PKK şefi Abdullah Öcalan, Kenya'nın başkenti Nairobi'de, MİT ve Genelkurmay Başkanlığı'nın nefes kesen, film gibi ortak operasyonuyla kıskıvrak yakalanıp, önceki gece sabaha karşı uçakla Türkiye'ye getirildi. Nairobi'de başlayıp Bandırma'da tamamlanan tarihi operasyon adım adım şöyle gerçekleşti:
Öcalan Roma'dan ayrıldıktan sonra Ankara tarafından adım adım izlenmeye başlandı. Gitmek istediği tüm ülkeler tarafından geri çevrilen Abdullah Öcalan, Atina Havaalanı'nda yakıt ikmalinden sonra Kenya'ya gitmek üzere havalandı. Ancak geçen yıl Nairobi'de ABD elçiliğine dönük saldırıdan sonra Kenya'ya giriş yapan yabancıları büyük bir titizlikle izleyen CIA, Öcalan'ın gelişinden anında haberdar oldu. Öcalan 2 Şubat'ta yerel saatle 11.33'te kanlı serüveninin son durağı olan Nairobi'ye indi.
Kozmik plan
Nairobi'de önce bir otele yerleşen Öcalan, yakalanma korkusuyla Yunanistan Büyükelçiliği'ne sığındı ve elçilik residansında barınmaya başladı. Ankara'da ise aynı günlerde ayrıntılı bir operasyon planı hazırlandı.
Genelkurmay Başkanlığı'na bağlı Özel Kuvvetler Komutanlığı'nca hazırlanan "çok gizli" (kozmik) planın oluşmasına MİT Müsteşarı Şensal Atasagun da katıldı ve ayrıntılar Genelkurmay Harekat Başkanı ve Başbakanlık Askeri Danışmanı Korgeneral Yaşar Büyükanıt tarafından Başbakan Bülent Ecevit'e aktarıldı.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel de bütün gelişmeler konusunda sürekli bilgilendirildi. Operasyonla ilgili koordinasyonu Korgeneral Yaşar Büyükanıt yaparken, hazırlıklar Cumhurbaşkanı, Başbakan, Genelkurmay Başkanı, Dışişleri Bakanı, Kuvvet Komutanları ve MİT Müsteşarı dışında herkesten gizlendi. Bu aşamada Atina, Washington ve Moskova'yla yoğun bir temasa geçilerek operasyona yardımcı olmaları istendi.
Pilotlar habersiz
Operasyona katılacak görevliler büyük bir titizlikle seçildi. Operasyon timine 1982'de Ermeni terör örgütü ASALA'ya dönük operasyonlara katılmış tecrübeli bir görevlinin komuta etmesi kararlaştırıldı. Operasyon timini Nairobi'ye götürmek üzere Cavit Çağlar'a ait Fransız Dassault imalatı Falcon 900 B uçağı dört gün önce kiralandı. Uçağı Etimesgut Askeri Havaalanı'na getiren pilotlar Sadık Sindal ve Yalçın Bal misafir olarak alıkonuldu ve aileleriyle bile görüşmelerine izin verilmedi.
Uçağın boyanıp teknik bakımının tamamlanmasından sonra görevliler özel bir gezi görüntüsüyle Nairobi'ye gitti ve havaalanında özel bir aprona çekildi. Özel tim Nairobi'de Yunan Büyükelçiliği rezidansının yakınında üslendi. Öcalan pazartesi akşamı, Yunan Büyükelçiliği rezidansından çıkartılıp bir konvoyla hareket ettiğinde operasyon için "başla" düğmesine de basıldı.
Opeasyon timleri Öcalan'ı konvoydan kaçırıp etkisiz hale getirirken Kenyalı görevliler de herhangi bir direniş göstermedi. Birkaç dakika içinde operasyonu tamamlayan timler, Nairobi Havaalanı'na doğru yola çıktı. Alanda bekleyen uçağa bindirilen elleri kelepçeli Abdullah Öcalan ayrıca koltuğa da kelepçelendi ve uçak Türkiye'ye dönmek üzere havalandı.
