KADININ İnsan Hakları Projesi, kadınlara yasal haklarının anlatıldığı "Haklarımız Var" başlıklı bir bülten hazırladı. Türkiye'de, bu konuda
bilgi kaynaklarını oluşturmak amacıyla sürdürülen proje kapsamında hazırlanan bültende, kadınların; boşanma, zorla evlendirme ve aile içi istismara maruz kaldıkları zaman yasal yolla neler yapabilecekleri anlatıldı.
      * Kadın kocasından ayrı yaşamayı isterse, başka ev tutarak orada yaşamayı seçebilir. Kimse onu evine dönmeye zorlayamaz. Koca, kadının evine dönmesini istiyorsa, onu davet eden resmi yazı göndererek 'terkten' boşanma davası prosedürünü başlatabilir. Ayrı yaşama kararının mahkemede alınabilmesi de mümkündür.
      * Kadın, boşanma nedenlerinden herhangi birine dayanarak, ayrılık kararı vermek için mahkemeye başvurabilir. Bu taktirde, yargıç bir yıldan üç yıla kadar ayrılık kararı verebilir. Kadın, kocası tarafından terk edildiği için boşanmak istiyorsa, Medeni Kanun'un 132. maddesine göre, terk, bir boşanma nedenidir. Evi terk eden koca aleyhinde nafaka davası açılabilir. Çünkü, evin reisi kocadır ve bu sıfatla ailenin geçimini sağlamak zorundadır.
      * Evliliğin devam süresince velayet ana ve babaya birlikte verilmiştir. Medeni Kanun'un 163. maddesine göre, anlaşmazlık halinde, babanın oyu geçerlidir. Ancak baba, velayet hakkını kötüye kullanıyorsa, anne, mahkemeye başvurarak velayetin babadan alınmasını isteme hakkına sahiptir. Boşanma veya ayrılık durumlarında velayet, çocuğa kim daha iyi bakabilecekse, ona verilir. Genelde de bu, çocukların annesidir. Medeni Kanun'un 148. Maddesine göre, bu konuda erkeğin kadından üstünlüğü yoktur.
      * Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 478. Maddesine göre, kadın kocası tarafından istemediği cinsel davranışlara şiddet kullanılarak zorlanmışsa, bu boşanma nedenidir. Şiddet kullanımı ispat edilirse, kadın manevi tazminat isteyebilir.
      * Evli kadının ev dışında çalışmak için 1990 yılında kabul edilen kanuna göre, artık kocasının iznine ihtiyacı yoktur.
      * Kadın, istediği erkekle evlenme hakkına sahiptir. 15 yaşından küçük kızların evlenebilmesi için önce kendisinin, sonra anne ve babasının rızası gerekmektedir. Kadın reşit olsa bile, yani 18 yaşına gelmiş olsa da, nikah memurunun evlenmeyi isteyip istemediğini sormasına "hayır" diyebilir ve kimse onu zorlayamaz. Dini nikahın tek başına yasal bir geçerliliği yoktur. Resmi nikahtan sonra yapılabilir, ancak tek başına yapılması TCK'ya göre suçtur. Kadın, başlık parasına, her zaman karşı çıkabilme hakkına sahiptir.
      TCK'da "aile içi istismar" ya da "ensest" ile ilgili özel bir hüküm bulunmuyor. Ancak, TCK'nın 417. maddesi, cinsel istismar olayının ırza geçmeye kadar gitmesi ve bunun ispatlanması halinde, cezanın, yarısı kadar artırılabileceğini belirtiyor. Tecavüzün ispatlanması için de, psikolojik ve fiziksel etkilerin uzman raporuyla belgelenmesi gerekiyor. Bu aşamadan sonra kadın, raporuyla savcılığa veya polise başvurabiliyor.
      Kadın, zorla evlendirilme durumunda, evliliğin öngördüğü cinsel birleşmeyi reddetme hakkına sahiptir. Buna rağmen, birleşme zor kullanılarak sağlanırsa, birleşmenin kendisine şiddet uygulanarak sağlandığı yolunda savcılığa başvurabilir. Zorla evlendirildiği ifadesiyle Medeni Kanun'un 116, 117 veya 118. maddelerinden birine dayanarak, evliliğin feshini isteyebilir. Fesih davasının evlenmeden itibaren beş yıl içinde açılması gerekiyor. Zorla evlendirilme konusunda diğer haklar ise şöyle:
     Â
DEVLET İstatistik Enstitüsü'nün (DİE) raporlarına göre evlenme yaşının 21, boşanma yaşının 25 olarak saptandığı Türkiye'de, her 100 çiftten yedisi boşanıyor.
      Raporda, boşanmanın Marmara ve Ege'de daha çok yaşandığı, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da ise daha az olduğu vurgulandı. Eşlerin birbirini aldatması, aile içi şiddet, geçimsizlik, alkol ve çocuk sahibi olamamak boşanma nedenleri arasında.
      Türkiye'de özellikle kırsal bölgelerde gençlerin 18 ve daha küçük yaşta evlenmesine karşın resmi nikahlarını yaptırmamaları nedeniyle DİE'nin raporunda resmi evlilik erkeklerde 21, kadınlarda 19 olarak yer aldı. Boşanmaların ise evliliğin ilk 5 yılında daha çok görüldüğü belirtildi.
      Marmara'da erkeklerin
yüzde 0.8'inin, kadınların da 1.2'sinin boşanmak için mahkemeye başvurduğu belirtilirken bu oran Ege'de erkekler için yüzde 0.8, kadınlar için de 1.1 oldu.
      Akdeniz'de erkeklerin 0.6'sı kadınların 0.74'ü, İç Anadolu'da erkeklerin yüzde 0.4'ü kadınların 0.8'i, Karadeniz'de erkeklerin ve kadınların yüzde 0.4'ü, Güneydoğu'da erkeklerin yüzde 0.2'si kadınların 0.3'ü, Doğu Anadolu'da ise erkeklerin yüzde 0.2'si kadınların 0.3'ü boşandı.
      Boşanmalar incelendiğinde büyük kentlerdeki boşanmaların daha fazla olduğu görüldü. Adana'da erkeklerin 0.6'sı kadınların 0.8'i, İzmir'de erkeklerin 1.6'sı kadınların 1.8'i, İstanbul'da erkeklerin 0.9'u kadınların 1.6'sı, Antalya'da erkeklerin 0.7'si kadınların 0.9'u, Ankara'da erkeklerin 0.5'i kadınların 1.2'si, Trabzon'da kadınların 0.4'ü, Adıyaman'da erkeklerin 0.1'i, kadınların 0.2'si, Yozgat'ta erkeklerin 0.5'i kadınların 0.4'ü, Hakkari'de erkeklerin yüzde 0.1 kadınların 0.1'i boşandı.
      DİE'nin araştırmasında boşanmaların en önemli etkeninin eşlerin birbirini aldatması olarak belirlenirken alkol, ailevi geçimsizlik, aile içi şiddet ve çocukların olmaması de nedenler arasında yer aldı.