17.07.2012 - 11:13 | Son Güncellenme:
Onlardan bahsederken – başarılı, tehlikeli, büyük, eğlenceli, ünlü, sihirli, sert, vahşi, iyi gibi-- uygun görülen tüm sıfatların başına istisnasız eklenen pekiştirme oldu ‘en’ !
Yine geleceklerini öğrendiğim andan, Splitting the Atom çalmaya başlayana kadar tuttum nefesimi! Ortaokuldan beri hayranlık beslediğim müziği canlı dinleme lütfuna ancak 35’imde erecektim. Yolun yarısında!
Organizasyonun öngördüğü vakti belki de tarihinde ilk kez uygun gören Axl, sahneye yeni silahları ile çıktı. Ve grup 3 saat boyunca muhteşem bir performans sergiledi!
Birkaç fire ile, bir Gun’s N’ Roses fanatiğinin isteyebileceği her şarkının çalındığı konserde, sadece göze hitap eden seyirci oldukça ruh yoksunu idi.
Gitmemeye bahane olarak kulağa defalarca çalınan 'ameeen Slash yok be abiiii’ tavrını bir şekilde geldiği ve gayet eğlendiği halde de koruyanlar oldu.
Esas Izzy yoktu mevzuna hiç girmiyorum
çünkü Axl, uzun zamandır hiç olmadığı kadar sahnedeydi!
Parkorman güzeldi; mevsim sıcak, Tuborg soğuktu.
Aramıza The Spaghetti Incident ile Chinese Democracy arasındakinden bile fazla zaman girmiş arkadaşlarımla Gun’s N’ Roses’a amiyane tabiriyle anırarak eşlik etmek en(!) güzeliydi. Geriye dönüşlerde, şiddetini muhafaza etmesine şaşırmayacağım pekiştirilmiş zamanlardandı.