İstanbul'a indi
En küçük bir aksiliğe meydan verilmeden kusursuz biçimde tamamlanan operasyonda ilk ve son terslik hava koşulları nedeniyle Bandırma'da yaşandı. Türkiye'ye gelen uçak sabaha karşı Bandırma'daki kötü hava koşulları nedeniyle 6. Ana Hava Jet Üssü'ne iniş yapamayarak İstanbul'a yöneldi. Uçuş planı bildirmeyen uçağa Atatürk Havalimanı kule görevlileri önce iniş izni vermedi. Genelkurmay Başkanlığı'nın devreye girmesinden sonra uçağa saat 03.00'te iniş izni verilip güvenilir bir yere park edip kapılarını bile açmadan yakıt ikmali yapıldı. Uçak 04.00'te yine uçuş planı bildirmeden havalanarak Bandırma 6. Ana Hava Jet Üssü'ne iniş yaptı.
Tarihi açıklama
Başbakan Bülent Ecevit, PKK şefi Abdullah Öcalan'ın yakalandığını dün sabah sat 11.00'da yaptığı basın toplantısında şöyle duyurdu:
"Bu sabaha (dün) karşı saat 03.00'den itibaren bölücü terör örgütünün başı Türkiye'dedir. Dünyanın neresinde olursa olsun devletimizin onu ele geçireceğini söylemiştik. Bu devlet sözü yerine getirildi, şehit analarına verilen söz yerine getirildi. Bütün dünyadan dışlanan Abdullah Öcalan sonunda kendisini Türkiye'nin kucağında buldu. Yaptıklarının ve yaptırdıklarının hesabını artık bağımsız Türk adaletine verecektir. Bölücü terörle Türkiye'de bir yere varılamayacağını, devletimizle başedilemeyeceğini artık herkes anlamalıdır.
Bölücü örgütün elebaşı Apo'nun tuzağına, onun adamlarının tuzağına, bunlara destek verenlerin tuzağına düşmüş olan gençlere seslenmek istiyorum. Dağlarda, mağaralarda hem kendini ateşe atan hem de analara, babalara ve tüm milletimize derin acılar çektiren gençlere çağrıda bulunmak istiyorum: Sizler yıllardan beri cinayetlere alet edilirken, dağlarda, mağaralarda sürüm sürüm süründürülürken, lider sandığınız kimse, elini sıcak sudan soğuk suya sokmadan konaklarda refah içinde yaşıyordu. Kimi işbirlikçileri de bazı Avrupa ülkelerinde refah içinde yaşıyorlardı.
Onların tuzağına düşen gençlere sesleniyorum: Artık çıkmaz yolun sonuna geldiniz. Kendinizi devletin adaletine teslim edin. O zaman kuşkusuz milletimiz de bugün Meclis gündemindeki Pişmanlık Yasası'ndan yararlandırılmanızı sağlayacaktır.
Gelin artık, analarınıza babalarınıza kavuşun. Gücünüzü masum insanların canına kıymak için değil, devletle elele halkımızı kalkındırmak için kullanın. Sizleri ateşe atanlara, sizleri intihara, açlık grevlerine, kışkırtmaya kalkışanlara artık yeter deyin."
Sesi titredi
Günseli ÖNALOBİNLERCE insanın ölümüne neden olan ve 15 yıldır yakalanamayan terör örgütü PKK'nın başı Abdullah Öcalan'ın yakalanması, bilgiyi ilk elden alan Başbakan Bülent Ecevit'e, yaşamının en heyecanlı anlarından birini daha tattırdı. Başbakanlık'ta saat 11.00'de başlayan tarihi basın toplantısında, Ecevit'in heyecandan sesinin titrediği gözlendi.
* Öcalan'ın Kenya'da olduğu ve Türkiye'ye getirileceği, hatta Türk makamlarının elinde olduğu yönündeki haberler nedeniyle Ecevit'in saat 11.00'de yapacağı duyurulan basın toplantısına ilgi büyük oldu. Toplantının duyurusunun saat 10.00'da yapılmasına karşın,
yarım saat öncesinden Bakanlar Kurulu salonuna yerleştirilen kameraların sayısı 25'i buldu.
