08.10.2016 - 12:25 | Son Güncellenme:
Yeniden Doğuş Partisi (YDP) Başkanı Erhan Arıklı, "partinin KKTC’nin makus talihini yenmek için KKTC vatandaşları tarafından kurulduğunu" belirtti. Bazı kesimlerin YDP’yi “kuru gürültü” olarak tanımladığını söyleyen Arıklı, bu kişileri parti programını okumaya ve kendileriyle tartışmaya çağırdı. Arıklı, partiye haksız yere ayrımcı damgası vurulmak istendiğini söyledi. Kimsenin doğum yerine, etnik kökenine ya da mezhebine bakmadıklarını, herkesi kucakladıklarını ifade eden Arıklı, kendilerine ırkçı diyenlerle gerekli cevabı halkın sandıkta vereceğini söyledi. Müzakerelere de değinen Arıklı, iki liderin yapacağı camp-david modeli toplantıyla ilgili, bu toplantının Kıbrıslı Rumların toprak taleplerinin Kıbrıslı Türkler tarafından öğrenilmesi halinde büyük sorun yaşanacağı için yurt dışında yapılacağı duyumları aldıklarını belirtti. Bu arada Yeniden Doğuş Partisi (YDP) yetkilileri parti tescili için İçişleri Bakanlığı’na başvuru yaptı. YDP Genel Sekreteri Turan Büyükyılmaz’ın okuduğu parti programında YDP’nin iktidara gelmesi halinde seçim sistemini tamamen değiştireceği kaydedildi. Bu değişiklikle“ülke milletvekili” adı verilen milletvekillerinin, çarşaf liste ile ülke genelinden seçileceği ifade edilen programda, bölgelerin temsili açısından belirli sayıda “bölge milletvekili”nin de bölgelerden seçileceği fakat bu isimlerin bakanlık görevi alamayacağı kaydedildi.
Programda yurt dışındaki Türklerin de genel seçimlerde oy kullanmalarının sağlanacağı ve sınırlı sayıda da olsa yurt dışındaki Türklere de milletvekili kontenjanı verileceği dile getirildi. “Tüm yurttaşlarımızın diline, inancına, kültürüne, değerlerine, yaşam tarzına, tüm farklılıklarına saygı göstereceğiz” denilen programda, partinin “reform”lara imza atacağı anlatıldı.
“YARIM İNŞAATLAR TOKİ İŞBİRLİĞİYLE PAZARLANACAK”
“Türkiye’den gelen suyun verimli kullanarak, üniversitelerle işbirliği yaparak belirli bir plan tahtında üretim ve pazarlama ağını da kurarak tarım sektörünü ülkenin istihdam ve refah kaynağı haline getirmeyi temel hedeflerimiz arasına alacağız” denilen programda, 2004 yılından bu yana yarım kalan inşaatların TOKİ ile işbirliği halinde pazarlanacağı ifade edildi. Programda yabancıların gayrimenkul alımlarının da kolaylaştırılacağı dile getirildi.
“HEDEF ADİL VE KALICI BİR ÇÖZÜM”
Partinin Kıbrıs sorunuyla ilgili vizyonuna da yer verilen programda, “KKTC’nin ekonomik altyapısının güçlendirilmesi ve refahının artırılması için bugüne kadar Anavatanımız Türkiye’nin katkıları aşikardır. Kıbrıs’ta, her iki halkın asli kurucu iradelerini, siyasi eşitliklerini ve adanın ortak sahibi olmalarını temel alan, müzakere edilmiş, adil ve kalıcı bir çözümü hedefliyoruz” denildi.
Programda müzakerelerle ilgili şu ifadelere yer verildi: “Sayın Cumhurbaşkanı tarafından sürdürülen müzakereleri ihtiyatlı bir iyimserlikle destekliyor ve varılacak çözümde; halkımızı yeniden göçmen durumuna düşürmeyecek, Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğünü sulandırmayacak, siyasi eşitliğimizi, egemenliğimizi, iki kesimlilik ve iki bölgeliliğimizi zedelemeyecek bir anlaşmaya evet diyeceğimizi peşinen beyan ediyoruz.”
