The OthersBenimle olanın tirajı artar

Benimle olanın tirajı artar

23.10.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

Benimle olanın tirajı artar

Benimle olanın tirajı artar


Aşkın Nur Yengi: Sevgilimi "o sistem" içinde yakaladım. Her kadın bağışlayacak kadar aptal mı ya?


Hadım çocuktan pervasız kadına

     ÂDaha çocuk yaÅŸta, 12’sinde; Sezen Aksu’nun arkasında boyundan büyük aÅŸk ÅŸarkıları söylemeye baÅŸladı. Ãœstü açılmadık laflar, cinsel imalarla dolu Sezen Aksu ÅŸovlarda "kulakları tıkalı", cinsiyetsiz, saf sesti. O yaÅŸta orada iÅŸi olmaması gerektiÄŸinden, o derin yaralar, o umarsız dertlerle bir iÅŸi olmadığından salt sese indirgenmiÅŸ bir "castrato", sesi kalınlaÅŸmasın diye çocukken hadım edilen genç erkek ÅŸarkıcı gibi bir ÅŸeydi yani. Önce katışıksız ses, sonra romantik ve mutaasıp genç kız olarak tanıdığımız AÅŸkın Nur Yengi, ÅŸimdi de pervasız kadın imgesiyle karşımızda...

     ÂNeden Rafet El Roman ile düet? "Neden düet" diye sormuyorum, çünkü ÅŸu ara düet yapmayanı dövüyorlar galiba?
       - Rafet ile çok iyi bir melodiyi yakalamanın dışında yaza veda etmek istedik. İyi şarkı söyleyen yaşamlarının düzgün olduğuna inandığımız iki sanatçının, böyle bir melodisi kulaklarda kalsın diye sunduk.

     ÂKendi yaptığınız bir iÅŸten deÄŸil de bir projeden bahseder gibi anlattınız bu düetin oluÅŸumunu. Åžirketiniz istedi bu düeti herhalde.
       - Rafet benim şirketime geçti zaten.

     ÂSiz uzun yıllardır yerli bir müzik ÅŸirketiyle çalışıyorsunuz. Çokuluslu bir ÅŸirketle çalışmak yurt dışına açılma anlamında daha fazla avantaj saÄŸlamaz mıydı size?
       - Basit bir örnek vereyim size. Ricky Martin ile Sertab’ı (Erener) yanyana getiren kim? Şirketi... Ve bunu sadece Türkiye için yaptı. Dışarıda başka bir kadın düet yaptı. Bu bir şans mı bilmiyorum. Tabii artık ben de başka bir sisteme geçmeliyim. Ama manevi borçlarımın hesaplaşmasını yapmalıyım önce.

Sezen’i paylaşamazdım

     ÂPeki, Sezen Aksu’ya manevi borçlarınızı ödediniz mi?
       - Sezen Abla’yla benim ilişkim onun dünyasında var olan diğer vokaller ve arkadaşlarıyla ilişkisi gibi değil. Onlar belli bir dönemde vokalistlik yapıp kaset sistemine geçtiler. Ben 11 yaşımdan itibaren birlikte büyüdüm onunla. Onun dünyasında oğlu Mithat Can ile ben eşit şartlarda büyüdük. Birlikte piyano, buz pateni öğrendik. Dostluğumuz sürüyor ama hergün görüşmemiz gerekmiyor ki, herkesin hayatı değişti.

     ÂBir ara ama uzak olmayı tercih ettiniz.
       - Ben Yengeç burcu kadını olarak çok sevdiğim insanları paylaşmam. Bir dönem Sertab ile Levent’in (Yüksel) ailece olayın üstüne geldiğini gördüğüm zaman, ben bunu Sezen Abla’ya söyledim, "Haklısın ama bu ev senin evin, asla bu sistemden kopma" dedi. Ama ben belli bir dönem klanın içinde olmadım. O ilişkilerin içerisinde olmak, sevgimi paylaşmak istemedim. Kendimi o ortama yakıştırmadım. Belki de samimi bulmuyordum. Bir şey beni o ortamdan uzaklaştırdı. Bunun bir şans olduğunu düşündüm sonradan. Zaten Sezen Abla üçüncü albümüm itibariyle benim müzik direktörlüğümü bıraktı. Çünkü ben ona şunu söyledim; "Ben 12 sene eğitim almış, enstrüman çalan bir kadınım, bu şarkıları sokaktan geçen bir insana söyletsen bu duyguyu veremezsin, bunun gerçeğini görmeliyiz, yani bu senle mi varolan bir sistem, ben tek başıma yürütebilir miyim."

     ÂSertab ile pek anlaÅŸamadınız galiba.
       - Hayır, o bence Türkiye’deki en iyi koloratür sopranolardan biri. Müzikal rekabet içerisinde olmadığım bir insan, tarzlarımız bana göre farklı, seslerimiz çok farklı, ben tamamen duygularıyla hareket eden bir insanım, o daha fazla teknik ve mantığıyla ilerleyen bir insan müzikal anlamda. Fakat her ne kadar onlar sonra sisteme girseler de, biz aynı aile içinde yetiştik.