* Dakikliğiyle tanınan Ecevit'in, toplantı salonuna MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun'la birlikte gelmesi, Başbakan'ın Abdullah Öcalan konusunda son dakika haberi vereceğinin işaretiydi. Ecevit'in beraberinde hiçbir siyasetçinin gelmesine izin vermediği öğrenildi.
* Ecevit, Atasagun'un ilk kez katıldığı basın toplantısında, Öcalan'ın Genelkurmay Başkanlığı'yla Milli İstibarat Teşkilatı'nın uyumlu çalışması sonucunda Türkiye'ye getirildiğinin altını özellikle çizmeye özen gösterdi.
* Açıklamasını önceden hazırladığı yazılı metinden okuyarak yapan Ecevit, yine de heyecan ve coşkusunu gizleyemedi. Ecevit'in tarihi basın toplantısı yaklaşık 15 dakika sürdü.
'Kıbrıs Fatihi'ydi 'Apo Avcısı' oldu
PKK şefi Abdullah Öcalan'ın gizli bir operasyonla yakalanarak Türkiye'ye getirilmesi, Bülent Ecevit'in başbakanlık yaptığı dönemlerde elde ettiği başarıları yeniden gündeme getirdi. Cumhuriyet tarihinin en kısa süreli hükümeti, Türkiye'nin en önemli olayına imza attı.
14 Ekim 1973 genel seçimlerinde birinci olan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ile Milli Selamet Partisi'nin (MSP) biraraya gelerek kurdukları koalisyon hükümetinin genç başbakanı Bülent Ecevit, 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'na karar verdi. Ecevit 20 Temmuz sabahı 06.10'da Başbakanlık önünde yaptığı açıklamada şöyle diyordu:
"Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Kıbrıs'a indirme ve çıkarma harekatı başlamış bulunuyor. Allah milletimize, Kıbrıslılar'a ve insanlığa hayırlı etsin."
Kıbrıs Barış Harekatı bütün yurtta çoşkuyla karşılanmış, halk Ecevit'e "Kıbrıs Fatihi" ünvanını vermişti.
77'de oyları patladı
CHP'nin Ecevit önderliğinde yükselişi bu harekat sonrasında en yüksek seviyeye ulaşmıştı. 5 Haziran 1977 seçimlerinde oy oranı
yüzde 42'ye
yükselen CHP 213 milletvekiliyle birinci parti olmuştu.
Türkiye'nin başında Kıbrıs'tan daha büyük bir sorun olan PKK'nın, Ecevit'in Başbakanlığı döneminde lider düzeyinde uğradığı yenilgi, yurtta Kıbrıs benzeri bir duygu seli yarattı. 18 Nisan seçimlerinde Ecevit'in büyük bir oy desteği sağlaması bekleniyor. Abdullah Öcalan'ın yakalanarak Türkiye'ye getirilmesi, Ecevit'e "bölücü teröre son darbeyi indiren başbakan" olarak tarihe geçme şansı verdi.
Apo savaş gemisiyle götürüldü
Nedim ŞENER - BANDIRMABandırma'daki 6. Ana Jet Üssü'nde önceki geceden itibaren aşırı bir hareketlilik yaşandı.
Abdullah Öcalan, Bandırma'ya getirildikten sonra 10 gündür limanda bekleyen Zafer fırkateynine bindirilerek götürüldü. Görgü tanıkları ve yetkililere göre operasyonu şöyle gerçekleşti:
Öcalan sabah saat 09.30 sırasında bir askeri minibüsle Bandırma Limanı'na getirildi. Yanında ona eşlik eden 10 kadar SAT komandosu bulunuyordu. Üzerine asker elbisesi giydirilmişti ve yüzünde kar maskesi vardı. Ekip, üç zodiac askeri bota binerek Zafer fırkateynine gitti. Öcalan'ın fırkateynle İmralı'ya götürüldüğü öne sürüldü.
Bandırma'da gün boyu polis ve asker olağanüstü güvenlik önlemleri aldı. Öcalan'ın getirildiği belirtilen askeri üssün çevresinde çelik yelekli askerler nöbet tutarken, helikopterle havadan kontroller sürdü.