“KKTC SUNİ TENEFFÜSLE YAŞAYAN BİR HASTA DURUMUNA DÜŞTÜ”
Hukuk Müşaviri Sunalp Derviş Sencer’in okuduğu kuruluş bildirgesinde ise, “1974 Mutlu Barış Harekâtı ile temelleri atılan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, aradan 42 yıl geçmesine, kuzeyde kalan bunca zenginliklere ve Anavatan Türkiye’nin olağanüstü desteklerine rağmen, bir türlü kendi ayakları üzerinde duracak bir yapıya kavuşamamış ve suni teneffüsle yaşayan bir hasta durumuna düşmüştür” ifadeleri kullanıldı. Mevcut siyasi partiler ve gelmiş geçmiş hükümetlerin eleştirildiği bildirgede, “Kıbrıs Türkü zengin kaynakların fakir bekçisi olamaz” denildi.
Geçen 42 yılda sadece balıkçılık konusuna bile ağırlık verilse, ülkenin kendi ayakları üzerinde durmasının sağlanacağı ifade edilen bildirgede, “Fakat, mevcut siyasiler, halkın menfaatini değil de kendi maddî çıkarlarını hedef aldıklarından, bu en basit örneği dahi uygulamak doğrultusunda en küçük bir teşebbüste bulunmamıştırlar” görüşü ileri sürüldü.
PARTİNİN AMAÇLARI…
Kuruluş bildirgesinde partinin amaçları şöyle sıralandı: “Kıbrıs Türkünün, Türk Milletinin kopmaz bir parçası olduğu gerçeğinden hareketle, Kıbrıs Türkünün hür iradesinin tecellisi olarak kurulan KKTC’yi yaşatmak ve yüceltmek. Meşruiyetini Kıbrıs Türkünün milli iradesinden alan, insan odaklı, seviyeli, ilkeli, dürüst bir siyaset anlayışı ile adaleti ve hakkaniyeti esas alan bir yönetim anlayışının tesis edilmesini sağlamak.
Toplumsal barış ve huzuru hâkim kılmak, Kıbrıs Türkünün milli ve manevi değerleri ile tarihi ve kültürel zenginliklerine sahip çıkmak. Devletin, ülkesi ve halkı ile bölünmez bütünlüğünü, hak ve menfaatlerini korumak, inançlı, yüksek ahlaklı ve çağın gerektirdiği niteliklere sahip nesiller yetiştirilmesi için politikalar üretmek. Temel insan hak ve hürriyetlerini geliştirmek, hukukun üstünlüğünü hâkim kılmak, demokratik standartların yükselmesini sağlamak. Bunun için kamuoyu oluşturmak.
Hürriyet, adalet, hakkaniyet ve fırsat eşitliğini esas alan, milli, insani ve ahlaki değerlerin ön plana çıktığı siyasi ve toplumsal düzen ile kültürel iklimin tesisi için gayret göstermek, kardeşlik hukukunu ve dayanışma kültürünü geliştirmek. Milli birlik ve bütünlüğün tesis edilmesi, Kıbrıs Türk halkının maddi ve manevi gelişmesi önündeki engellerin kaldırılması, dengeli ve adaletli bölüşüm sistemine dayanan bir gelir dağılımının oluşması için yasalar çerçevesinde her türlü faaliyeti yürütmek.
Yatırım ve istihdam kapasitesi yüksek, ileri teknolojiyi ve serbest piyasa ekonomisini esas alan, uluslararası rekabet gücüne sahip, sürdürülebilir büyümeyi gerçekleştirecek bir ekonominin tesisi için alternatif politikalar üretmek. Barış, mutluluk ve adaletin hâkim olduğu bir dünya düzeni içerisinde, Kıbrıs Türkünün layık olduğu itibarın kendisine tanınmasını sağlamak ve bu aziz halkın üzerinde yaşadığı bu toprakları ebedi Türk yurdu haline getirmek. Kıbrıs Türkünün bölünmez ve bölünemez bir bütün olduğunu teyit ederek, bazı çıkar çevrelerinin kendi haris ve hasis maksatlarına hizmet düşüncesiyle yıllardan beri sürdürmekte oldukları bölücülük ve ayrımcılıkla mücadele etmek.
Cumhuriyet Anayasası’nın öngördüğü demokratik, laik ve sosyal hukuk devletinin ve parlamenter düzenin tüm kurumlarıyla birlikte hayata geçirilmesi için gayret göstermek. KKTC vatandaşları arasında her türlü dil, din, mezhep, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, inanç ve benzeri sebeplerle ayrımcılık yapılmasını engellemek ve ayrımcılık yapanlarla mücadele etmek.”