15.09.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:
Deprem 5.8 olunca Ahmet (hatta iki) ve Aykut hocalar kapış kapış gittiler. Hele tonton yaşlı, saç modeli ile Einstein'a benzeyen Prof. Ahmet Işıkara hangi kanala yetişeceğini bilemedi. Gülgün Feyman bir kolundan, Lütfiye Pekcan diğerinden... Ahmet Hoca hep aynı şeyleri dönüp, dönüp anlatıyor. Bir türlü anlayamıyoruz. Hiç bu kadar sallanmamıştık ki... Sanki yine öyle olacak gibi geliyor. Durum böyle olunca "Şimdi hocam daha şiddetli deprem ne zaman olacak?" gibi sorular da soruluyor. Diğer Ahmet Hoca (hani şirketi olduğu için eleştirilen) "Bu deprem 6.1'di" demez mi?
Reha Muhtar'ı bayağı paniklemiş gördüm. "Bu artçı biraz fazla oldu" diyerek yerbilimine yeni bir boyut getirdi. Ahmet Hoca rasathanenin bahçesinde Lütfiye Pekcan tarafından ablukaya alınmış durumda. Kulağı da Reha Muhtar da. "Yarın, öbürgün vatandaş ne yapsın?", "Vatandaşlar ne yapmalı?" ...Ahmet Hoca kızacak "dağlara çıksın, mağaralara saklansın" diyecek diye ödüm koptu! "Şu öğrenciler için de bir şey söyleyin" ..."Ahmet Hoca iyice bunaldı" diye düşündüm. Ne desin öğrenciler için? "Fay hattını iyi çalışın on beş gün sonra soracağım" diyebilirdi mesela. Sonra deprem çantası muhabbeti başladı. Neler olmalı? Hoca sayıyor; "pilli radyo, el feneri, su, klor..." Klor pis su içmek durumunda kalınırsa klorlamak içinmiş. Tabii o heyecan içinde Reha Muhtar onları da karıştırdı. Ahmet Hoca, dikkat ettiğim kadarı ile deprem çantasında bulunması gerekenleri üç defa saydı. Sayarken o da karıştırdı doğal olarak. Bir önemli konu da evdeki durum. Şofben sabitlenmeliymiş. Şohben havada durmaz ki? Sonra pervaz konusuna geçildi. Buzdolaplarının duvara sabitlenmesi, fırının da aynı şekilde...
"Hocam şimdi baştan alalım... Deprem çantası, pervaz, sabitlenen şofben, raptiyeler de unutulmamalı... Pervazı ne yapacaktık? Çocuklar ne yapacaktı? Vatandaş bugünlerde ne yapacaktı?" ...Bir haber bülteni daha bitti.