6. Ana Jet Üssü Komutanı Hindal Çekiç adına açıklama yapan 6. Ana Jet Üssü Halkla İlişkiler Subayı Coşkun Tiren, "Öcalan'ı getiren uçak üsse indi mi?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Teknik olarak üssümüze her uçak inebilir. Daha fazla açıklama yapma konusunda yetkili değilim. Türk Silahlı Kuvvetleri büyük bir ailedir, gereken açıklamaları büyüklerimiz yapacaktır."
6. Ana Jet Üssü nizamnamesine gelen ve adını açıklamayan bir binbaşı ise Öcalan'ın Bandırma'ya gelmiş olabileceğine yönelik sözler söyledi. Binbaşı "Artık bu saatten sonra burada yapacak bir şey yok. Olan olmuştur, bundan sonra herhangi bir gelişme olmaz" diye konuştu.
10 kişi biliyordu
TERÖR örgütü PKK'nın lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getirilişi, devletin tepesinde 10 kişi dışında hiçbir makam ve kimseye sızdırılmadı.
Başbakan Bülent Ecevit, dün sabah saat 09.00 sıralarında Oran Sitesi'ndeki özel konutundan Başbakanlık Resmi Konutu'na geçti. Ecevit, burada Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Rasim Betir, Genelkurmay Harekat Başkanı ve Başbakanlık Askeri Danışmanı Korgeneral Yaşar Büyükanıt ve MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun'la bir toplantı yaptı.
Öcalan'ın Türkiye getiriliş süreci konusunda bu toplantıya katılanlar dışında bilgi sahibi olanların Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Atilla Ateş, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlhan Kılıç, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Salim Dervişoğlu ve Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Korkmaz Haktanır'ın bilgi sahibi olduğu kaydedildi.
Yolculuğun başlangıç noktası itibarıyla bilgi sahibi olduğu kaydedilen Türkiye'nin Nairobi Büyükelçisi Osman Mengü Büyükdavras'ın Türkiye rotasından haberdar olmayabileceği kaydedildi.
Sorgulama OHAL'de yapılacak
BAŞBAKAN Bülent Ecevit'in, basın toplantısından önce resmi konutunda MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun ve Genelkurmay Harekat Başkanı Korgeneral Yaşar Büyükanıt'ın yanısıra Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Rasim Betir'le de görüşmesi, Abdullah Öcalan'ın Olağanüstü Hal Bölgesi'ne gönderileceğinin işareti sayıldı.
Olağanüstü Hal Bölgesi'ndeki sorgulama sürelerinin daha uzun, sanıkların dışarıyla bağlantılarının da yasal olarak kopuk olduğuna dikkat çeken kaynaklar, Öcalan'ın, dava dosyasındaki katliam yerleri de dikkate alınarak, bu bölgeye gönderilebileceğini bildirdiler.
Öcalan bu durumda, en fazla 15 gün boyunca gözaltında tutulduktan sonra Diyarbakır DGM'ye çıkarılacak. Hakkındaki gıyabi tutuklama kararı yüzüne karşı okunanarak vicahiye çevrilecek olan Öcalan'ın nerede yargılanacağı bu süreç sonrasında belirginleşecek.
Diyarbakır DGM, işlenen suçların Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yoğunluk kazandığına dikkat çekerek, kendisi yargılayabileceği gibi, suçun devlete karşı işlendiği görüşüyle yargılama yerinin Ankara olduğunu da tespit edebilecek. Öcalan her iki durumda da, Adalet Bakanlığı tarafından belirlenecek bir cezaevine konulacak.
Yıldırım baskı yok sattı
PKK lideri Abdullah Öcalan'ın yakalanmasını okurlarına dün sabah yıldırım baskıyla duyuran Milliyet Gazetesi kapışıldı. Milliyet, Başbakan Bülent Ecevit'in dün saat 11.00'de PKK lideri Abdullah Öcalan'ın yakalanıp Türkiye'ye getirildiğini açıklamasının ardından, gelişmelerin perde arkasını tüm detayıyla okurlarına yıldırım baskıyla ulaştırdı. Okurlarına en doğru haberleri en hızlı şekilde duyurmayı ilke edinen Milliyet'in dünkü yıldırım baskısı kısa sürede tükendi.