyla tutuklanıp 1907'de Doğu Sibirya'ya sürüldü. Londra'ya kaçtı. 1917 devriminde Rusya'ya döndü. Dışişleri Komiserliği, ardından da Savaş Komiserliği'ni üstlenip Başkumandan sıfatıyla Kızıl Ordu'yu kurdu. 1924'te Lenin'in ölümünden sonra Stalin'le giriştiği iktidar mücadelesini kaybetti. 1926'da Politbüro'dan çıkartıldı. 1928'de Alma Ata'ya, bir yıl sonra da Türkiye'ye sürüldü. 1933'te Fransa'ya, sonra Oslo'ya geçti. 1937'de Mexico City'ye yerleşti. 1940'ta bir İspanyol komünisti olan Ramon Mercader tarafından başına kazmayla vurularak öldürüldü.

KEŞFETYENİ
Kanseri yenmişti! Ünlü şarkıcı son halini paylaştı
Kanseri yenmişti! Ünlü şarkıcı son halini paylaştı

Cadde | 24.04.2025 - 10:02

Kanserle mücadelesini kazanan şarkıcı Şimal, eski günlerine kavuşmak için gün sayıyor.

Yazarlar