     ÂMüzikten çok para kazandınız mı?
       - 20 senedir çalışan bir kadın olarak hepsinden belki çok daha zenginim. Bana hep cimri derler. Ben tutumlu bir insanım. Ama sık araba değiştiririm, dostlarıma hediye alırım. Paramı da genelde gayrımenkul olarak değerlendiririm. Övünmek için söylemiyorum ama şov dünyasındaki zengin kadınlardanım. Çünkü ben para biriktirmeyi seven insanım. Gayrımenkullerim var ama başım sıkıştığında bankada param yoksa hiçbir şeyim yok demektir. Allah korusun, bugün bir deprem olsa gayrımenkulüm mü kalır? Hangi birini verecek sigorta şirketleri. Ama burada deprem olsa, sen Merkez Bankası’na bağlı olduğun için otomatik olarak Konya’da gidip çekebilirsin paranı.

Mahkemelik oldu

     ÂBakalım saÄŸ kalabilecek miyiz?
       - Bir de o var yani, bir de öyle bir gerçek var... Farzet ki sağ kaldık.

     Â11 yaşında sahneye çıktınız. Bu çocuk emeÄŸi sömürüsü deÄŸil midir ÅŸimdi geçmiÅŸe baktığınızda? Küçük Ceylan, Küçük Ä°bo gibi siz de Küçük AÅŸkın’dınız.
       - O zamanlar Sibel Can ile bana mahkemelik bir şey olmuştu. Birkaç kez okuldan atıldım. Ama bu benim yapmak istediğim bir şeydi, ailem üzülüyorlardu.

     ÂDemin "Sık araba deÄŸiÅŸtiririm" dediniz ama sık sevgili deÄŸiÅŸtiremiyorsunuz.
       - Bu piyasada olup da sevgili değiştirememek gibi bir şey olmaz. Hergün her istediğin insanla beraber olursun. Ama ben çokeşliliği hazmedemiyorum. Sevgilim beni aşka, sevgiye boğmalı, ama ben hep karşı tarafı boğduğum için kaybettim.

     ÂHep terk edilen kadın oldunuz yani.
       - Ne yazık ki. Birini yatakta yakaladım. Çok zor bir duygu bu. O gün bir şey hissettim. Ben kimsenin evine haber vermeden gitmem ama o gün gittim. Bina kapısı kilitliydi. Ayakkabımla vurup camı kırdım, açtım. Kapıyı açtığında karşılaştığım manzara beni içeri girmeye cesaretlendirdi, girer girmez de kızı yatakta gördüm, sevgilim de o sistem içerisindeydi. Sadece güldüm. Anneleri gibi çektim onları kenara ve "Bu yaptığınız ayıp" dedim. Kız bankada veznedardı, şok oldu, "Siz Aşkın Nur Yengi misiniz?" dedi. Her kadın bağışlayacak kadar aptal mı ya? Ama büyük konuşmayayım, çoluk çocuk sistemine girsem, bilmiyorum.

     ÂYa sizi seviyor ve o anda o kızla sadece cinsel bir ÅŸey yapıyorduysa?
       - Peki, ben yapayım aynısını. O an içimden geldi, ben sanatçıyım, bin tane hayranım var, aklımı kaptırmış olabilirim, o an gözüm dönmüş olabilir. Kabul ederler mi? Hep derler ya zeka ile orası farklı çalışıyor, ikisinin beyni farklıdır, hiç inanmıyorum. İrade nerede kaldı? Sırf erkeğin mi hormonları salgı salgılıyor. Aslında kadın yaparsa ruhu duymaz erkeğin. Hele bizim mesleğimizdeki kadınlar. Üstelik benimle olan erkek benden sonraki ilişkilerinde şanslı olacaktır. Neden? Ben onun tirajını yükseltiyorum doğal olarak. "Aaa, bu Aşkın Nur Yengi ile çıkmamış mıydı? Dur, ulan, şununla iki dakika takılalım." Bütün ilişkilerimin arkasından bunlar oldu. Kısmetlerinin açılması dışında tirajları da aldı başını gidiyor.

Bedenimi keÅŸfettim

     ÂRafet El Roman ile klibinizde bikiniyle oynamaktan çekinmediniz mi?
       - Bir sahil kenarında tuvalet mi giyseydim? E, bir kadınsın, bedenini keşfetmişsin, inandığın bir görüntün var, bizim ülkemizde halkımız görsel birtakım şeylere önem veriyor. Sahil kenarında bikiniyle klip çekerim ama ben gidip de bir derginin kapağı için stüdyoda soyunamam.

     ÂÅžimdi Levent Kırca ile "Kadıncıklar" müzikaline baÅŸladınız. Yeni albüm gecikecek mi?
       - Çok sık albüm yapmak doğru bir şey değil ki. Albüm çıkarmak için albüm çıkarılmaz ki. Benim daha bir Best of’um olacak. İlk albümdeki, ikinci albümdeki dinleyicilerin çok sevdikleri o şarkıları bir kere daha yeni duygularla yapalım. Daha sunacak çok şeyimiz olacak, bizde malzeme çok.

Hakkı Bey için ölürüm

     ÂZaga’da size Okan Bayülgen bu kliple ilgili imalı sorular sorarken Rafet El Roman gergin, siz ise çok keyifliydiniz.
       - Rafet biraz gergindi. Ama Okan bizi çok iyi lanse etti. Çok onore etti. Yanımıza getirdiği konuk bile Hakkı Devrim. Ölümüne sevilecek bir adam yani. Öl dese ölürüm yani, o kadar çok seviyorum. Hakkı Bey bize diyor ki, "Beni niye çağırdı sizin yanınıza?", "Ya" dedim, "Hakkı Bey, niye çağırdı olur mu? Bu gecenin yıldızı sizsiniz" dedim.