İmralı’da kritik savunma

Apo'yu savunmak için başvuran avukatların bir kısmı İnsan Hakları Derneği'nde yönetici olarak görev yapıyor

ABDULLAH Öcalan'ın savunmasını üstlenen avukatların önemli bölümü Kürt kökenli. Kamuoyu, Öcalan'ın avukatlarını, 1980'lerden bu yana Türk Ceza Kanunu'nun "silahlı çete" suçlarını düzenleyen 168. maddesi ve "bölücülük" suçlarını içeren 312. maddesiyle Terörle Mücadele Kanunu'nun "örgüt propagandası"nı düzenleyen maddelerinden açılan davalardan tanıyor.
Eren Keskin, avukatlar grubunun en tanınmış ismi. Türkiye kamuoyu Keskin'i "insan hakları mücadelesi" bağlamında tanıdı. İstanbul'da Galatarasay Lisesi önünde her cumartesi düzenlenen "kayıp anneleri" gösterilerinin düzenli katılımcılarından olan Keskin, geçen eylülden bu yana İstanbul İHD'nin şube başkanlığını yürütüyor. Keskin'in PKK'ya hiçbir ideolojik sempati duymadığı, ancak "bölücülük" davalarını üstlenmekte tereddüt etmediği biliniyor.
Grubun en önemli ve şaşırtıcı ismi ise Keskin'in eşi, meslektaşları arasında en "kıdemlisi" Ahmet Zeki Okçuoğlu. Siyasi Kürt hareketinin 1970'lerden beri içinde olsa da, Okçuoğlu, hiçbir zaman - en "popüler" olduğu döneminde bile - PKK'ya ilgi duymadı. Hatta 1980'lerin sonunda, Apo'nun "ölüm listesinde" de yer aldı.
Son 10 yıldır mesleğine ara vermesi PKK'ya bakışındaki "açık mesafe"nin bir işareti sayılıyor. Okçuoğlu'nun 1992'de, "Rojname" adlı günlük bir sol - liberal Kürt gazetesi çıkarma çabası, Kürtçe gazeteye ilginin düşük olması nedeniyle başarısız oldu. Siyaset yerine kültür alanında durma tavrını sürdüren Okçuoğlu'nun "Doz" adlı yayınevinin tarih ve sosyoloji kitapları ilgi görüyor. Okçuoğlu, ayrıca "Serbesti" adı altında aylık bir hukuk dergisi de çıkarıyor. Öcalan'ın avukatları arasında yer alan Derya Bayır da bu derginin yazarları arasında yer alıyor.
Grubun bir diğer ismi, sadece Türkiye'de değil, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nezdinde katıldığı davalarla da tanınan İHD Genel Başkan Yardımcısı Osman Baydemir. Kamuoyu, OHAL bölgesinde "bölücülük" davalarına bakan Baydemir'in adını hava korsanı Erdal Aksu'nun vurularak yakalanması sırasında duymuştu. "Aksu sağ yakalanmalıydı" diye açıklama yapan Baydemir, basının sert eleştirilerine maruz kalmıştı.
Genellikle DGM'de PKK'lılara karşı açılan "bölücülük" davalarına bakmasıyla tanınan İmam Şahin'le Okçuoğlu'nun kardeşi, Toplumsal Araştırma Vakfı (TOAV) eski başkanı Selim Okçuoğlu bir yana bırakılırsa, Öcalan'ın geri kalan avukatları "gençler"den oluşuyor. Ortak paydaları, 1990'larda mesleki hayata atılmaları ve Kürtçülükle ilgili davalara bakmaları.
Örneğin İzmir Barosu'na kayıtlı Hatice Korkut, İHD ve TAYDER'e (Tutuklu Aileleri Yardımlaşma Derneği) yapılan başvurular üzerine bu davaları üstleniyor.
Avukat Doğan Erbaş da, genellikle örgüt davalarına giriyor. Erbaş, örgüt üyeliği, örgüte yardım yataklık ve Terörle Mücadele Yasası kapsamındaki davalarda görev üstleniyor. Erbaş, "Henüz Öcalan'ın savunmasını yapmak için kendisinden vekalet almış değiliz. Kaldı ki, Öcalan'ın savunmasını yapmak üzere birçok avukatın vekalet almak için başvuruda bulunacağını öğrendik" dedi.